"Yanımda ceketinin düğmesini açamayanlar..."

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, eskiden nerede duruyorsa orada durduğunu söylerken, kendisini eleştirenlere sert yanıt verdi ve "Hayatında hiçbir başarısı olmayanlar bile kendini öyle bir anlatıyor ki... "dedi.

NTV Spor 13.11.2016 - 00:23
Son Güncelleme: 13.11.2016 - 01:23
"Yanımda ceketinin düğmesini açamayanlar..."

"Eskiden nerede duruyorsam orada duruyorum. Görünüşüm değişebilir, fikrim değişip gelişebilir ama karakterim değişmez." diyen Fatih Terim, "Neysem oyum. Ben yine bildiğiniz insanım. Muhakkak ki acıtmak için ne diyelim, kendi arkadaşlarına iş bulup kendisine de acaba bir pozisyon bulur mu diye uğraşan bir çok arkadaş var. Bakınız, Hırvatistan'la berabere kalmışız, önemli bir sonuç. Gelmişiz 2-0'dan 2-2 yapmışız kıyamet koptu. Televizyon yerleri veya gazeteler şahsi intikam yerler değildir. Benim yanımda ağzını bırak ceketinin düğmesini açamayanlar bakıyorum hepsi bayağı bir babayiğit olmuşlar." tepkisini gösterdi.  

"ESKİ STİLİME DÖNECEĞİM GALİBA..."
Kendisini ağır şekilde eleştirenlerin bir çoğuyla muhatap olmak istemediklerini kaydeden Terim, "Herkes inşallah bir görevin başında olur ama böyle çok aleni düşmanlık yaparak, -hoş bunların düşmanlığından ne olacak da- rica ediyorum artık bazı şeylerin dozu da frekansı da kaçtı. Dikkatli davranmakta yarar görüyorum. Ben onların yaptığını yapmayacağım; ama haksız olarak düşünebiliyor musunuz, çok şeyi televizyondan öğrendim. Benim yanıma gelip benim bilmediklerimi anlatanlar beni tenkit ediyorlar. Siz hiç ihanete uğradığınızı hissettiğiniz oldu mu? Hiç bilmediğinizi acımasızca öğrendiğiniz oldu mu? Şimdi yazamadıklarını söyleyemediklerini ağzımdan duymak istiyorlar. Ben eski stilime döneceğim galiba, öyle görünüyor. Siz buna hiç denk geldiniz mi? İnşallah bunu bana yaşatanlar da bunu yaşamazlar. Çok hoş bir şey değil. İnşallah yaşamazlar, dilemiyorum." diye sert ifadeler kullandı. 



"HAYATINDA HİÇBİR BAŞARISI OLMAYANLAR BİLE ÖYLE BİR ANLATIYOR Kİ KENDİSİNİ"
Fatih Terim'in baba adam olarak bilindiğini söyleyen Türkiye Futbol  Direktörü Fatih Terim, "Fatih Terim reis, insan. Fatih Terim kavrar. Güzel. Hiç itirazım yok. Ona da şimdi hata var. O da sakıncalı. Arkadaşlar, muhakkak ki; ben de hata yapıyorum. Yapacağım da. Ancak belden aşağı dediğimiz veyahut hakarete varan, parmaklarımızı sallayarak haddi bilmek lazım. Hayatında hiçbir başarısı olmayanlar bile öyle bir anlatıyor ki kendisini. Gülüyorsunuz, ben de gülüyorum. Ben ne zaman gitsem beni anlıyorsunuz. Böyle bir insanın eleştirilmesi için çok sebep var. Eleştirmeyin demiyorum; ama can acıtma, yalan, arkadan iftira başladı. Söylemediklerimiz söylenmiş gibi söyleniyor. Ben çok şeyi televizyondan öğrendim. Çıkıp diyor ki; 'Fatih Terim'in ekibi, öyle değil böyledir...' Sonuçta onlar benim ve bizim düşmanımız değil. Onlar bu ülkenin çocukları. İçime sinmeyerek bu kararı verdim. Ama vermem gereken karır verdim ve doğru da böyleydi. Biz burada Ay Yıldızlı formaya, bayrağa hizmet ediyoruz. Bu hallolurr, merak etmeyin. Ama, zaten daha önce söyledim. Şahsıma yapılmış bir şeymiş gibi telakki etmedim. " diye konuştu. 

"Soyunma odasında milli takıma huzur geldi mi? Tek parça olmasını birileri mi engelledi?" sorusuna ise Fatih Terim şu yanıtı verdi,

"Benim yaptığım iş verdiğim tepki şudur. Oyuncuya dayalı bir düzene itiraz eden bir davranıştır. Nasıl birine hata yaptığında kızıyorsak öyle kabul edelim. Bu atanlar tutanlar bu kadroyu açıklayamazlar. Doğru buydu ve her şeyi göze aldım. Bir çok kişi araya girdi. Onlar da çok değerliydi. Emre Belözoğlu araya girdi. Bir sene daha oynayacakmış. Gerekirse onu da kadroya alırım. Gerekirse teknik heyete de alırım. onun tecrübesinden ve adamlığından faydalanacağız. O kadar çok güzel şeyler söyledi ki. Açıklayacağım zamandan 2-3 saaat önce Arda ile konuştum. Beni tatmin etti. Oyuncularımla sahada öyle bir şey aksettirmeyiz. Çok önemli şeyler yaşamış baba ve oğulların veya hoca talebelerin figürleriyiz biz. "Vur iki tane ağzına al buraya gel" demiyor muyzdunuz. Biz de öyle yaptık. Yok özür diledi mi, dilemedi mi? Ben tatmin oldum. Tatmin oldum ki; telefonla konuştum. burada huzursuzluk olmaz. Bir turnuva boyunca huzursuzluk olmaması mümkün mü? Biz bunları zaten hallederiz. Fransa'da bir şey oldu. Çok çok üzüldüm.

