Ankaragücü Kulübü Genel Menajeri Ender Yurtgüven, Jaroslav Cerny'nin lisansı ile ilgili olarak, "Cerny'nin lisansının çıkmaması, yabancı oyuncu fazlalığından değil, oyuncunun eski kulübüyle olan kötü ayrılığındandır" dedi.
Yurtgüven, Cerny'nin lisansının henüz çıkmamasının kendileriyle herhangi bir alakası bulunmadığını belirterek, "Bizim yabancı oyuncu kontenjanıyla ilgili herhangi bin sıkıntımız yok. Cerny'nin lisansının çıkmaması, yabancı oyuncu fazlalığından değil, oyuncunun eski kulübüyle olan kötü ayrılığındandır. Biz belgelerimizi Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) ilettik, federasyon da kabul etti. Bir futbolcunun transferi için transfer sertifikası gerekiyor. Bunu da ülkelerin federasyonları kendi aralarında hallediyor. Kulüplerin bu konuda bir sorumluluğu yok" diye konuştu.
Kiralık olarak verdikleri isimlerle birlikte yabancı kontenjanı ile ilgili herhangi bir sıkıntı yaşamadıklarının altını çizen Yurtgüven, "Bazı kulüpler yabancı oyuncu fazlalığını sözleşme dondurarak yapıyor. Biz ise bu konuda gayet verimli çalıştık. 2 oyuncumuzu kiraya verdik. Cerny, kulübü Slavia Prag ile kötü bir ayrılık yaşadı. Kendisinin transferi için gerekli olan transfer sertifikasıyla ilgili olarak TFF, Çek Cumhuriyeti federasyonuna başvurdu. Onlar da oyuncunun son takımından belgeleri istiyor. Cerny, alacakları karşılığında kulübünü FIFA'ya şikayet ediyor. Slavia Prag, bu kötü ayrılık nedeniyle de transfer sertifikasını vermekte zorluk çıkarıyor. Ama bunun belli bir süresi var. Bu konu en geç cuma gününe kadar çözülecektir" dedi.
MAAŞ ALAMIYORLAR İDDİALARINA YANIT
Ankaragücü Kulübü Mali Asbaşkanı Ayhan Atalay, "Maaşlarımızı alamıyoruz iddiası, idrak yolları iltihabının komplikasyonlarındandır" dedi.
Atalay, son günlerde kamuoyunda yer alan, kulüp çalışanlarından Çetin Mertcan ve Ramazan Gürbüz'ün açıklamalarıyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, bu söylemlerin tamamının asılsız olduğunu savundu.Yazılan haberlerde 'başta güvenlik görevlileri olmak üzere, temizlik işçileri, çaycı, garson ve bahçıvanlar harekete geçti' şeklindeki ifadelerin tutarsızlığının kendi içinde yer aldığını savunan Atalay, "Zira Ankaragücü Spor Kulübü'nün bünyesinde bu zamana kadar hiç güvenlik görevlisi yer almamıştır. Adı geçen şahıslar taşeron firmanın elemanlarıdır. Sahibi yönetim kurulu üyemiz de olan taşeron firma, iyi niyetli olmasına rağmen son zamanlarda içine düştüğü sıkıntılar nedeniyle personeline maaşlarını ödeyememiştir. Bayram öncesinde
kendisine yaptığımız ödeme, bankadaki blokeye takıldığından, personeline maaşı ödemesi de mümkün olamamıştır. Gerek kendi personelimiz, gerek hizmet veya malzeme aldığımız kuruluşlar, gerekse taşeron firmalara ödemeleri mümkün olabilen süratle ve oranda yapmaktayız. Şu anda Ankaragücü tesislerinde görev yapan her kademedeki insanlara basına açıklama yetkisi de vermiş bulunmaktayız. İstediğiniz personelle bu meseleleri konuşabilirsiniz" ifadelerini kullandı. Kulübün içine düştüğü sıkıntıların nedeninin herkes tarafından bilindiğini kaydeden Atalay, şöyle devam etti:"9 Ağustos 2009 tarihinde göreve geldiğimizde, personel alacakları net olarak 7 maaş düzeyindeydi. Geçen yaklaşık 2 yıl boyunca personele hem zam yaptık hem de aksatmadan maaşları ödedik. İşten ayrılan ve emekli olan personelin hak ettikleri kıdem, ihbar tazminatları da kuruşu kuruşuna ödenmiştir.Bazı insanlar, hezeyan ve yalanlarla Beştepe Tesisleri'nin tanımını 'hayalet ev' olarak yapmışlardır. İçinde bulundukları durumu anlayamayan bu insanlar, baktıklarını da görememektedirler. Beştepe Tesisleri'ne yapılan tadilatın boyaları bile daha tam olarak kurumamıştır. Havuz ve diğer sosyal donatıların bakım ve onarımları tamamlanmış olmakla birlikte, amatör branşlara tahsisi için program çalışmaları yürütülmektedir."
Bu açıklamaları yapanların ajitasyon yapmaya çalıştığını söyleyen Atalay, "Hak ve hukuktan bahseden bu insanlar, kapıda ağlayan meslektaşlarına ağabey gibi yaklaşan, başlarını okşayan ve cebindeki son parasını karşılıksız veren yöneticilerden neden bahsetmemişlerdir. Sap ile samanı karıştıran ve kime çatacaklarını bilmeyen bu insanlar, Ankaragücü'nde ne zaman personel olmuşlar ki, haklarını burada aramaya tevessül ediyorlar ve bu kurumun yöneticilerini itham ediyorlar. Diğer personelin de isyan ettiği şekilde haber yapan kuruluşlarla hukuki mücadele başlayacaktır. Kendisine haberci unvanı yakıştıran ve olayların gerçekliğini araştırmadan iftira atan bu kuruluşlar, hangi personelimizin böyle bir isyan içinde olduğunu açıklamadıkça, bunun bedelini yargı önünde ödeyeceklerdir" diyerek sözlerini tamamladı.
