Barcelona ve Beşiktaş sadece bir futbol kulübü değildir

Beşiktaş Mogaz ile Barcelona arasında oynanacak Hentbol Şampiyonlar Ligi maçı öncesi eski milli hentbolcu Zeynur Pehlivan, karşılaşma öncesi iki takımı da mercek altına aldı...

NTV Spor 20.02.2015 - 13:47
Barcelona ve Beşiktaş sadece bir futbol kulübü değildir

Beşiktaş Mogaz, tarihinde ilk kez katıldığı Şampiyonlar Ligi'nde, Avrupa'nın en güçlü ekiplerinin başında gelen Barcelona ile son maçına çıkacak.

Eski milli hentbolcumuz Zeynur Pehlivan, bu heyecanlı karşılaşma öncesi değerlendirmelerde bulundu.


Zeynur Pehlivan
Eski Milli Hentbolcu

VELÜX EHF Final4 yarı final maçının bitmesine ve Barcelona'nın, Şampiyonlar Ligi finali oynamasına sadece on saniye vardı. Fakat iki saniye kaldığında Flensburg finaldeydi.

Bundesliga, her hentbolcunun oynamak istediği, seyircinin kötü bir hentbolla, oyuncunun boş bir salonla karşılaşmasının mümkün olmadığı  en güzel, en kuvvetli, en çekişmeli hentbol liglerinden bir tanesidir. Atmış dakika boyunca hiç durmadan takımlarına destek veren, bu desteklerine son on dakika ayakta devam eden muhteşem hentbolsever kitlesi vardır Almanya'da.. Şovlar, müzikler, yarışmalar ve sahadaki yüksek tempolu hentbol, adeta büyüler insanı. Her anı yakalamak, her şeyi görmek için, tıpkı iyi bir tenis maçı seyreder gibi, büyük bir hızla bir sağa, bir sola bakarsınız. Ama yakalayamazsınız. Çünkü sahada iki kişi değil, otuz iki kişi vardır. Sürekli değişen atak, sürekli değişen skor, sürekli değişen oyuncular vardır. Kafanızı her çevirdiğinizde başka bir oyuncu, başka bir mücadele, başka bir hareket görürsünüz.

Bu nedenle bu kadar çok sevilir Almanya'da hentbol.. Bu nedenle 2009-2010 yılından itibaren Cologne/Köln, Erkekler hentbolunun başkenti olmuştur.

Nasıl olmasın! Burada oynanan ve Avrupa'nın en iyi dört takımı arasında hep bir Alman takımı vardır ve bu beş kupanın dördü  Almanya'da kalmıştır. Diğeri ise, 21 Şubat'ta Sinan Erdem Spor Salonunda bizlerin karşısına çıkacak olan, “Bir kulüpten daha fazlası” dediğimde hemen hemen herkesin anlayacağı  Barcelona'ya  gitmiştir.

Beşiktaş Mogaz, ilk kez Hentbol Şampiyonlar Ligine kalıp, Barcelona ve Flensburg gibi takımların bizim grubumuzda olduğunu gördüğümde çok heyecanlanmış ve hemen, yazımın başlangıcındaki geçen seneki maç aklıma gelmişti.

Dörtlü finale Barcelona, Veszprem, Kiel ve Flensburg kalmıştı.  Flensburg'u, bu güçlerin arasında en zayıf halka olarak görüyorduk. Ama son sırada yer alır diye düşündüğümüz SG  Flensburg-Handewitt öyle bir yarı final maçı oynamıştı ki, Barcelona ya da Flensburg'lu sporculara “Unutamadığınız bir maç var mı?” diye sorsalar sadece sporcular değil, herhalde o salonda bulunan herkesin  bir ağızdan “2013-2014 FİNAL4, FC Barcelona-SG Flensburg-Handewitt maçı” diye haykıracağını düşünüyorum.

