"Korksaydım 2011'de bu tabloyu almazdım"

Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, görevi bırakmadan önce spor müdürleriyle bir araya geldi... Hakkındaki iddiaları yanıtlayan Aysal, özellikle 'korkup, kaçıyor' ithamlarına sert tepki gösterdi.

NTV Spor 16.10.2014 - 12:32
"Korksaydım 2011'de bu tabloyu almazdım"

Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, 25 Ekim'de yapılacak seçimle beraber başkanlık görevini bırakıyor...

Ancak Aysal, son günlerde kendisi hakkında medyada çıkan haberlerden rahatsız olduğunu ve bu nedenle bir basın toplantısı düzenleme ihtiyacı duyduğunu söyleyerek, bugün spor müdürleriyle biraraya geldi.

Özellikle 'korkup kaçtı' iddialarına sert çıkan Aysal, "Benim için, 'korkup, kaçıyor' yakıştırmaları yapılıyor. Ben korksaydım, 2011 yılında bu tabloyu almazdım. Ben sorunlarımızın çözülmesi için bulduğum formüllerin onaylanmamasından dolayı ayrılıyorum. Futbolda tabii ki zaman zaman yanlış harcamalar olmuştur. Yanlış transferlerimiz olmuştur. 3 ayrı hoca ile çalıştık hepsinin farklı görüşleri vardı. Hepsinin isteklerini karşılamaya çalıştık" dedi.

"MEDYADAN SALDIRI GÖRDÜK"
Medyada kendisi ve yönetim kurulu hakkında ciddi bir bilgi kirliliği yaratıldığını iddia eden Ünal Aysal, "Medya, geçen dönemde benim için çok önemli bir deneyimin kaynağı oldu. Ancak Son 2 ay içinde, ciddi bir bilgi kirliliği vardı. Medyanın bir kesiminden ciddi bir saldırı gördük. Sadece bana değil, yönetimin kuruluna da aynı şekilde saldırıldı. Hafızalarda yanlış izlenimler kalmaması için, sizlere açıklık getirmek istedim" diye konuştu.

"BORCA RAĞMEN EN GÜÇLÜ GALATASARAY"
Galatasaray'ın ciddi bir borcunun olduğu ancak buna rağmen hala Türkiye'nin en güçlü kulübü olduklarını belirten Aysal, "Göreve geldikten sonra bana Riva için her türlü yetki verildi. Çok sıkıntılı günlerimizde bile Riva'ya dokunmadım. Satabilirdim, kiralayabilirdim ancak dokunmadım. Ama projelendirdim. Borçlarımız var, bu borçlar bana miras olarak geldi. Borçların miktarı aynı kaldı ama bu borçlardan kurtulmak lazımdı. Ben de projeler yaptım. Galatasaray'ı borçlarından kurtaracak formülleri ürettim ancak bu formülleri kabul ettiremedim. Borçlardan kurtulmadığı sürece Galatasaray'ın yukarı çıkması mümkün değildi. Ancak Galatasaray, borç yüküne rağmen Türkiye'nin en güçlü kulübüdür" şeklinde konuştu.

Ünal Aysal ayrıca, görev süresi boyunca sadece ahlaki yarışmaların içinde olduklarını ve bundan şüphe duyduklarında ise o yarışmadan çekildiklerini de sözlerine ekledi.

MAYIS'TA ADAY OLUR MU?
"Mayısta yeniden aday olur musunuz?" sorusuna Aysal "Üç buçuk  sene gibi bir yorgunluktan geliyorum. Soru şu an için erken. Daha doğrusu genç kadroların kulübün başına gelmeleri ve bizim de onlara destek vermemiz. Doğrusu da bu olur. Genç kadroların muhakkak hazırlanıp Mayıs'ta bu seçime girmesi gerekiyor tabii ki Duygun Yarsuvat seçilirse... Diğer adayımız kazanırsa onlar üç yıl devam edecek." şeklinde politik bir yanıt verdi.
   
"BİZDE HİBE ALIŞKANLIĞI YOK Kİ..."
Aysal, "Galatasaray'da cebinizden para harcadınız mı ve harcadıysanız hibe etme veya geri almak gibi bir durum söz konusu mu?" şeklindeki bir sorunun gelmesi üzerine ise şu yanıtı verdi: "Geldim, inceledim, Galatasaray'da içeriye para koyup da almayan başkan görmedim. Ben geldiğimde herkes kuruşuna kadar parasını almıştı. Bizde böyle bir alışkanlık da yok. Yeni bir icat çıkarmak istemiyorum ama ben bulunduğum sürece Galatasaray'a şahsi kevalet verdim. Kendi şirketlerime kesinlikle hiçbir yere kefalet vermedim ve bunlar da düşük rakamlar değildi. Zamanı geldi bunlar ödendi içeriye para konmayacak dendi ama koydum. Yanlış bir algı oluşturuldu, adam geldiği zaman 100 milyon koyacak dendi. Bilhakis ben ilk seçimimden önce böyle bir düşünceniz varsa bana oy vermeyin dedim. Bu sözü televizyonda dalgınlıkla ve yanlışlıkla söyleyen sayın İnan Kıraç'tır. Adamın durumu iyi, gelir 100-150 milyon koyar gibi bir yaklaşım da oldu. Kurumsal bi yapı içinde bunlara giremezseniz. Miktarlar çok büyüdü artık üretmeniz gerekiyor." 
 
