"Bir kişi hariç kimseyle sorun yaşamadım"

Trabzonspor Teknik Direktörü Ersun Yanal, bordo-mavili ekipte ilk basın toplantısını yaptı. Yanal, "Trabzonspor oynayacağı futbolla fark yaratacaktır" derken, "Keyif veren ve alan bir takım olacağız" ifadelerini kullandı.

NTV Spor 20.11.2014 - 11:05
"Bir kişi hariç kimseyle sorun yaşamadım"

Trabzonspor'un başarısı için sadece kendilerinin değil, oyuncular yönetim ve basının katkıları olması gerektiğini kaydeden Yanal, "Başarı için sonuç alacağımız bu yola futbolcular, teknik heyet, başkan, yönetim ve basın birlikte çıkacağız. Bu yürüyüşe birlikte başlayacağız" dedi.

Ellerinde genç bir kadronun olduğunu vurgulayan Ersun Yanal, "Milli takımlarda oynamış yetenekli oyuncular var. Yaklaşık 9 tanesiyle çalışmadım. Bir haftadır diğer takımın oyuncularıyla çalıştım. Diğer oyuncuları izliyoruz. Tanıdığımız oyuncular var. Genç ve yetenekli oyuncularla oynayacağız. Benim istediğim agresiflikte oynayabilecek isimler var. Mücadelesini üst düzeyde tutacak bir takım durumundayız. Trabzon seyircisinin istediği o coşkudaki takım olacak, ama 14 puan kaybımız var. Bunu telafi etmek içzin birlikte yürümeye ihtiyacımız var" diye konuştu. 

Tramlbzonspor'daki teknik direktör istikrarsızlığı konusunda ise Yanal, "Türkiye'deki yapıyı çok iyi biliyorum. Bunu değiştirmek hepimizin işi. Bu konuda basına da iş düşüyor. Trabzonspor ve camiasını iyi tanıdığımı da biliyorum. İhtiyacı olan bu duruşu gösterebileceğimizi de düşünüyorum" dedi.

ZEKİ YAVRU VE MUSTAFA YUMLU'YA AF YOK
Trabzonspor'da daha önce kadro dışı bırakılın Zeki Yavru ve Mustafa Yumlu'ya af olmayacağını belirten Yanal, "İdari bir karar. Takım yapısını az çok bilen biri olarak bunun düşünülmediğini söyleyebilirm. Gündemimizde böyle bir şey yok. Çalışmalara hemen başlanmalı. Gerekli oyuncu profilini oluşturmalıyız. Takımı doğru yapmak, oyuncuların ne istediğini gözönünde bulundurarak ona göre takımı yapmak gerek. Trabzonspor'un gerekli olan ihtiyaçlar listesini oluşturmalıyız. Ama şu anda bir af söz konusu yok" ifadelerini kullandı. 

"Devre arasında transfer olacak mı?" sorusuna ise Yanal, "Bir kaç hafta içerisinde çalışmalarımı sonuçlandırırım. Dışarıdan baktmakla içinde olmak arasında ciddi farklar var. Bu konuda yönetim kurulu ve başkanla da görüşmeler yapmam gerekir. Bana zaman tanırsanız konuyla ilgili görüşlerimi bir kaç hafta içinde sizinle paylaşmış olurum" yanıtını verdi.

"GALATASARAY MAÇINI KAZANMAK İÇİN SAHAYA ÇIKACAĞIZ"
İlk maçında Galatasaray'a karşı oynayacaklarını belirten Yanal, "Kazanmak için sahaya çıkacağız. Trabzonspor için her yer Trabzon yapmak için çalışacağız. Sonuçta bir takım var bu takım sezon başından bu yana birlikte. Onlar da bana yardımcı olacaktır. Çalışmadan ortaya koyacağımız kadroda bir boşluk olacaktır ki, o boşluğu dolduracağımı düşünüyorum. Oyuncularım, sahada oyun şeklinin farklı olacağını gösterecektir. Handikapları olduğu kadar avantajları da var, biz bunu avantajlı hale getirmeye çalışacağız. Şu andaki pozisyonda zirveyle 14 puanlık fark var dedim ama oyuncuların bu farkı düşürecek rekabet edecek randımanı var. Şu anda UEFA Avrupa Ligi'nde de çok iyi bir yolda ve avantajlı durumdayız. Türkiye kupası da başlayacak. Her rekabeti yapabilecek bir takımız. Bu yolda sizlerle, taraftarlar, yönetim ve futbolcularla başarıları yakalayabileceğiz. Bu konuda Trabzonspor'u belli bir noktaya taşımak için desteğe ihtiyacımız var" yorumunu yaptı. 

