Chelsea Teknik Direktörü Jose Mourinho, Daily Telegraph'taki röportajında futbola farklı bir açıdan baktığını gösterdi.
Portekizli teknik adam, "İnsanlar futbolu çok ciddiye alıyor. Ben yenildiğimde nasıl sıkıntı yaşıyorsam, aynı sıkıntıyı taraftar da yaşıyor. Portekiz'de 'Hayatınızda anneniz ve futbol takımınız dışında her şeyinizi değiştirebilirsiniz' diye bir söz vardır" dedi.
MOURINHO: YAŞLI BİR TİLKİYİM Futbolun sosyal, politik ve kültürel gücünü alnadığını vurgulayan Mourinho, "Ama Forbes'un dünyanın en etkili 100 kişisi arasında futbolcuların ne işi var. Cristiano Ronaldo o listede 30, Lionel Messi 45. oldu. Bu gerçek dışı. Biz hayat kurtarmıyoruz ki. Biliyorum takımı kaybedince beşinci kattan kendisini atanlar var, ama bunlar problemli insanlar. Bir futbolcuyu, bir teknik direktörü, bir bilim adamı ya da bir doktorla nasıl karşılaştırabilirsiniz? Karşılaştıramazsınız." diye konuştu.
"LONDRALILAR İŞİ BİLİYOR"Londra'da sokakta yürürken beş dakika içerisinde Chelsea, Tottenham, Arsenal, Liverpool ve Manchester United taraftarlarıyla konuşma şansı elde ettiğini belirten Mourinho, "Mesela daha önce çalıştığım takımlarda yüzde Milan-Inter yüzde 50, Real Madrid-Atletico Madrid, yüzde 70'e 30, Porto'da ise taraftar oranı yüzde 100'dü. İnsanlar benimle futbol konuşmak istediğinde konuşurum. Elbette akıl vermeye kalkmadığı sürece. Ama Londra'da insanlar rahatsız etmeyle etmemeyi çok iyi ayırt edebiliyorlar. Mesela imza ya da fotoğraf istediklerinde yemeğimin bitmesini bekliyorlar. Mağazada kendime çorap bakarken yanıma gelmiyorlar. Milano'da Madrid'de her zaman rahatsız edilirdim, ama Londra'da bu hiç olmadı." ifdalerini kullandı.
MOURINHO: "ZENGİNLİK PEŞİNDELER" "EN İYİ DOSTUM FERGUSON"İngiliz futbolunda çok yakın arkadaşı olmadığını belirten tecrübeli teknik adam Sir Alex Ferguson'ı ise bir başka yere koyuyor: "2004'te Porto'dayken Manchester United'ı Şampiyonlar Ligi'nden elemiştik. Orada tanıdığım Sir Alex Ferguson'ın iki yüzü vardı. İlk yüzünde rekabeti seven, her şeyi kazanmayı çalışan bir adam. İkinci yüzünde ise prensip sahibi, rakibe saygı duyan ve fair-play'e önem veren bir adam. Onu hep kendime örnek almaya çalıştım."