"YANCILAR, YAMAÇÇILAR BİRAZ ÜZÜLMÜŞTÜR"
O yüzden huzursuz hiçbir şey olmaz. Maçta da antrenmanda da herkes müthiş bir profesyonellik içinde. Bazı şeyleri olmamış sayamazız. Yancılar yamaççılar biraz üzülmüştür. Twitler, İnstagramlarda mesajlar var ya. Bunlara da bir son vermek lazım. Ben de Arda'ya sıra sende dedim. Burak, aynı şekilde Selçuk, Gökhan... İnsan sonuçta bazen kızabiliyor.

"ARDA İLE NE AYNI YAŞTA NE AYNI MESLEKTEYİZ"
"Milli forma için hepimiz gel diyorlar geliyoruz." diyorlar. Biz de onları çağırıyoruz. Büyük bir emek veriyorlar. Arda da, Burak'ı da ben katayım. Diğerlerini söylemiyorum; çünkü Arda dışında konuşmadınız. Arda ile ilgili tek kelime etmedim. Arda da demedim, ima da etmedim. Benim etrafımın benle beraber çalışan insanların da sosyal medyada bir yazısını göremezsiniz. Gerekeni söylüyoruz. Ama hepimizin iki cihan biraraya gelse, sizin de bizimde kendine saklayacağı şeyler vardır. Söylenmesi gerekenleri, söylenmemesi gerekenleri de söylediniz. Sonuç olarak, Burak ile Arda'nın ki dediniz, Burak demediniz, Selçuk demediniz, Semih demediniz... Terim-Arda. Ne aynı yaşta, ne aynı meslekteyiz. O futbolcu ben teknik direktörüm. O da bundan sonra inşallah tamamen Barcelona'ya konsantre olsun. Burak mesela.. Rusya'yı da katarsak 4 maç. Uzun yıllar birarada olan oyuncular. 2 dakikada adapte oldular. Gönlümün kırıklığını da anlattım. Ama geçme sebeplerim var, onları görmem lazım. Sonuçta onlar bu milli formayı giyip ter döküyorlar. Şu anda herhangi bir sıkıntı yok. Olmaması için de uğraşıyoruz. Son durum budur." 

 "EMRE MOR'UN CEZASINI BİLMEYİP ELEŞTİREN VAR"
"Vücut diliniz ve yüz ifadeniz mutlu değil. " yorumu ve "Maç öncesi bir karar aldınız da sizi ikna ettiler de yola devam mı ediyorsunuz?" sorusuna ise Fatih Terim, "Yüz ifademden onu çıkarabilirsiniz, doğrudur. Ama maç öncesini süregelen süreci düşünün. Spor kamuoyu, genel kamuoyundan çok farklı. Benim için de genel kamuoyu önemli zaten. Bu ülkenin halkının içinde yaşıyorum. Her maç öncesi olduğu gibi anormal bir saldırı. Nasıl edelim, bunları görmemezlikten gelip sahte olarak gülelim mi. Neyse dışarı yansıtıyoruz. Ama işime yansıtmıyorum. Bulunduğunuz konum, bazı şeyleri aynen olduğu gibi söylemeye müsait değil. Kelimeyi ve cümleyi tüm çıplaklığıyla kurmak istiyorum; kuramıyorum, belki ondandır suratım. Buradaki sıkıntı şuydu. Biz büyük bir aileydik. Yine öyleyiz. Tekrar buraya döndük. Bu ailede sıkıntılar oldu. Bunlar olur. Her türlü milli takım için bu menfaat için biraraya gelecekler. İstia edecek olsaydım, çok zaman vardı. Bu bir. İki, kötü niyetli olsaydım, bu arkadaşlarımızı İzlanda-Ukrayna maçına çağırırdım. Orada daha çok ihtiyaç yok muydu? Öyle değilim ben. Doğru bildiklerimi yapmaya çalışıyorum. İstifa etseydim, bin defa ederdim. Tek mağlubiyetimiz 2-0, ful kadromuzla İzlanda'ya 3-0 mağlup olduk. Belki kaybımız 2 puan kaybettiğimiz Ukrayna maçı olabilir. Bizim berabere kaldığımız Hırvatistan, İzlanda'yı 2-0 yendi. Emre Mor'un cezasını bilmeyip beni eleştiren var. Bu bir vakaa. O kadar gözler dönmüş. " yanıtını verdi. 

Sayfa Yükleniyor...