Kaleci transferi yapmayı düşünmediklerini vurgulayan Yanal; "Herhangi bir kaleci alınması görüşünde değilim. Fatih ve diğer oyuncularla devam edeceğiz" denekle yetindi.

"FUTBOLDA TRABZON RUHU EKSİK OLMAMALI"
'Türk futbolunu nasıl yorumluyorsunuz?' sorusuna ise Ersun Yanal şu yanıtı verdi, "Futbolda Trabzon ruhunun eksik olmaması gerekir diye düşünüyorum. Çünkü Trabzon ruhu, Türk futbolu için önemli bir unsurdur. Çünkü futbolla yaşayan bir kentin kokusunu Trabzon'da hissedersiniz. Türk futbolunda Trabzonluluk ruhu önemli bir kavramdır. Ama futbolun sistemsel sorunları nedeniyle altyapıda değişikliklere gidilmeli. Kulüplerin içine düşmüş olduğu problemler, ülkedeki spor kültürünün pozisyonu ki; biz 13 milyon kişiye spor yaptırabilecek bir ülkeyiz. Sadece futbol için değil, tüm branşlar için yeterli kaynağa sahibiz. Sistemsel bir sorundan bahsetmeliyiz. Milli takım veya başka branşlarla ilgili sorunlardan bahsetmek yerine, sistemin probleminden yola çıkarak ülke futbolun da bundan kaynaklandığını söyleyebiliriz. Ülkenin sistemle ilgili bir sorunu var diye düşünüyorum. Eğitim sisteminden başlayarak sonuna kadar çalışılması gerekir. Bu sistemin idare edilmesiyle ilgili de çalıştım. Milli takımın aldığı sonuçlar eğitim sistemi ve altyapıyla alakalı. Sorun futbolla sınırlı değir.Futbolun iştigal ettiği bünyeler sonuçtda bir sistemin işidir. Sadece futbolu değiştirerek sonuca varamzsınız. Diğer branşlarda da değişikliğe gidilmeli; çünkü spor bir bütün. Trabzon'da büyük bir ruhun oluşmasını sağlayan bir altyapı var. Semt futbolunun, bu kültürde yeri kalmadı. O zaman sistemi tartışmak gerekir. Şu anda kulüplerimizin düştüğü durumu düşündüğünüzde, bugünkü karmaşaya düşmüş oluyoruz. Umarım bu kısa sürede değişir, ülke altyapılarını geliştirir ve kısa sürede işleyişini devam ettirir."

"DAHA FAZLA TABAN YAPAMAYACAĞIZ"
Futbol sevgisinin dünyada bitmediğine vurgu yapan Yanal, "Bazı ülkelerde futbol yeniden büyüyor. Çok güzel örnekleri var. İngiltere aynı şeyleri yaşıyor. Seyircisiz tribünlerden bakıyorsunuz 2-3 yıllık rezarvasyonları yapılan tribünlere geçilmiş. İspanya sorunlarını çözdü. Kore, Japonya gibi ülkelerde inanılmaz seyircili maçlar oynanıyor. Bu ülke futbolu çok seviyor. Ülke futbolunu izleyecek organizasyonları yapmamız gerekir. Her şeyi kazanmak mümkün değil. Kaybettiğinizde de kazanacağınız kültür vardır. Yensen de yenilsen de rakibine saygı duymalısın. Kendini geliştirip üstünlük kazandırmak gerekir. Önümüzdeki süreçte bu akilliği kazanmak gerekir. Kaybettiği için saha içindeki futbolcuya saldırmak, sizi süreçten uzaklaştırıyor. İçerdide olanlar, kazanmayı tribünden daha fazla istiyor. Kazanmayı tribünde olandan daha fazla istiyorum. Bizler daha sağduyulu bir şekilde götürecek sistemleri ihtiyacımız var. Geçiş dönemine ihtiyacımız var. Bundan daha fazla taban yapamayacağız. Artık yükselme dönemine geçeceğiz. Bu bir fırsattır. Bir yükseliş tekrar başlayacaktır" ifadelerini kullandı. 