"KONUŞANLAR ADAY OLMADI, KONUŞMAYANLAR OLDU..."
Ünal Aysal'a son dönemdeki açıklamaları ile kendisini hedef alan Polat ve Süren de soruldu. Söze "Faruk Süren ve Adnan Polat hepsi değerli ve deneyimli başkanlarımız" diye giren Aysal daha sonra eleştirilerini sıraladı:

"Bu son iki aylık süreçte de basında çok sık konuştular ve eleştiride bulundular. Neden onlar aday olmadılar? Ben bu yüzden bugün iki adaya teşekkür ettim. Onlar çıkıp hiç konuşmadılar. Ama asıl konuşanlar ve iddialı şekilde mevcut yönetimi eleştirinler çıkıp da bu iş böyle yapılmaz diyerek aday olmadılar. O yüzden bu isimler (Adnan Polat ve Faruk Süren) benim için inandırıcı değil."  

PASSOLİG'E ELEŞTİRİ...
"Bakın stadlarımız ne kadar doluyor. Son alınan kararlarla federasyonun uygulamalarıyla bizim stat gelirlerimiz yarı yarıya düştü. Sadece bizim değil tüm takımların düştü. Biz nerden yaşacağız?" diyerek Passolig uygulamasını eleştiren Galatasaray Başkanı, ardından basketboldaki maça çıkmama ve 3 temmuz sorularını yanıtladı.
 
FENERBAHÇE'YE...
"Galatasaray'da ligten takım çeken başkan olarak hatırlanacaksınız; bu sizi rahatsız ediyor mu?" sorusuna Aysal'ın yanıtı şu oldu: "Bu bana mutluluk veriyor ve bundan rahatsız olamayacağım, böyle anılmayı isterim. Umarım hiçbir başkan bundan sonra takımını sahadan çekmek zorunda kalmaz. 3 Temmuz'dan evvel ben yoktum. 3 Temmuz'dan sonra başka bşr mantalite geldi. Benden sonra bu mantalite devam eder veya etmez. Ben ders almaya çalıştım ve tepki verdim. Tepkisiz yönetici olmaz. Galatasaray Kulübü gibi saygın bir kulübün başkanıysanız bunun mücadelesini vermek zorundasınız. Antipatik olma pahasına vermek zorundasınız. Benim Sayın Aziz Yıldırım ile bir sorunum yoktu ki. 3 Temmuz'dan bir hafta sonra Aziz bey Adnan Polat'ı işaret ederek 'Bir de Denizli maçı var' deyip, Galatasaray'ı dahil edip, Adnan Polat'ı yanına dahil ettiğinde kimse sesini çıkartmadı; bir tek  ben sesimi çıkarttım. Kaldı ki ben bir hafta evvel 'Biz bu işlere karışmayalım; Türk futboluna kavga getirmeyelim' şeklinde açıklama yapmıştım.  Ama o kavgayı karşı taraf getirince Adnan Polat üzerinden Galatasaray'ı korumak zorundaydım ve bir tepki verdim. Ve bence bu haklı bir tepkiydi. Aziz Yıldırım'ın şahsına yönelik bir durum değildi. Ama Adnan Polat döndü 'Aziz Yıldırım dostumdur, Ünal Aysal tanıdığımdır' dedi"  
 
"HERKES TAKIM ÇEKSİN Mİ?"
Bir gazetecinin "Bundan sonra duyulacak her şüphede takımı sahadan çekmek mi lazım?" sorusuna ise Ünal Aysal "Bence bütün kulüpler aynısını yaparsa evet. Ama tek başına tarzan gibi  sadece bunun Galatasaray'a yapılması... Biz bir iki kere bunun işaretini veririz ama kural buysa maalesef herkes işin kolayına gidebilir. Biz heryerden çekilmedik. İki yerden çekildik. Bunu net kriterlere bağlı olarak çekitk. Basket maçından çekildiğimiz vakir bir önceki maçta yaşadıklarımız, disiplin kurulunun bir tarafa aldığı diğer tarafa almadığı kapatma kararları, Recep Ankaralı'nın bir önceki maçta göz göre göre bize kaybettirdiği maç ve sonra final maçına atanması..." diye konuştu.

HATASI...
Aysal başkanlık dönemindeki hatasının ne olduğunun sorulamsı üzerine ise "Belki bir buçuk yıl önce almış olduğum seçim kararımı almasam daha iyi olurdu" diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...