Yeni Porto onlar mı?

Porto'nun transfer konusunda ne denli başarılı olduğunu herhalde tartışmaya gerek yoktur... Ancak piyasaya Rus sermayesiyle hızlı bir giriş yapan Monaco, son 2 yılda yolunu değiştirmiş gibi görünüyor. Kim bilir, belki yeni Porto onlar olabilir...

NTV Spor 16.07.2015 - 12:30
Yeni Porto onlar mı?

SERHAT BİNGÖL - Her transfer döneminin tartışmasız örnek kulübüdür Porto... Aldıkları ve sattıkları arasındaki kâr oranlarına herkes imrenerek bakar. Ancak 'biz de Porto gibi olacağız' diye yola çıkanların sonu hep hüsran olmuştur. Fakat bu kez bir takım, Porto modelini iyi analiz edip hayata geçirmeye bir hayli niyetlenmiş gibi görünüyor... Peki başarabilirler mi? Neden olmasın...

Tarihler Aralık 2011'i gösterirken,, Fransa 2. Ligi'nde mücadele eden Monaco'nun, Rus milyarder Dmitry Rybolovlev'e satıldığı açıklandı. Bu satışın ardından tabii ki akıllara ilk olarak, Roman Abramovic'in Chelsea ile yaptıkları geldi. Bir Rus milyarderin daha futbol dünyasına girmesi, oldukça heyecan yaratmıştı. Artık herkes Monaco'nun dünyaca ünlü yıldızları, astronomik bonservislerle kadrosuna katmasını beklerken, onların kısa sürede Chelsea, Paris Saint Germain ve Manchester City gibi sermaye takımlarının seviyesine çıkması bekleniyordu.

Aslında Rybolovlev, ilk 2 sezonunda beklentiler paralelinde hareket etti. İtalyan teknik adam Claudio Ranieri yönetimindeki Monaco, Fransa 1. Ligi'ne çıktıktan sonra 2013-2014 sezonu öncesi flaş transferleri de arka arkaya gerçekleştirmeye başladı. 10 milyon euro'ya Anzhi'den aldıkları Lacina Traore, 20 milyon euro'ya Sevilla'dan transfer ettikleri Kondogbia ve 25 milyon euro'luk Joao Moutinho sadece bunlardan bazılarıydı. Asıl bombalar ise Kolombiya pasaportluydu. 45 milyon euro'luk bonservis bedeliyle Porto'nun genç yıldızı James Rodriguez ve 60 milyon euro karşılığında Monaco formasını sırtına geçiren Atletico Madridli Radamel Falcao, sadece Fransa'nın değil, Avrupa futbolunun en önemli transferleri oldu.

BOŞANMA DAVASI DÖNÜM NOKTASI OLDU
Bu transferlerin karşılığı da Lig 1'deki ilk sezonda alındı. Şampiyon Paris Saint Germain'in ardından ligi 2. sırada tamamlayan Monaco, Rybolovlev dönemindeki 2 sezon içinde alt ligden çıkıp Şampiyonlar Ligi vizesi almayı başardı. Yeniden eski günlerine, yani Devler Ligi'ne dönen Monaco'nun, bundan sonra daha cüretkar hamleler yapması bekleniyordu. Ancak 2014-2015 sezonu öncesi 'gübre kralı' olarak bilinen Rus milyarder Dmitry Rybolovlev'in, Monaco Futbol Takımı'ndan daha büyük sorunları baş gösterdi. 2014 yazında boşanan Dmitry Rybolovlev, mahkeme kararı ile servetinin yarısını, yani sadece 4,5 milyar doları eşine vermek zorunda kaldı. Haliyle bu da Rybolovlev'in yatırımlarını biraz etkiledi.

Tarihin en pahalı boşanması unvanını ele geçiren bu davadan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Satın aldığı futbol takımıyla adını tüm dünyada duyurmayı amaçlayan, Avrupa'nın jet sosyetesine kısa yoldan giriş biletini alan Rybolovlev, boşanma davası sonrasında hayatındaki öncelikleri bir kenara bırakmak durumunda kaldı. Belki de 2014 yazında yapacağı sansasyonel transferleri de askıya alarak, futbol takımından sermayesini değil ama elini ufaktan çekmeye başladı.

KRİZİ FIRSATA ÇEVİRDİLER!
Ancak bu kaos ortamı, Monaco'yu çok farklı bir yola itti. Fransız ekibi, tam anlamıyla krizi fırsata çevirdi de diyebiliriz. Yeni bir Porto olma yolunda çok önemli adımlar atıldı. Yıldızları astronomik rakamlarla transfer eden kulüpten, genç yıldızları kadrosuna katıp, bunları parlattıktan sonra ciddi kârlarla satmaya başlayan bir kulübe evrildiler. Geçtiğimiz yaz James Rodriguez'i 80 milyon eura'ya Real Madrid'e gönderen Fransızlar, bu yıl da Kondogbia'yı 35 milyon euro'ya Inter'e, genç Belçikalı Yannick Carrasco'yu da 20 milyon euro'ya Atletico Madrid'e gönderdi. Ayrıca genç yetenek Lucas Ocampos da 7 milyon euro bonservis karşılığında Marsilya'nın yolunu tuttu. 21 yaşındaki Portekizli Bernardo Silva ve 20 yaşındaki Fransız Anthony Martial de şu anda Avrupa'nın dev kulüplerinin transfer listesinde en ön sıralarda bulunuyor.

Monaco, bir yandan ciddi kâr elde ettiği yıldız adaylarını elden çıkarırken, diğer yandan da bu kalibredeki genç yetenekleri bulup kadrosuna katmaya devam ediyor ve genç yetenek sirkülasyonunu devam ettiriyor. Bu sezon transfer ettikleri 7 oyucunun 6'sının, 22 yaş altı olması da bunun en önemli kanıtı.

Şimdi Monaco için asıl sorulması gereken soru, yola nasıl devam edecekleri... Rus milyarder sahibine rağmen gençlere yatırıp yapıp, Porto modelinde olduğu gibi oradan büyük bir gelir mi elde etmeye çalışılacaklar, yoksa Rybolovlev yeniden musluğu açıp dünya yıldızlarına Monaco forması mı giydirecek, bunu cevabını da bize gelecek sezonlar gösterecek...

 

Sayfa Yükleniyor...