Aysal, Cesare Prandelli ile anlaşmadan önce ilk olarak Mircea Lucescu ile görüştüklerini söyledi. Aysal, Romen teknik adama, Shakhtar Donetsk başkanının izin vermediğini belirtti.
Geçen sene de 8 puan kayıpla lige başladıklarını söyleyen Ünal Aysal, "Bu yıl da 5 puan kaybımız var. Geçen gün de oyuncularla konuştum. Bugünden itibaren kayıpsız gidelim ve sezona güçlü bir şekilde başlayalım diye konuştuk" dedi.
"4. YILDIZ BASKI YARATABİLİR"
Başkan Aysal, "Dördüncü yıldız oyuncuların üzerinde baskı yaratabilir ancak zamanla bu olumlu bir etkiye dönüşecektir. Yarın Sneijder de 2-3 maç üst üste kötü performans gösterirse o da reaksiyon gösterebilir. Benim taraftarlardan ricam oyuncuları desteklemeleri. Üstlerine olumsuz şekilde gidildiğinde genç oldukları için oyuncular olumsuz etkileniyor. Bana da geçen sene Kayserispor maçında istifa dediler. Ben bu tepkiyi makul karşıladım tecrübem ve yaşımdan dolayı" şeklinde konuştu.
"FORM DÜŞÜKLÜĞÜ OLAN İSİMLER DEĞİŞECEK"
"Takımın başarılı olacağından en ufak endişem yok" diyen Aysal, "Türkiye'nin en iyi ve en zengin kadrosu Galatasaray'da. 38. oyuncunun tamamı özel olarak seçilmiş oyuncular. Sorunumuz kalite değil, sayının çokluğu. Hem oyuncular hem de teknik ekibi zorlayabiliyor. Bu nedenle değişik kadrolar sahaya çıkabiliyor. Yavaş yavaş bu sorunu aşacağız. Hocamızla konuştuk. Standart bir kadro görev almaya başlayacak. Eğer form düşüklüğü olursa o isimler değişecek sadece" ifadelerini kullandı.
"HOCALARIN İSTEMEDİĞİ OYUNCU ALMAM"
Transfer politikası hakkında konuşan Aysal, "Benim dönemimde hocaların istemediği hiçbir oyuncu alınmamıştır. Liste verilir, 4-5 oyuncu. Onların içinden seçilen isimler alınır. Hocanın istemediği hiçbir oyuncuyu ben almadım almam da" diye konuştu.
"TERİM'İN KAKA YORUMU BİR ESPRİYDİ"
Terim döneminde günedeme gelen Kaka transferiyle ilgili ilginç açıklamalarda bulunan Ünal Aysal, "Fatih Terim'in Kaka yorumu bir espriydi. Kaka zaten Şampiyonlar Ligi'nde oynamıştı, bizde oynayamayacaktı. Belinde sakatlığı da vardı. Maliyeti çok yüksekti. Bize gelmesi mümkün değildi. Sneijder bizim için çok önemli bir fırsattı. Sonrasında gösterdiği başarılar da bu kararın doğruluğunu gösterdi" dedi.
"İLK TERCİHİMİZ LUCESCU'YDU"
"Biz teknik adam ekolünden bahsederken sistemden bahsediyorduk, pasaportlarından değil" diyen Ünal Aysal, "İtalyan olmuş, Rus olmuş, hiç fark etmez. Önemli olan disiplini ve oyunu tarzıydı. İlk tercihimiz sayın Lucescu'ydu. Olmamasının sebebi Shakhtar'ın patronunun izin vermemesiydi. Bana telefon edip üzgün olduğunu ve gelemediğini söyledi. Dört gün sürdü bu süreç. Ben Mancini'nin ayrılmasını beklemiyordum. Her yıl haziran ayında karar verme kontratı gereği Mancini'de vardı" ifade etti.
"PRANDELLI ŞU AN KREDİ DÖNEMİ İÇİNDE"
Prandelli ile daha rahat şartlarda anlaştıklarını ifade eden başkan Aysal, "Fatih hocayla da böyleydi. Benim hiçbir anlaşmamda böyle tazminatlar yok. Yarın ayrılma kararı versek tazminat konuşulacağını sanmıyorum. Zaten böyle bir şey olmamasını diliyorum ve olacağını sanmıyorum. Prandelli şu an kredi dönemi içinde. Henüz konuşmak için çok erken" şeklinde konuştu.
"KARARI PRANDELLI VERDİ"
Sabri Sarıoğlu'nun kadro dışı bırakılmasıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Aysal, "Sabri sevdiğim ve takdir ettiğim bir isim. Bizzat konuştum da. Bu konuda karar verecek kişi ben değilim. Karar sayın Prandelli'nindir. Prandelli çok tecrübeli bir teknik adam. Bir önceki ekibin de raporlarını almıştır. Bana kalsa ben de para harcamak istemem ama hocanın kararı nihaidir. Ben Sabri'yle ilgili çıkan "yemek vermeme" haberini bizzat araştırdım. A2 takımla A takımın yemek saatleri farklı. Onun dışında tesislerin tüm imkanlarından faydalanabilir" dedi.
"MELO'NUN PAYLAŞTIĞI MESAJ TEDBİRSİZLİK"
Aysal, "Melo'nun paylaştığı mesaj tedbirsizlik. Hiçbir oyuncunun herhangi birine böyle bir laf edeceğine ihtimal vermiyorum. Melo'nun bilerek yaptığına inanmıyorum. TFF üç yıldır her zaman en ağır cezaları bize vermiştir. Açıklama yapsak da karşılığı olmayacak. Lüzumsuz olacak" dedi.
"İMZA TÖRENİNİ TELEVİZYONDAN GÖRDÜM"
Terim'le ilgili arasında nefret değil hayal kırıklığı olduğunun altını çizen Aysal, " Kesinlikle Fatih hocayla ilgili bir nefret yok. Ciddi bir kırgınlığım var. Ayrılma döneminde benim çok direk sorularıma cevap vermedi. Bu soruların cevaplarını aynı gün televizyonda kontrat imzalanırken izledim. Fatih hoca bizde kalmak istediğini ama 4 maçlık bizden izin istedi. Biz de TFF'ye sadece 4 maçlık, hiçbir bedel istemeden çalışabileceklerini söyledik. Sayın Demirören bana, "Ama biz böyle konuşmamıştık. Ben bir daha düşüneyim" dedi. Ben de konuyu kapatıp tatile çıktım. Gider gitmez televizyonu açtım. Karşımda imza törenini, önlerinde kontratlar, takım elbiseler... Bu manzarayla karşılaştım. Bu olayları en son duymak beni üzdü Galatasaray başkanı olarak. Lütfi Arıboğan bir gün evel Florya'ya gitti. Fatih hocaya gelin konuşalım dedik. O an müsait olmadığını ama asistanıyla konuşabileceğimizi söyledi. Ben de yönetim kuruluna bunu aynen ilettim. Çıkan karar malumunuzdur" dedi.
"FATİH HOCAYI KİMSE BANA ŞİKAYET ETMEDİ"
Aysal, "İki başarılı sene geçirmişiz. Üzerine üçüncü yıl neden başarılı olmayalım. Hocanın takım üzerindeki etkisi çok önemliydi. Üçüncü seneyi biz bu yüzden kaybettik. Mecbur kalmasaydık bu kararı biz almazdık. Fatih hoca kimseyi bana şikayet etmedi, hiçbir yöneticiyle ilgili bir talebi ya da sıkıntısı olmadı. Biz zaten sık sık görüşürdük" şeklinde konuştu.
