NTVSPOR.NET'te Pazar sabahları bir başka keyifli artık. Spor dünyasının ünlü isimleri, arka plandaki emekçiler, manşetin gölgesindekiler… Keyifli sohbetler ve farklı araştırmalar her Pazar sabahı, Ahmet Sivaslı ile NTVSPOR.NET'te…
RÖPORTAJ: AHMET SİVASLI – Ahmet.sivasli@ntv.com.tr
twitter.com/Ahmet_sivasli
NTVSPOR.NET'te NCAA günlerinin sonlarına geliyoruz. NCAA'de forma giyen Türk gençlerimizin ortak özelliği altyapılarında neredeyse tüm MVP'lere ve ödüllere ambargo koymaları... Görkem Sönmez de onlardan biri. Efes Pilsen altyapısında yetişen Görkem, Radford Üniversitesi'nde başarıyla forma giyiyor, önemli dakikalar alıyor.
Kendisi tam bir Hidayet Türkoğlu hayranı. Hayranlığını ise şu cümlelerle dile getiriyor: Bundan yaklaşık 10-11 yıl önce Hidayet Türkoğlu ile bir spor okulu açılışında tanışma fırsatı bulmuştum, hiç unutmam. Ona olan hayranlığım büyüktü (hala da öyledir) ve basketbola Efes Pilsen de başladığım yıldan bu yana sürekli 5 numaralı formayı tercih ettim. Sebebi de Hidayet Türkoğlu'nun o zamanlar 5 numaralı formayı giymesiydi. Aradan yıllar geçti ben hala 5 numara giyiyorum ama Hedo Türkoğlu forma numarasını birkaç kere değiştirdi"
Evet, Görkem söz sende...
* NCAA'deki Türk basketbolculara sorduğum genel sorulardan birini sana da yöneltmek istiyorum. Karşımıza güzel keşfedilme hikayeleri çııyor. Senin Amerika'ya gidiş sürecin nasıl gerçekleşti? Nasıl keşfedildin?
Türkiye'de altyapıdaki son senemde Pertevniyal (Efes Pilsen pilot takımı) olarak iyi bir sene geçirdik ve Türkiye Şampiyonu olduk. Ben de turnuvanın MVP'si seçilmiştim. 2008 yılının yazıydı ve kendimi bir karar aşamasında buldum. Liseyi henüz bitirmemiştim, son 1 senem kalmıştı. O dönemde Ali Ton ve Coach Greenberg ile iletişim halindeydim. Onlar ile Amerika'ya gelmek konusunda uzun uzun konuştuk. Liseyi ve üniversiteyi Amerika'da bitirip aynı zamanda basketbol oynama fikri çok cazip geldi ve kararımı verdim. Bunda Ali Ton ve Head Coach Greenberg'un etkisi büyüktü. Coach Greenberg'un NBA'de geçen uzun yıllarla dolu kariyeri ve Ali Ton'un işin hem antrenörlük hem oyunculuk kısmını her iki tarafta da(Türkiye ve Amerika'da) yapmış olması beni olumlu yönde etkiledi.
"EFES PİLSEN'E HER ZAMAN TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM"
* Amerika'ya giden Türk basketbolcular Türkiye'deki altyapı dönemlerinde neredeyse ambargo koymuşlar. Senin de MVP seçildiğin turnuvalar, aldığın ödüller var. Kısaca senin ağzından dinleyelim bunları bir de...
Pertevniyal ve Efes Pilsen olarak altyapıda başarılı sezonlar elde ettik. 90 jenerasyonu olarak yıldızlarda ve gençlerde Türkiye şampiyonlukları kazandık. Çok iyi bir ekiptik ve güzel başarılara imza attık. Şu ana kadar elde ettiğim her türlü başarıda Efes Pilsen kulübünün ve antrenörlerinin emeği çok büyük. Onlara bundan dolayı çok teşekkür ediyorum. Orada basketbola basladığım ilk günden Amerika'ya gelene kadar bana sürekli destek oldular.
"GÖKHAN ŞİRİN VE DENİZ KILIÇLI'YLA AYNI TAKIMDAYDIK"
* NCAA'de forma giyen Türk basketbolculardan Gökhan Şirin'le sanırım Türkiye'de aynı takımda oynuyordun. Şimdi farklı takımlardasınız. Hatta bir maçta rakip de oldunuz. Ne kadar sıklıkla görüşebiliyorsunuz?
Evet. Gökhan Şirin'le Türkiye'de 2 sene Yıldızlar Koleji'nde aynı lise takımında oynadık. Şu an West Virginia forması giyen Deniz Kılıçlı da aynı takımda bizimle beraberdi. Çok güzel geçen 2 sene boyunca Türkiye Şampiyonluğu ve Dünya 5.liği elde ettik. 3'ümüzün de hiç unutamayacağı çok güzel anılarımızın olduğu yıllardı. O süreçte Yıldızlar Koleji'nden Kaan Görün'ün bizlere çok büyük desteği olmuştur ve kendisinin bizde emeği büyüktür.
