İSKENDERUNLU MARADONA

Abi Atıcı: İnsanlar Maradona’ya kızgın olduklarında, bana da kızgın oluyorlar. Maradona’ya duydukları sempati ve kızgınlıkları benim üzerimde yaşıyorlar. Onun için her zaman en iyisini diledim tüm kalbimle

NTV Spor 01.05.2011 - 01:14
İSKENDERUNLU MARADONA

NTVSPOR.NET'te Pazar sabahları bir başka keyifli artık. Spor dünyasının ünlü isimleri, arka plandaki emekçiler, manşetin gölgesindekiler… Keyifli sohbetler ve farklı araştırmalar her Pazar sabahı, Ahmet Sivaslı ile NTVSPOR.NET'te…

RÖPORTAJ:  AHMET SİVASLI – Ahmet.sivasli@ntv.com.tr
twitter.com/Ahmet_sivasli

“İnsanlar Maradona'ya kızgın olduklarında, bana da kızgın oluyorlar. Maradona'ya duydukları sempati ve kızgınlıkları benim üzerimde yaşıyorlar. Onun için her zaman en iyisini diledim tüm kalbimle” Abi, asıl adıyla Abdülkadir Geylani Atıcı,  Diego Armando için böyle diyor. İskenderun doğumlu Abi, 6 yaşında gittiği Almanya'da okul arkadaşının onu Maradona'ya benzetmesiyle kendini adadı Arjantinli'ye. Onun gibi giyiniyor, onun gibi yaşamaya çalışıyor, dövmelerinin aynısını vücuduna kazıyor…

Alman futbol takımlarının antrenmanlarına habersizce gittiğinde futbolcuların onu görüp daha çok mücadele ettiği kadar benziyor Maradona'ya… Yolda imza istedikleri kadar, fotoğraf çekildikleri kadar hatta Türkiye'deki havalimanında görevlilerin ısrarla çantalarını taşımasına kadar…

Futbolun güzelliklerinden Abi Atıcı, NTVSpor.net Pazar Keyfi'ne konuk oldu bu hafta, ortaya da son günlerin kaos ortamını unutturacak keyifli bir röportaj çıktı. 

Evet, Abi… Söz sende…

“6 YAŞINDAYKEN İSKENDERUN'DAN ALMANYA'YA GELDİM”

* İlk önce seni tanıyalım. Abi Atıcı kimdir?
Asıl ismim Abdülkadir Geylani Atıcı. Ama bana Abi derler. Gelmiş geçmiş en büyük Maradona fanatiklerinden birisi olduğumu söyleyebilirim. Kişisel olarak söylemek gerekirse, Türkiye'den Almanya'ya taşınan ve hayatını burada sürdüren bir göçmenim. 6 yaşındayken İskenderun'dan Almanya'ya geldim. Evli ve 2 çocuk babasıyım. Yaklaşık 25 senedir Diego Maradona'yı temsil etmenin mutluluğunu yaşıyorum.

“17 YAŞINDA OKUL ARKADAŞIM SAYESİNDE MARADONA'YA BENZEDİĞİMİN FARKINA VARDIM”
* Maradona'ya benzerliğini ilk olarak ne zaman keşfettin? Ne zaman Maradona gibi giyinmeye, onun gibi görünmeye başladın?

1982 yılında, yani ben 17 yaşındayken, Meslek Yüksek Okulu'ndaki ilk günümde, bir arkadaşım Maradona'ya benzediğimi söyledi. Ancak ben, Maradona'nın kim olduğunu dahi bilmiyordum. O zamanlar Karl-Heinz-Föster'in hayranıydım ve Maradona hakkında hiçbir bilgiye sahip değildim. Sınıfa girip fotoğrafını gördüğümde, Maradona'ya çok benzediğimi gördüm. Arkadaşım bana Maradona'yı gösterirken, onun dünyanın en iyi oyuncusu olduğunu söyledi. O günden sonra Maradona'ya olan ilgim de başlamış oldu. Daha sıkı futbol oynamaya, onun imzasını taklit etmeye ve onun gibi giyinmeye başladım. Hatta onun dövmesinin aynısını kendi vücuduma yaptırdım. Sağ omuz başıma Che Guevara dövmesi yaptırdım, tıpkı onun gibi. Zamanla Maradona dünyaca daha fazla tanındıkça, beni de Maradona'ya benzeten ve karıştıran insanların sayısı da çoğaldı.

“İNSANLAR MARADONA İLE AYNI ORTAMDA BULUNMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYORLAR”
* Almanya'da yaşıyorsun ve zaman zaman bazı takımların antrenmanlarına gidiyorsun. Nasıl tepkiler alıyorsun?
 Stuttgart'ın sahasında genelde VIP bölümünde oturuyorum. VIP bölümü çok pahalı bir bölüm, orada bulunarak bir nevi insanlara ekstra bir heyecan sağlıyorum. İnsanlar benimle fotoğraf çektirip, arkadaşlarına göndererek, Maradona ile aynı ortamda bulunmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Bu da beni hem eğlendiriyor hem de mutlu ediyor. Bundan sonraki plan, Schalke'ye gitmek olacak. Oraya da Maradona olarak gideceğim. Şimdiden insanların tepkilerini merak ediyor ve heyecanlanıyorum. Yardımcı antrenörleri Markus Gisdold yakınarkadaşım.Bayern Münih'te de bulunma şansım oldu, büyük ihtimal bu sene bir kez daha gideceğim. Oraya özellikle gitmek istiyorum, çünkü Mario Gomez, Schweinsteiger ve Thomas Müller'i yakından tanıyorum.

