Olimpiyat ikincisi eski boksör Atagün Yalçınkaya, "olimpiyat şampiyonluğu" sözünü, 2020 olimpiyatları için yetiştireceği bir sporcuyla yerine getirmek istediğini söyledi.
2004 Atina Olimpiyatları'nda, 17 yaşında elde ettiği gümüş madalya ile efsanevi boksör Muhammed Ali'den sonra olimpiyatlarda madalya kazanan en genç ikinci boksör unvanını alarak büyük bir başarıya imza atan Atagün Yalçınkaya, antrenör olarak erken veda ettiği ringlere yeni yetenekler kazandırmak için çalışıyor.
Yaptığı çalışmalarla ilgili sorularını yanıtlayan Yalçınkaya, Fenerbahçe Kulübü Boks Şubesi'nde okullarla ilgili yürütülen projede, yetenekli sporcuları tespit edip Türk boksuna kazandırmaya çalıştığını belirtti.
2004'te Atina'da elde ettiği başarıdan sonra Türk milletine altın madalya sözü verdiğini hatırlatan Yalçınkaya, "Gümüş madalya kazandığımda altına çok yaklaştığımı düşünmüştüm ama talihsizlikler yaşadım ve 2008'e katılamadım. Türkiye'ye olimpiyatlarda bir altın madalya sözüm vardı. Bu sözü, yetiştireceğim bir sporcunun olimpiyatlarda alacağı altın madalya ile yerine getirmek istiyorum. Bunu gerçekleştirebilirsek de en az o madalyayı kendim kazanmış gibi sevineceğim" diye konuştu.
"ELİMDE SİHİRLİ DEĞNEK YOK AMA..."
Çalıştığı projedeki yaş grubuna göre, 2020 olimpiyatlarını hedef koyduğunu anlatan Atagün Yalçınkaya, "Tabii ki elimde bir sihirli değnek yok. Ancak çalışarak hedefe ulaşacağımızı biliyorum" dedi.
2004'ün ardından 2008 olimpiyatlarına katılamamış olmanın içinde bir ukde olduğunu anlatan Atagün, "Devam etseydim yaşım itibarıyla 5 olimpiyat görebilecek kapasitedeydim. Benim de hatalarım var, o dönemin federasyonunun da hataları oldu. Kısmet böyleymiş. Şimdi daha tecrübeliyim, bu tecrübeyle kaliteli, iyi sporcular yetiştirmeye özen göstereceğim. Benim hatalarımı yapmamaları için destek olacağım. Hayatım boks. Çok iyi çalışıyorum. 2020 olimpiyatlarına sporcu gönderip, madalya almalarını sağlayabilirsem çok sevineceğim" dedi.
"REKABET YOK, TÜRK BOKSU DÜŞÜŞTE"
Antrenör Yalçınkaya, rekabetin olmamasının Türk boksunda bir düşüş sürecini beraberinde getirdiğini savundu.
2000-2004 yılları arasında boksun ülkede ciddi bir ivme kazandığını, uluslararası arenada da şampiyonların çıktığını kaydeden Yalçınkaya, "Sporcular arasında çekişme vardı. Bir kiloda 3-4 iyi sporcu bulunurdu. Herkes takıma girmek için kıyasıya rekabet ederdi. Takımlar yatırımlar yapıyordu. Şu anda sporcular tek adam pozisyonunda. Türkiye'de rekabet edecekleri rakipleri yok. Bu nedenle de boksta ciddi anlamda düşüş var. İnşallah bu durum alttan yetiştirilecek sporcularla yavaş yavaş giderilir. Eskiye nazaran boksta bir düşüş olduğu alenen görünüyor" ifadelerini kullandı.
Kendisini tamamen boksa verdiğini anlatan Yalçınkaya, Spor İl Müdürlüğü'nün antrenörü olarak sarı-lacivertli kulüpte yaptığı çalışmalarda, sadece sporcu yetiştirme değil, sosyal sorumluluk düşüncesiyle de hareket ettiğini belirterek, "Kendimi tamamen spora, boksa verdim. Yetiştirmeye çalıştığımız çocukların hepsi boksör olacak diye bir şey yok, topluma faydalı birey olsunlar bu da bizim için kazanımdır. Ancak içlerinden yeteneklileri çıkacaktır" şeklinde konuştu.
