Tarihler 3 Haziran 2012'yi gösterirken bir Liverpool efsanesi artık Fenerbahçeliydi. Sarı-lacivertli kulüp, Hollanda milli takımının yıldızlarından Dirk Kuyt ile 3 yıllık sözleşme imzaladığını duyuruyordu.
Yıldız oyuncu henüz ilk sezonunda kulüp tarihine geçen başarının kahramanlarından biri oluyordu. Aykut Kocaman yönetimindeki Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi'nde ilk kez yarı final oynama başarısı gösterirken, Kuyt 14 maçın 12'sinde oynuyor ve takımına 4 gollük katkı veriyordu. O sezon şampiyonluk kaçsa da Avrupa'daki başarı, Türkiye Kupası ile süsleniyor, Kuyt'ın istatistik kağıdında 56 maç ve 17 gol yazıyordu.
Sezon sonunda yaşanan teknik direktör değişikliğinin ardından takımın başına Ersun Yanal geçiyordu. Kuyt, Yanal'ın da vazgeçilmezleri arasına giriyor ve kazanılan lig şampiyonluğunda önemli bir rol oynuyordu. İstikrarıyla dikkat çeken Kuyt, ligde 34 maçın 32'sinde forma giyiyor ve 10 gol atıyordu.
Kendisi istikrarla özdeşleşse de, tecrübeli Hollandalı kulüpteki 3. sezonuna 3. teknik adamla başlıyordu. Ancak Aykut Kocaman ve Ersun Yanal'ın vazgeçemediği Kuyt, İsmail Kartal için de değişilmez oluyordu. Kartal bir sohbet toplantısında Hollandalı'dan neden vazgeçemediğine yönelik soruya, "Çünkü o, antrenman veya maç ayırmaksızın her şeyini futbola adıyor" şeklinde verdiği cevapla belki de Kuyt'ın kariyerini özetliyordu.
Kuyt, bu sezon da ligde ilk 25 maçın hepsinde sahaya ilk 11'de çıktı. Temmuz ayında 35 yaşına girecek oyuncu, Beşiktaş maçında sakatlandıktan sonra Çaykur Rizespor maçında forma giyemedi. Sakatlığı nedeniyle ilk kez bir maçın kadrosunda yer alamaması ve Rize'ye gidememesi onu Türk futbol tarihinin en kara gecelerinden birinin dışında tuttu.
Ligimizde bulunduğu 3 sezonda en çok sahaya çıkan futbolcuların başında gelen Dirk Kuyt için artık doğduğu topraklara dönüş vakti. O bitmek tükenmek bilmeyen enerjisini bir kez daha yıldızının parladığı Feyenoord için harcayacak.