Her devresi ayrı bir mücadeleydi ama, aklımızda kalan o yedi metreler ve  o son saniyelerde olanlardı. Maçın bitmesine son bir dakika kala iki farkla önde olan Barcelona, Glandorf'un unutulmaz koşu ve kol  hızı ile  öyle iki gol görmüştü ki kalesinde, Barcelona yedek bankının hemen yanındaki Hentbol takımlarının en büyük destekçisi olan  Puyol'un şaşkınlığı bile yansımıştı dev ekrana. Glandorf ise attığı gol hızı ile geldiği yedek bankına çıkmış, kendisini ayakta alkışlayan 20 000 seyirciyi selamlıyordu. Fark bire inmişti ama saniyeler tükeniyordu. Barcelona top kaybettiğinde, Flensburg'un karşı kaleye hücum etmesi,  altı dev yapıyı aşıp, Dünya Şampiyonasında ikinci olan Katar'ın kalesini de koruyan Saric engeli geçmesi ve maçı uzatmalara götürmesi için sadece on saniyesi vardı. Mogensen topu aldığında,  kenarda çıkış takozunda bekleyen Glandorf sahaya öyle bir fırladı, aldığı topla kendi pozisyonunun ters tarafından öyle bir sayı yaptı ki, gözlerimize inanamıyorduk. Son iki saniye kala maç uzatmalara gitmişti. 32-32

Uzatma dakikaları da berabere bitince (36-36) maç yedi metrelere kalmıştı. Öyle bir maç, öyle bir hentbol oynanıyordu ki Lanxess Arena'da, adeta nefesler tutulmuştu.

Yedi metrelerde ise bir Saric, bir Andersson, bir Sterbik, bir Andersson  geçiyordu kaleye. Bir Flensburg, bir Barcelona atıyordu sayıları. Kimse hata yapmıyordu. Sıra,  Dünyanın en iyi hentbolcusu Fransız'a gelmişti. Kimsenin kuşkusu yoktu futbolun Messi ya da Ronaldo'su olan Karabatic'in yedi metreyi kaçıracağına. Ya da Andersson'un bunu çıkarabileceğine.. Ama oldu. Tek bir kişi yedi metreyi atamadı, o da Barcelona'lı Karabatic'ti.

Hem Barcelona'yı, hem de Kiel'i finalde yenen Flensburg, Şampiyonlar Ligi şampiyonu olmuştu. Hiçbir maçı, hiçbir takımı unutamadık. Unutamadığımız bu anların yönetmenlerini, başrol oyuncularını, bu sene ülkemizde seyretmek ise ayrı bir keyif kattı keyfimize...

Beşiktaş Mogaz, grup lideri Barcelona ile karşılaşacak.  İlk kez katıldığımız VELÜX EHF Şampiyonlar Liginde sadece bir galibiyet aldık. Ama spordaki herkes iyi bilir ki “kazanmak” her zaman maçı kazanmak, rakibini yenmek, daha fazla gol atmak demek değildir. Beşiktaş Mogaz'ın her maçta sergilediği oyun ve ortaya koyduğu mücadeleye baktığımızda ne kadar çok şey öğrendiğini ve ne kadar çok şey kazandığını görüyoruz. Üstelik burada sadece Beşiktaş Mogaz'da kazanmadı. Türk Hentbolu çok şey gördü, çok şey öğrendi.

Türk Hentbolunun neler kazandığını, neler öğrendiğini sizlere şimdi anlatmak istemiyorum. Bu muhteşem sporun yurt dışında, ne düzeyde, hangi kalitede oynandığını sizlere anlatmaya alıştım ama  sizler  gruptaki en son maç olan Beşiktaş Mogaz-FC Barcelona maçına gelip kendiniz görmeli, kendiniz yaşamalısınız.

Hele Beşiktaş gibi büyük bir takımın renkleri ile dolaşıyorsunuz, bu maça mutlaka gelip Almanya'da ki gibi bir atmosfer yaratmalı ve Barcelona karşısında takımınızı yalnız bırakmamalısınız.

Yalnız bırakmamalısınız.. Çünkü EHF  görmeli,  VELÜX EHF Şampiyonlar Liginde yer alan en büyük iki kulübün Barcelona ve Beşiktaş olduğunu.. Ve tüm spor camiası da  bilmeli, Beşiktaş'ın da Barcelona'ya çok benzediğini ve futboldaki gibi hentbolda da büyük işler başardığını...

 

Sayfa Yükleniyor...