Maç öncesinde Beşiktaş için bir miktar “kuşkulu” istatistikler vardı. Gençlerbirliği, İrfan Buz yönetiminde iç sahada hiç maç kaybetmemiş. Beşiktaş Ankara'da Gençlerbirliği ile oynadığı son 3 maçın ikisini kaybetmiş, birinde berabere kalmış. Yegane olumlu istatistiki gösterge, Beşiktaş'ın ligin deplasmanda en fazla puan toplayan takımı olması…
Beşiktaş'ın ilk yarıda son derece silik bir görüntü verdi. Bunun temel sebebi, savunma ile forvet arasında “volan kayışı” görevini üstlenecek bir oyuncunun olmamasıydı. Daha somut ifade edersek, Oğuzhan –bir kez daha- Sosa'nın misyonunu üstlenemedi. (Bu gencin, kendini geliştirmek bir yana adeta geri gidiyor olması endişe verici.) Demba Ba'nın ilk 25 dakikada etkili alanda topla bir kez bile buluşamaması Beşiktaş'ın halini izah etmek için kâfidir herhalde. Zaten o da isyan etti, stoperlerin önüne kadar gelip top istemeye başladı.
İlk yarı Gençlerbirliği'nin “yarım pozisyonu” dışında insanı oturduğu yerden kaldıracak tek bir an yaşanmadan sona erdi. (Gerçi Gençlerbirliği taraftarını bilirsiniz, kolay kolay “tepki” vermezler. Nitekim maraton tribünü yine “Milli Kütüphane” havasındaydı.)
İkinci yarı başladığında sanki sahada iki farklı takım vardı, hasılı farklı bir maç… İki takımda neredeyse 30 saniye arayla karşı kaleye yüklenmeye başladı. Dakikalar ilerledikçe Beşiktaş'ın ağırlığı arttı. O dakikalarda Bilic'ten gayet yerinde bir müdahale geldi. Yokları oynayan Oğuzhan yerini Kerim'e bıraktı. Bu hamle Gençlerbirliği savunmasının dengesini bozdu. Gol için fazla beklememiz gerekmedi. Önce Demba Ba'nın milimetrik frikiki, ardından Serdar'ın büyük gayretiyle gelişen atakta Olcay'ın golü geldi.
Bir hususun altını çizmek istiyorum: Slaven Bilic, hafta içinde kendisiyle yapılan bir röportajda, Beşiktaş'ın duran toplardan çok gol yemesini “takımın boyunun kısa olmasına” bağlamıştı. Doğrusu bana pek ikna edici gelmemişti. Maçın 9. dakikası… Gençlerbirliği korner kullanıyor. Necip kafayla topu yükseltiyor. Sonra top süzülerek yere iniyor, zemine vurup yeniden havalanıyor. Bu esnada ceza sahası içindeki 9 Beşiktaşlı futbolcu “gelişmeleri” izliyor. Bu durumun “kısa boyla” izah edilmesi mümkün değil. Beşiktaş'ın duran toplarda çok ciddi bir adam/alan paylaşma sorunu vardı, hâlâ sürüyor.
