Şenol Güneş'ten çok sert açıklamalar

Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, Evkur Yeni Malatyaspor maçı sonrası sert açıklamalar yaptı. Güneş, Erol Bulut'un açıklamalarına başlayan tepkisini daha sonra Fenerbahçe karşılaşmasıyla birlikte sürdürdü.

NTV Spor 22.04.2018 - 23:18
Son Güncelleme: 23.04.2018 - 00:14
Şenol Güneş'ten çok sert açıklamalar

"Sesim kısık. 3 gündür rahatsızdım. Konuşmaya çalışacağım." diye açıklamalarına başlayan Şenol Güneş, "Dirençli, kapanan, agresif oynayan bir takım. Çok güzel bir maç oynadılar. İyi başladık, gole kadar iyiydik. Coşkumuz isteğimiz doğru kararlar iyiydi. Sonra önde kopmalar oldu. Oyunu yönlendiremedik. Çabuk acele ettik. Hızlı oyunumuzu telaşlı oyuna çevirdik. Etkinliğimiz azaldı. Rakibi 2. yarı sahasına hapsettik. Golleri sonlara doğru bulduk. Hakettiğimiz bir maçtı." dedi.

Evkur Yeni Malatyaspor Teknik Direktörü Erol Bulut'un "Biz burada Beşiktaş'a karşı kaybetmedik" sözlerine tepki gösteren Güneş şu ifadeleri kullandı:

"İzlerken Erol hocaya üzüldüm. Hakemse çok özür dilerim, bu algıyı yapmaya devam ediyorlar. Bir haksızlık varsa bize var. Gençlerbirliği maçında Babel atıldı. Aynı Halis Özkahya bugün daha kötüsü yapıldı kırmızı kart vermedi. Konuşmamamız salaklığımız değil. Bu ülkede insanlar bu kadar aşağılanmaz. Konuşmuyorsak bunu federasyon da biliyor. Susmamız bizi haksız yapmamızı göstermez. Cumhurbaşkanı da bir söz söyledi. Kendisine de söyledim. Geçmiş olsun diye aradı. Orada da şunu söyledim. Çok teşekkür ederim. Sizin kendi işleriniz daha yoğun. Biz bu işleri kurtarmaya çalışacağız. Bu şu demek değildir. Herkes ortaya çıkıp bir şeyler söylemesin. Türkiye'nin çok kritik bir dönemden geçtiğini biliyorum. Ama zaman ayıracaksa sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Aziz Yıldırım, Sayın Fikret Orman; ben de geleyim onlar kulüp adlarına gelsinler ben Trabzonspor, Beşiktaş, Fenerbahçe adına değil bir futbolsever olarak her şeyi konuşalım, televizyon da yayın yapsın. " diye konuştu.

"EĞER KUMPAS VE KOMPLO VARSA BÖYLE VAR"

Basına yönelik de tepkili ifadeler kullanan Şenol Güneş, "Arkadan konuşup da hastanelerden bilgi alıp oraya telefon edeceğine insanlar beni ararlar. Bu kadar kötü bir zeminde futbol maçı alsanız ne olur almasanız ne olur. Algılar, düşünceler. İsim veriyorum. Direk veriyorum. Benim bu k adar önemli bir şeyim yok. Mühim olmadan ölüm haline getirmeden bu işleri yapmak lazım. Trabzon'da da bunların benzerlerini gördüm. Bir maçta sahaya tuvalet kağıtları attılar. Ben tribüne gidip onları durdurmaya çalıştım.

Volkan ve Aykut Kocaman gelmiş. Bu maçta da Volkan gelmiş. Volkan seyircileri susturmaya gelmiş, benim haberim yok. Arkadaşlar yanına gelip gitti dediler. Ama bana neyin var diye sormadı. Herhalde başka biriyle karıştırıyor. Bugün Hürriyet de başlık attıyor. Aynı olayı 2002 Federasyon davasında yaptılar. Hürriyetin yayın yönetmeni veya etkili adamların gücünü benim üzerimde kullanmasınlar. Lütfen biraz daha dikkat etsinler. Bu tip medya mensuplarına hakkımı helal etmiyorm. Allah onlara o haksızlığın karşısındaki cevabı versin. Bu ülkede çok ayıp ediliyor. Sanatçıya sporcuya çok ayıp ediliyor. Burada da Fenerbahçe sahasında da hiçbir şey atılmasın. Ben hiçbir şey yapmadım. Arkamı dönmedim. Tolgay'ı aldım. Taş gelmiş çakmak gelmiş ben hatırlamıyorum. Yüzümü bile dönmedim. Eğer kumpas varsa böyle var. Haksızlık yapılıyorsa bize yapılıyor. Karşı taraf "sen Beşiktaşlısın, Trabzonlusun konuşuyorsun." diyor. Ülke ayrıştırılıyor. Eğer kumpas ve komplo varsa böyle var. Anlayalım birbirimizi. Bu kadar çirkinlik olmaz. Bizi yaralayan şeyler bu." eleştirilerini yaptı.  

