Antalya'da il merkezine 160 kilometre, Gündoğmuş ilçe merkezine ise 30 kilometre uzaklıktaki bir belde ilköğretim okulunda beden eğitimi öğretmenliği de yapan Gülşah Kocatürk, görev yaptığı okulda bazı öğrencilerinin oynayacak topunun bile bulunmadığını belirterek, "En büyük hayalim, öğrencilerimin yanına olimpiyat madalyasıyla dönmek" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü Bayan Judo Takımı'nın milli sporcusu olan, aynı zamanda Antalya'nın Gündoğmuş ilçesine bağlı Köprülü beldesindeki Ayşe Güven İlköğretim Okulu'nda beden eğitimi öğretmenliği yapan Gülşah Kocatürk, Londra 2012 Olimpiyatları'nda Türkiye'yi artı 78 kiloda temsil edecek.
Londra 2012 Olimpiyatları öncesinde Antalya'da Avrupa Judo Birliği'nce (EJU) düzenlenen son ortak çalışma kampına katılan Gülşen Kocatürk, 2009 yılından itibaren sürdürdüğü olimpiyat hazırlıklarını değerlendirdi.
Olimpiyatların zirveye ulaşmada son nokta olduğunu ve her milli sporcunun hayalini süslediğini vurgulayan Kocatürk, "Uluslararası şampiyonalarda elde ettiğim çok sayıda altın madalyam var. Eksik kalan olimpiyat altın madalyası. Senelerdir yaptığım işin zirvesine çıktık istiyorum" dedi.
Olimpiyatlara Türkiye'den katılan tek bayan sporcu olduğunu, bunun ağır bir sorumluluğu olduğunu dile getiren Kocatürk, müsabakalarda bu anlayışla mücadele edeceğini kaydetti.
ÖĞRENCİLERİNE MADALYA SÖZÜ VERDİ
Kocatürk, spor yaşamına yüzme ile başladığını, 1998 yılında ise teyzesinin ikna etmesi ile judoyla tanıştığını, hırslı bir karaktere sahip yapısıyla katıldığı ilk şampiyonada altın madalyanın sahibi olduğunu anlatarak,"İzmir Büyükşehir Belediye Spor Kulübü'nde judoya devam ederken, Balıkesir Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu'nda yüksek öğrenimini tamamladım. 2010 yılında Antalya'da bir ilköğretim okuluna beden eğitimi öğretmeni olarak atandım" diye konuştu.
Öğretmenlik görevini yapmak için gittiği beldede yeni bir yaşamla tanıştığını, öğretmenlik mesleğinin kazanılan altın madalyalardan daha çok mutluluk verici olduğunu vurgulayan Kocatürk, ancak kamp çalışmaları nedeniyle öğrencilerine yeterince zaman ayıramadığını, bunun üzüntüsünü yaşadığını söyledi.
Olimpiyatlarda Türkiye'yi temsil etmek adına çıktığı yolu başarıyla tamamlamak istediğini dile getiren Kocatürk, "Hazırlık döneminde öğretmenliğe atandım. Üzüldüğüm tek şey öğrencilerime yeterince zaman ayıramamış olmak. Ama Londra Olimpiyatları'nın ardından görevimin başında, öğrencilerimin yanında olacağım. Öğretmenlik çok farklı bir duygu. Senelerdir spor yapıyorum ama, öğretmenlik mesleğine başladığım gün yaşadığım duyguyu madalya kazandığımda hiç hissetmedim. Ormanlık alanda koşarak günlerce antrenman yaptım. Partnerim de, minderim de yoktu. Bunlara rağmen mutluydum. Öğrencilerin oynayacak topu bile olmadığı bir okulda hayalim, olimpiyat madalyasıyla onların yanına dönmek ve çeşitli spor branşlarında takımlar oluşturmak. Öğrencilerime madalya sözü verdim. İnşallah bu sözümü yerine getireceğim" dedi.
