"Alp'in istifa etmesi beni çok üzdü"

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, Yüzde 100 Futbol'da Rıdvan Dilmen ve Güntekin Onay'ın sorularını yanıtladı. Demirören ilk olarak, Merkez Hakem Kurulu Başkanı Zekeriya Alp'ın istifası ve hakemler konusundaki soruları yanıtladı.

NTV Spor 17.12.2014 - 21:02
"Alp'in istifa etmesi beni çok üzdü"

NTV Spor'da %100 Futbol'a konuk olan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ilk olarak, Merkez Hakem Kurulu Başkanı Zekeriya Alp'ın istifası sizi şaşırttı mı? sorusunu yanıtlarken, “Sayın Alp'le bir araya gelirdik. İstifasından haberim yoktu. Ama bu istifa yararlı oldu. Bu kadar değerli bir insanın futboldan koptuğunda birilerinin artık düşünmesi gerekir. Onun gibi namuslu ve dürüst bir kişiyi kaybettik. Onunla konuştuğumuzda 'Başkanım gelip söyleseydim beni ikna ederdiniz' dedi. Tarafsızlığın sembolü Zekeriya Alp'in istifa etmesi beni çok üzdü" dedi.

"HAKEMLERİMİZ ONLARI ELEŞTİRENLERDEN DAHA KARAKTERDİLİR"
"Herkes iyi niyetli olduğu sürece bu işler biter" diyen Demirören, "Avrupa'nın ya da dünyanın hangi ülkesinde hakem hatasından dolayı MHK'nın başkanı zan altında kalır da istifa eder. Bu bir tek Türkiye'de oldu. Türkiye'de hep hakemler tartışılıyor. Hakemlerin art niyetli davrandıklarını söylüyorlar. 'Duyum aldım' yorumuyla hakemleri eleştiremezler. Hakemlerimiz onlardan daha karakterliler. Hakemlerimiz aynı anda beyni, kalbi ve düşüncesini çalıştırmak zorunda. Cesur karar vermek zorundalar. Hakemlerimize federasyon olarak en büyük yetkiyi verdik. Onlara güvendiğimiz için, aç iptal etme yetkisi verdik. Bir maçta ortalama 50 tane düdük çalıyorlar. Gerginliğe göre 70'e kadar çıkıyor. 18 maç olarak hesaplarsak bir hafta sonunda 100'e yakın düdük çalıyor. Düdük çalan futbolcu kadar koşuyor ve karar veriyor. Tabii ki hata olmaması lazım. İngiltere Ligi'ni hepimiz seyrediyoruz. İngiltere'de art niyetli denen hakemlerden daha çok hatalı karar veriyorlar. Herkes hakemi eleştiriyor. Trabzonspor - Rizespor maçında futbolcuların iyi niyetinden ne kadar güzel maç izledik. Keşke her maç öyle olsa" dedi.

"İstifayı duyduğunuz zaman başkan ve yönetim olarak şurada Zekeriya Bey'e yanlış yaptık dediniz mi?" sorusuna Demirören, "Kendisiyle dün akşam 7'de konuştum. Zekeriya Hoca'nın kırgınlığı veya arkasında durmuyoruz diye hiçbir şey yok. Hoca, namuslu ve kişiliğinden dolayı, kendi kişiliğine söz söylendiği için gitti. Aynı 18 kulübün başkanı, Kulüpler Birliği toplantısında Zekeriya Hoca'ya sonuna kadar inandıklarını söylediler. Zekeriya Hoca'yı sembol olarak göstermemiz lazım" yanıtını verdi. 

Hakemlere maddi açıdan yapılmayanları yaptıklarını söyleyen Demirören, "Hakemler hatalarının cezasını çekmek zorunda. MHK buz dağının içinde kalmış. MHK bilinmiyor. Öyle bir hava yaratılıyor ki; sanki onlarla bir araya gelip konuşuyoruz. Hata yapan hakem de daha dikkatli olsun. Her insan hata yapar. Onlar da bunu kabul etmek zorunda. Zekeriya Hoca'yla birebir tartıştık, onları mahcup etmek için bir karar almadık ki. Dünyanın en iyi hakemi de hata yapacak" diye konuştu.