Bu sezon karşılıklı oynama fırsatımız oldu. Önümüzdeki 2 sene de aynı şekilde karşılıklı oynayacağız. Gökhan'ın olduğu yer Charlotte, Radford'tan 2 buçuk saat uzaklıkta. Sezon boyunca cok yoğun olduğumuz için pek görüşme fırsatımız olmuyor ama 2-3 günlük tatillerimiz olduğu zaman görüşme fırsatı buluyoruz. Onun dışında da telefonla görüşüyoruz.
"HİÇ HAMBURGER YEDİN Mİ?" DİYE SORDULAR
* Geçtiğimiz hafta bu sütunlarda NCAA'deki diğer arkadaşlarını ağırladık. Onlara Amerika'daki Türkiye yorumlarını sordum, karşılaştığı ilginç değerlendirmeleri. Onlar da bana "İstanbul'da şu an savaş yok mu? Türkiye'de McDonalds var mı?" diye sorular sorduklarını söyledi. Sen de böyle ilginç sorularla karşılaştın mı?
Evet. O tür durumlarla ben de karşılaşıyorum açıkçası. İlk geldiğim sene "Hiç hamburger yemiş miydin daha önce yada Türkiye'de Mercedes, BMW tarzı arabalar var mı?" diye sorular almıştım. İnsan ne diyeceğini bilemiyor açıkçası. Gülerek cevap veriyorum öyle zamanlarda.
"ARKADAŞLARIMI TAKİP EDİYORUM"
* Diğer Türk arkadaşlarını takip edebiliyor musun? Onların performansı hakkında ne düşünüyorsun?
Genel olarak takip ediyorum diyebilirim evet. Deniz'in maçlarını izledim bu sezon bir iki kez. Geçen seneye göre kendini baya geliştirmiş, aldığım duyumlar da hep o yönde. Daha fazla süre alıyor ve iyi işler yapıyor oyundayken. Doğuş'u bu sezon izleme fırsatım olmadı ama haberlerini duyuyorum. Takıma çok yararlı oynadığı ve çok iyi savunma yaptığı konuşuluyor burada.
"HER ZAMAN HİDAYET TÜRKOĞLU'NUN NUMARASINI GİYDİM"
* NBA'de kendine örnek aldığın oyuncular var mı?
NBA'de örnek aldığım oyuncular var tabii. Daha doğrusu bazı oyuncuların sahada yaptıkları en iyi şeyler var ve onları izlemekten keyif alıyorum. Dwayne Wade, Paul Pierce, LeBron James bunlardan birkaçı. Bundan yaklaşık 10-11 yıl önce Hidayet Türkoğlu ile bir spor okulu açılışında tanışma fırsatı bulmuştum, hiç unutmam. Ona olan hayranlığım büyüktü (hala da öyledir) ve basketbola Efes Pilsen de başladığım yıldan bu yana sürekli 5 numaralı formayı tercih ettim. Sebebi de Hidayet Türkoğlu'nun o zamanlar 5 numaralı formayı giymesiydi. Aradan yıllar geçti ben hala 5 numara giyiyorum ama Hedo Türkoğlu forma numarasını birkaç kere değiştirdi.
"AMERİKA'YA GELMEK ÇOK KOLAY BİR FİKİR DEĞİL"
* Senin yolundan gitmek isteyen genç arkadaşlarına neler tavsiye edersin? Amerika'da ne gibi avantajlar veya dezavantajlarla karşılaşabilirler?
Amerika'da eğitim ve spor hayatlarına devam etmek isteyen arkadaşlara şunu söyleyebilirim: Amerika çok büyük bir yer. Amerika'da nereye gelecekleri ve nasıl bir ortam içinde bulunacakları çok önemli. Kolay verilecek bir karar değil, iyi düşünmeleri lazım. Herkesin yapabileceği birşey değil açıkcası. Zor tarafları var fakat sonucunda iyi eğitim alıp dolu tribünlere karşı basketbol oynuyorsunuz. Burada insanların basketbola ilgisi çok büyük. Basketbolun Amerika'da kolej seviyesinde farklı olmasının sebebi de budur. Kimse profesyonel değil, ve kimse para kazanmıyor. Bunun için mücadele en üst seviyede. Tüm oyuncuların hedefi kendini geliştirip mezun olduktan sonra profesyonel olarak oynayabilmek ve bu işten para kazanabilmek.
"2013 YILINDA MEZUN OLUYORUM. O ZAMANA KADAR YAPACAK DAHA ÇOK İŞ VAR"
* 8 yıl Efes Pilsen altyapısında oynadın. Türkiye Ligi'ni takip edebiliyor musun? Yakın gelecekte Türkiye'ye dönme gibi planların var mı?
Türkiye Ligi'ni elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum ama pek yeterli olmuyor. İnternet üzerinden maç ve transfer haberlerini takip edebiliyorum. Yakın gelecekte Türkiye'ye dönüş planlarım yok. 2013 yazında mezun oluyorum ve o zamana kadar daha çok var. Şu anki hedeflerim burada kendimi mümkün olduğu kadar geliştirmek ve mezun olmak. Daha sonrasında Türkiye'de basketbol oynamak isterim tabii ki.