"SONUÇTA BU BİR OLİMPİYAT VE GİDİLECEK EN SON YER"
Kocatürk'ün antrenörü Mesut Kapan da, 28 Nisan'dan itibaren yeni bir çalışma programı uygulamaya başladıklarını, önümüzdeki dönemde Moskova'da 3 gün, Erzurum'da ise 21 gün yükseklik kampı yapıp, 10 günlük kamp için İspanya'ya gideceklerini anlattı.
Gülşah'ın 15 Temmuz'dan itibaren fiziken, ruhen ve bedenen olimpiyatlara hazır olacağını belirten Kapan, "10 kilo daha zayıflaması halinde ideal kilosunu yakalayacak. Ağır sıklette yarıştığı için rakipleri gerçekten çok ağır. Gülşah'ın boyu 1,82. İdeal kilosu olan 120'ye indiğinde hem atletik yapıya sahip olacak, hem de sürati, kuvveti artacak. Sürat kazanabilmesi ve tekniklere daha hızlı girebilmesi için performansına zarar vermeyecek şekilde 10 kiloyu vermesi gerekiyor" diye konuştu.
Gülşah'ın Türkiye'den katılacak tek bayan sporcu olmasının avantaj da sağlayabileceğini belirten Kapan, bunun "Arkadaşım yenildi, madalya alamadı ben de yenilirsem..." şeklinde bir psikoloji içinde olmasına engel olacağını kaydetti.
Türkiye'ye bugüne kadar olimpiyatlardan sadece halter, güreş ve judo olmak üzere 3 branşta derece alındığına işaret eden Kapan, "Bayanlarda da sadece judoda Hülya Şenyurt derece getirdi. Tek başına Gülşah'tan çok büyük şeyler bekliyoruz. Sonuçta bu bir olimpiyat ve gidilecek en son yer" dedi.
MESLEKTAŞLARI VE ÖĞRENCİLERİ MADALYASIYLA BEKLİYOR
Ayşe Güven İlköğretim Okulu Müdürü Bilal Şahin, milli sporcu Gülşah Kocatürk'ün olimpiyatlardan başarıyla dönmesinin meslektaşları ile öğrencilerini mutlu edeceğini ve gururlandıracağını söyledi.
Okuldaki 12 öğretmenin zor şartlarda görev yaptığını vurgulayan Şahin, "Gülşah öğretmene doyamadan gönderdik. Ancak, O'nun çok daha önemli bir görevi var. Türkiye'ye madalya getirmesini diliyoruz. Madalyasıyla bölgeye döndüğü zaman, kent merkezine 160 kilometre uzaktaki bu kırsal kesimde çok daha güzel işlere imza atacağına inanıyorum. Bir an önce öğrencilerine kavuşmasını bekliyoruz" dedi.
Gülşah öğretmenle İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde kayıt yaptırırken tanıştıklarını anlatan matematik öğretmeni Fatih Gür de, "Beldeye giderken 4 saat süren yorucu bir yolculuk sırasındaki sohbetimizde, milli sporcu olduğunu anlattı. Bölgenin şartlarını öğrendikten sonra birinci tercihi olarak bu okulu yazdığını ve atandığını, tercih hatası yapmadığını, doğru tercih yaptığından emin olduğunu söyledi" diye konuştu.
Göreve başladığı ilk hafta çatısı bulunmayan, pencereleri takılı olmayan bir okulda görev yapacak olmanın kendisini karamsarlığa düşürdüğünü belirten Gür, Gülşah öğretmenin ise öğretmenlik yapmanın verdiği mutluluğu anlattığını kaydetti. Gür, "Okulumuzdaki kız öğrencilerimiz için O, çok iyi bir örnek" diye konuştu.
Sınıf öğretmeni Fatma Erbayrak da, meslektaşı Kocatürk'ün olimpiyatlardan madalya kazanarak dönmesini ümit ettiğini dile getirerek, birlikte çalışacak olmanın mutlululuğunu yaşadıklarını söyledi.
Gülşah öğretmenin öğrencilerinden 7'inci sınıf öğrencisi Mehmet Çelik de, sene başında okullarında eksik olan her şeyin tamamlandığını belirterek, "Şimdi tek eksik Gülşah öğretmenim ve madalyası" dedi. Çelik, olimpiyatlarda öğretmenine başarı diledi.