Cüneyt Çakır'la ilgili olarak ise Demirören, "Bir kulüp başkanımız, "Cüneyt Çakır şaibelidir" dedi. Kimse bunu ispat et demedi. Federasyon olarak herkese cevap vermeye kalksam, zaten insanlar kaos ortamından besleniyor. Bunları artık kesmemiz gerekir. Spor programları sadece kaos yaratıyor. Futbolu tartışalım. Futbolun başarısızlığına hepimiz üzülüyoruz. Çözüm getiren kimse yok" dedi.

İbrahim Kızıl'ın PFDK'ya sevk edilmesiyle ilgili olarak Demirören, "Bizde futbolla ilgili disiplin sevkleri pazartesi günü yapılır. Hoca ve yöneticilerle ilgili sevkler salı günü yapılır. Zekeriya hoca istifa etti diye sayın Kızıl'ı sevk etmedik. Yönetim kurulu başlarken haber geldi. Toplantı sırasında Yusuf Namoğlu ismi akla geldi. Oylama yaptık ve Namoğlu'nu getirmeye karar verdik. Yusuf Namoğlu'nun namusuna, dürüstlüğüne güvendik ve anında teklifimizi kabul etti. Listesinde bile kim olduğunu bilmiyordum, bugün öğrendim" ifadelerini kullandı.

Hakem yorumcularının birlikte çalışma çağrılarını kabul etmediğini söyleyen Demirören, "En kolay şey, çalışan insanı eleştirmektir. En zor şey de çalışan kişiyle birarada olmaktır. Hepsinin fikrine Türk futbolunun ihtiyacı var. Türk futbolu benden kurtulup bize dönerse kurtuluruz. Yoksa böyle gelir gelmiş böyle gideriz" dedi.

Demirören büyük takımlar lehine bir baskı ortamı oluştuğunu da kaydederken, "Anadolu'da yapılan hatalar, sadece yerel gazetelerde çıkıyor. Büyük gazete ve televizyon programlarında az çıkıyor. Anadolu'da büyük takımlara yapılan hatalar manşetlere çıkıyor. Hakemler tabii ki baskı altına giriyor. O baskı zaten var. Hakemlerin cesur olup o baskıdan korkmamaları gerekir. Beyni ile kalbi aynı anda çalışmalı. Tarihinde ilk defa bu kadar çok Türk hakemi yurtdışında maç yönetiyor. Şansımıza Ulenberg gibi birisi geldi, bu arkadaşlarımızı eğitiyor" ifadelerini kullandı.

"DERNEKLER YASASI DEĞİŞMELİ"
“Türkiye'deki özerk federasyonun genel kurul yapısı, seçim sistemi neticede kulüplerin varlığına dayanıyor. Bu delegeler isterse federasyonu devirip seçebilir, bu yapı yaptırımlar uygulamak konusunda sizi zorluyor mu?” sorusuna Yıldırım Demirören, “Ellerindeki 7'şer oydan dolayı yapıyorlar. Bu, federasyonları zorlamıştır ama beni zorlamıyor. Biz futbol adına bir şeyler yapmaya geldik. Değiştirdiğimiz talimatlara bakarsanız, talimatları sertleştirdik diyebiliriz. Bu sene mali kriterler çıkaracağız. Bu işi kafamıza koyduk. Kriterleri tam oturtacağız. Bu bize büyük tepki doğurabilir. Kulüplerimizin yüzde 90'ı borç batağında. Biz bunlara destek vermeyeceğiz. Bu sistemin değişmesi gerekir. Ne yaparsanız yapın, elindeki gücünü tehdit olarak kullanma mantığını değiştiremezsiniz. Değişmesi gereken kulüplerin de dernekler yapısıdır. Senelerdir çıkmayan; ama Türk futbolu için önemli olan bu yasanın çıkması için çalışmalar devam ediyor. Mevcut kulüplerin mali yapısının da düzeltilmesi lazım. Burada da devlet ve hükümetin desteği lazım” yanıtını verdi.

UEFA'nın, mali kriterleri yerine getirmeyen kulüplere ceza verdiğinin hatırlatılması üzerine Demirören, “Biz bu sene ancak buna başlayacağız. Kulüpler Birliği'nde bunu konuştuk. Senelerce idare edilmişiz. Artık bu idare yok. Bir geçiş süreci olacak ama kesinlikle bu olacak” diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...