“ÇOCUKLARIM MARADONA'YA BENZEMEMDEN HOŞNUT DEĞİLLER. İLGİDEN BUNALIYORLAR”
* Sokakta tepkiler geliyor mu?

Sokakta yürürken, insanların beni Maradona zannedip kendi aralarında konuşması ilginç oluyor. Beni tanımayan insanlar, beni gerçekten Maradona zannedip, böyle bir efsaneyi çıplak gözle görmenin mutluluğunu yaşıyorlar. Markette, sinemada ya da bir dönerci büfesinde, insanlar sürekli elimi sıkıp fotoğraf çektirmek istiyor. Bu durumdan çocuklarımın çok hoşnut olduğunu söyleyemem. Benimle beraber bir yere gittiklerinde, insanların ilgisinden bunalıyorlar. Onlar babalarının kendilerine özel kalmasını istiyorlar, çünkü çocuklarım beni kendi babaları olarak görüyorlar, Maradona olarak değil.

“TÜRKİYE'DE HAVALİMANI GÖREVLİLERİ ISRARLA BAVULLARIMI TAŞIDILAR”
* Yaşadığın ilginç bir anı var mı?

3 sene önce yazar Claudia Ruckdaschel ile, başımdan geçen ilginç olayları derleyen bir kitap hazırladık. ‘El-Doble: Maradona-yüzümün aynası'. Kitapta birçok ilginç anımı paylaşma fırsatı buldum. Birkaç örnek vermek gerekirse, arkadaşlarımla çıktığım her yurt dışı gezisinde Maradona'ya benzetilmem. Türkiye'de uçağa binerken, havalimanı görevlilerinin beni Maradona zannedip, hayranlıklarından bagajımı uçağa kadar taşımalarını da unutamam. Gerçek Maradona olmadığımı söyleyene kadar soğuk soğuk terledim. Onlara gerçeği açıkladığımda, bana kızmak yerine, kendi ülkelerinden birinin dünyanın en iyi futbolcusuna benzemesinden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Açıkça sölemek gerekirse, Maradona'nın kopyası olarak, Türkiye'de daha çok tanınmayı ve başarılı olmayı dilerdim. Dünyanın hemen hemen her ülkesinde Maradona olarak tanındım, sadece kendi ülkemde ilgi görmedim. Bir gün bu durumun değişmesinden çok memnun olurum. En büyük dileklerimden biri ise, kitabımın Türkçe'ye çevrilerek Türkiye'de yayınlanması ve okurlarla buluşması.

“MARADONA BENİ UZUN UZUN SÜZDÜ VE ÇOK ŞAŞIRDI”
* Maradona ile buluşma fırsatı yakaladın mı?

Evet, hem de birkaç defa… 2000 yılında, Münih'te Lothar Matthaus'un jübile maçına geldiğimde tanışma şansına eriştim. Sheraton Oteli'nde kendisiyle karşılaştık, biraz sohbet ettik. Beni uzun uzun süzdü. Ona ne kadar benzediğimin şaşkınlığı içindeydi. O zamanlar daha sportif gözüküyordum. O günlerde Maradona zor günleri yeni yeni geride bırakıyordu. Birkaç sene sonra, Küba'da golf sahasında tekrar bir araya geldik. Biraz konuşma şansımız oldu. Kendisinin dışında, aile fertleriyle de tanışma şansım oldu, gerçekten çok alçakgönüllü ve iyi insanlar.

”İNSANLAR MARADONA'YA KIZGIN OLDUKLARINDA BANA DA KIZGIN OLUYORLAR”
* Peki hayatın, Maradona'ya benzer özellikler taşıyor mu?

Benim hayatım Maradona ile iç içe. Eğer o kendini iyi hissediyorsa, ben de kendimi iyi hissediyorum. Aynı zamanda dikkatimi çeken bir olay da, insanlar Maradona'ya kızgın olduklarında, bana da kızgın oluyorlar. Maradona'ya duydukları sempati ve kızgınlıkları benim üzerimde yaşıyorlar. Onun için her zaman en iyisini diledim tüm kalbimle. Çünkü kendi deneyimlerimden edindiğim kadarıyla, insan bu kadar ünlü ve büyük bir isim olunca hayat da oldukça zorlaşıyor. Kendisi hiçbir zaman tam anlamıyla
özel hayatını yaşayamıyor. Benim ise en azından evimde bir özel hayatım oluyor. Maradona değil de, Abi olduğum için çok
mutluyum. Ancak yine de arada sırada Maradona kılığına girip onun gibi davranmak hoşuma gidiyor, çünkü o dünyanın en büyük futbolcusu….

Sayfa Yükleniyor...