"NE KENDİM İÇİN NE DE ÇOCUĞUM İÇİN CUMHURBAŞKANINI ARADIM"
Keyfinin kaçtığını vurgulayan tecbüreli teknik adam, "Ben bununla yaşayıp gidiyorum. Benim keyfim kaçtı. Benim yaşımla ilgili eleştiri yapanlara Allah o yaşı göstersin. Biz bu güne kadar gelirken namusumuzla geldik. Bu ülkede yoktan var olmaya çalıştım. Yokluktan geldim. Yine oraya giderim. Yabancılık çekmem. Ama burada var olduklarını zannedenler, buradan geçinenler biraz daha dikkatli olsun. Ben ne kendim ne de çocuğuma iş için Cumhurbaşkanını iş için aradım. Ben sadece işimi yaptım. İsmimi stada verdiler. Ben istemedim. Kendisi takdir etti. Bugün Fatih Terim, Mustafa Denizli hepsi değerli. Gelin yan yana konuşalım. Hepsiyle konuşurum." açıklamasını yaptı. 

"GEREĞİNİ Mİ, GERÇEĞİNİ Mİ KONUŞACAĞIZ"
"Yok Ümit'le (Özat) kavga ediyor falan. Arşivlere bakın. Zaman zaman sahada sinirli hareketlerimiz var, niye gerginsin? Benim gerginliğim, mutsuzluğum bu." diyen Şenol Güneş, "Bu ülke elden giderken ben mi yarattım. Bu kadar kavgayı ben mi yarattım. Sahada olayı ben mi yarattım. Namusumuzla oynuyoruz. Ondan sonra yok olay var. Provoke etti. Ne yaptık. 2024 için Pepe'ye Quaresma'ya gelin çekim yapın diyorsunuz ama taşı sen atıyorsun. Gereğini mi, gerçeğini mi konuşacağız. Bu maçta da berabere kalabilirdik. Ne yaptık sahaya mı girdik? Hakem haksızlığı varsa bize var. Yen ideğil ki, çok oldu. En iyi takım kollanıyor. Hem de geride. Yapmayın ya! Yeter mi!" tepkisini gösterdi. 

Şenol Güneş maç sonrası  düzenlenen basın toplantısında da eleştirilerine devam etti. İşte Güneş'in açıklamaları: 

"Yarınlarda basın toplantısı yapabilirim ama davalarla ilgili biraz konuşurum. 50 yılın birikimi var. Bu ülkede emek vererek bir yere gelmeye çalışıyorum. Medyanın içinde bana haksızlık yapanlar var. Bir tanesi Hürriyet gazetesi, Mehmet Aslan... İsim veriyorum. Ertuğrul Bey de... (Özkök) Onlara hakkımı helal etmeyeceğim, asla. Onlar da etmesinler.

Bu zamana kadar gelene kadar fakir bir ailenin çocuğu olarak büyüdüm. Bir sürü yer dolaştım ve geldim. Yine dönerim. Ben Trabzonsporlu, Beşiktaşlı değilim. Ben Türk futbol adamıyım. Bana yapılan saygısızlıkları aynen geri iade ediyorum. Benim hastanedeki bilgilerimi almak için uğraşanlar zaten aldılar. Beni arayanlara zaten söylüyorum. Söylediklerimi aynen yazmıyorlar. Hürriyet yazıyor, sonra Aykut Hoca'dan cevap yazıyor. O zaman niye onu manşetten veriyorsun.

"DAHA ÖNCE PARAMI ÇALANLAR ŞİMDİ DE EMEĞİMİ ÇALIYOR"
Daha önce 2002'deki hakkımı vermeyenler, paracı deyip, paramı çalanlar şimdi de emeğimi çalıyorlar. Tam tersine bizim çaldığımızı söylüyorlar. "Beşiktaş kollanıyor" diyenler kendileri kollanıyor. Bugün hakem neyi kolladı ya. Ricardo'nun ki kafadan kırmızı kart. Aynı hakem Ankara'da Babel'e kırmızı kart verdi. Görün görüntüleri. Sen şu maçta hakemle mi kaybettin? Niye yapıyorsun. İsim vermiyorum. Ben bu konuşmayı yaptığımda "ya boşver konuşsun" diyor. Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Başakşehirli ayrı. Ötekileştirdik. Beni Cumhurbaşkanı başta olmak üzere bütün bakanlar kulüp başkanları aradı. Teşekkür ediyorum. Yaptığım emeğin karşılığı da ayakta durabilmemi sağlayan besin değerleri benim için.