"ŞAMPİYON OLABİLİCEK BİR TAKIM BIRAKTIM"
Trabzonspor-Fenerbahçe maçında sonra stattan koşarak ayrılmasının sorulması üzerine ise Ersun Yanal, "Fenerbahçe'de de aynı söylemlerle başladım. Futbolcuların, teknik adamların saha içinde kalacağımızı söyledim. Mümkün olduğunca sahanın içinde kalmaya, çalışmaya devam ettim. Oyuncularımı da saha içinde tutarak işimizi yapmaya çalıştık. Bu sürecin içinde hiçbir şekilde yer almadım. Ya çalışmıyordum ya da federasyonda görev alıyordum. Ama bildiğim bir şey var ki 2008'de geldiğim Trabzon'da, iyi ilişkiler kurdum ve bu camiayla ilişkilerim hiçbir zaman kötü olmamıştır. Trabzon kentinden de iyi ilişkilerle ayrıldım. Ayrılırken de ben şampiyon olabilecek bir takım bıraktım" dedi.

"BİR KİŞİ HARİÇ HİÇBİR BAŞKANLA SORUN YAŞAMADIM"
Fenerbahçe'de taraftarların Şükrü Saracoğlu Stadı'nda kendi lehine tezahürat yapmalarıyla ilgili olarak ise bordo-mavili ekibin teknik patronu, "Süreci net bir şekilde hepiniz biliyorsunuz. Ben çalıştığım kulüplerde sorunun bir parçası olmak istedim. Bir kişi hariç hiçbir başkanla, yöneticilerle sorun yaşamadım. Hep çözümün bir parçası olmak için çalıştım. Benim için önemli olan mutlu olacağımı hissettiğim yerde olmaktır. Çalıştığım kulübe hizmet etmekle sorumluydum. Bunu başardım. Eleştirilebileceğim yönler vardı. Burada mutlu olmak için varım. Olumsuz şeyler de insanı pozitif yönde etkiler. Çalıştığım o dönemde mutlu oldum ve burada da mutlu olmak için varım. Trabzonspor-Fenerbahçe maçında hızlı hareket edişimizin sebebi, provokasyonlara sebep olmamak içindi. Çok gergin bir ortam vardı. Bir an içinde sahayı terkedelim dedik. Sahada kalıp provakosyan yapmamak için bunu yaptım. Cesaret bunları yaparak olmaz. Cesaret, güç-kuvvetle ölçülmez, yeri geldiğinde kavgayı yapabilecek yüreğim de var. Ama kavganın içinde olmadım, tartışmanın içinde olmadım. Oradaki provakosyonun içinde olmadım ve olmamda"  yorumlarını yaptı.  

Altyapıdan çok oyuncu geleceğini söyleyen Yanal, "Altyapıya çok önem verdim ve altyapıdan çıkardığım oyuncuların lisesini siz yapabilirsiniz. Genç oyuncuları içimizde tutacağız ve onun için organizasyonlar yapacağız. İleşitim karşılıklı olan bir şey. Bizim de bir iletişim birimimiz var. Biz de sizi bilgilendirme konusunda biraz zamana ihtiyacınız oluyor. Biraz daha içeride olmak ve anlamak doğru şetkilde karşılıklı ileşitim kanallarını açarsak doğru Bizim ağzımızdan yazılacak her şeyi aktarırız, ikinci şahıslardan çıkacak haberler yalan olur çünkü ben böyle bir şey yapmam" dedi.

"TEKNİK DİREKTÖR VE FUTBOLCU SAHA DIŞINA YÖNELİK POLİTİKA ÜRETMEMELİ"
Üstü kapalı olarak göndermelerde de bulunan Ersun Yanal, "Biz teknik adamlar, futbolcular sahanın içinde kalıp sahanın dışını yönetmeye kalkmayalım ve bu iş üzerinden potitika da üretmeyelim. Çünkü bizler sahanın içindeki performanstan sorumluyuz. Onun dışındakiler bizi ilgilendirmiyor benim saha içinde organize etmeye çalıştığım bir takım vardı. Şampiyon olabilecek bir takım bıraktım ondan sonrası beni hiç ilgilendirmiyor" ifadelerini kullandı.

"Benim oynatacağım futbolu iyi biliyorsunuz" diyen Ersun Yanal, "Taraflı tarafsız herkesin saygı duyduğu 90 dakika mücedele eden tavırlı bir takım kurmak istiyoruz. Galatasaray maçıyla başlayıp en kısa sürede bu karakteri ortaya koyan bir takımı yapmak istiyoruz. Bu takımı yapmak için az bir süreye ihtiyaç var. Şampiyonluk ve başarının oluşturduğu yol beraber yürünen yoldur. Beraber yürürsek başarıyı elde ederiz. Yönetim, futbolcu medya hep beraber bu yola girersek sonuca ulaşabiliriz" ifadeleriyle sözlerini bitirdi.

Sayfa Yükleniyor...