"DÜZGÜN HAYATIMI KİMSE YOK EDEMEZ; İZİN VERMEM"
50 yıllık düzgün hayatımı kimse yok edemez. İzin vermem. Hürriyetimi kaybederim ama cesaretimi kaybetmem. Karakterimi, onurumu kaybetmem. O parayı o zaman almış olanlar Federasyon'da, hala para orada duruyor. Ağzımı açmıyorum diye haksızlık yapıldığı anlamı taşımaz. Ben direk yapıyorum. Ben kavga etmedim. Fenerbahçe maçında kavgayı ben mi çıkardım: Mesele; az mı vurdu, çok mu vurdu... Mesele o değil ki...

Beklentileri yıkan sizsiniz. Ben yoktan var ettim. Siz bir şey vermediniz. Keşke verebilseydiniz. Benim gibi niceleri var. Türk insanına imkan ve zaman verirseniz her şeyi yaparlar. Az yukarı çıkanı yok edip gidiyoruz. Oyuncu, antröner, sanatçı ve sporcunun önünü açacaksınız. Bu maçı alsan ne olur, almasan ne olur. Orada da da olaylar oldu. Trabzon'daki maç öncesi ortamı yumuşatmak için "çiçek bile atmayın" dedim. Bazıları tuvalet kağıtlarının içine taş koymuşlar. Sahamız yine kapandı. Bana haksızlık yapılmadı mı?

"GÜVENLİKÇİ, ADAM DÖVÜYOR"
Hastaneye gidip gizli belgeleri alacağına bana sor. Zaten aldığın ne? Aldığın bilgiyi söyle. Oyuncum hakkını savunamıyor. Bu güvenlik işlerinin hepsinin temizlenmesi lazım. Biz kızımızı, çoluğumuzu çocuğumuzu teslim ediyoruz, güvenlikçi adam dövüyor. Görüntüde var. "Hayır o güvenlikçiye vurdu" diyor. Zaten o adamları yukarı çıkarmıyorlar. "Oraya oturacaksınız" diyorlar. Biz bunları bilmeden ne konuşuyorsunuz. Biz her şeyi konuşuruz.

"FENERBAHÇE, ŞİKAYETÇİ OLDUĞU FEDERASYON DÖNEMİNDE KAÇ DEFA ŞAMPİYON OLDU?
"Kavga mı, hepsini yaparız. Bir canımız var onu da veririz sorun değil. Bu futbol mu? Milli Takım'dan ayrılırken üç defa bana noterden belgeleri değiştirip gönderen, - o dümenlere girmiyorum. Söylesem her şey daha çirkin olur- Şekip Bey şimdi konuşuyor. Ogün Federasyon'da karşı çıkan, Aziz Yıldırım'la kavga eden Haluk Bey'in (Ulusoy) yanındaki sağ kolu, her şeyi yürüten kimdi? Şekip Mosturoğlu. Hukuk işlerini yürüten oydu. Ama Fenerbahçe şikayetçi olduğu Federasyon döneminde kaç defa şampiyon oldu, o döneme bakın. Şekip Mosturoğlu ondan sonra Fenerbahçe'ye gitti. Ben bunu şunun için söylüyorum: Bende gizli mizli yok. Her şeyim açık. Başkalarına söyleyin, benim olmaz.

"KİMSENİN CANI YANSIN İSTEMEM; AMA KENDİMİNKİNİ DE YAKTIRMAM"
Kimsenin canının yanmasını istemem, ama kendiminkini de yaktırmam. Susuyorsam, benim için aile, ülke daha önemlidir. Bu önem içinde ben de hakkımı biraz koruyayayım. Konunun merkezine ben geldim. Ben kendime mi attım. Gerçeği söyleyemiyorsunuz. Beşiktaşlı kendine göre söylüyor, diğerleri de kendine göre. Yasa çıkarmaya gerek yok. Kültürümüz bitmiş. Ahlak değerlerimizi yok ediyoruz. Buraya çocuk çıkar mı? Neyi özendireceksin? Maça çıktığımda ne olacağını biliyor muyum? Adam elini kaldırdığında artık panikliyorum. Bu hale neden düştüm. Bu kafa çok darbe yedi; ama gençtim. 50 yıl önce futbolculuk serserilerin ahlaksızların işi diyorlardı. 50 yıldır bu bu savaşı verdim: Serserilerin ahlaksızların işi olmadığını gördüm. Serserilik ahlaksızlık yapanların bu mesleğin içine girdiğini ve bu mesleğin içine ettiğini görüyorum. Açık açık söylüyorum. 

Sayfa Yükleniyor...