Galatasaray yönetimi, vadesi gelen borçları ödemek için Muslera'yı satmayı düşünüyorsa, hemen vazgeçsin! En iyi sezonunu yaşamasa da Muslera dün gecenin ilk yarısında olduğu gibi bu sezon birçok maçta Galatasaray'ı skor bağlamında ayakta tutan isim oldu.
Zaten dün geceki Galatasaray ilk 11'ine bakarsak, yönetim eğer devre arasında kaynak sağlamak için bir yıldızı satmayı planlıyorsa, o yıldız da Sneijder'dan başkası değil gibi! Prandelli'nin Şampiyonlar Ligi'nde alınan bir yenilgiden sonra “Daha önemli olan 4. yıldız yani Türkiye Ligi” açıklamasını yapıp Arena'daki en zorlu 3 lig maçından birinde Hollandalı maestroyu ilk 11'de sahaya sürmemesi büyük bir çelişki. Zaten hâlihazırda kariyeri boyunca hep Pirlo, Montolivo gibi topu çok iyi kullanma bağlamında Sneijder'ın benzerleri üzerine A planını kuran Prandelli'nin Sneijder'ı A planının merkezi yapmaması çok büyük bir çelişki.
Yazıya Prandelli'yle başlamışken, Ersun Yanal ile devam edelim. Hatta şöyle başlayalım: Trabzonspor, sezon başlamadan önce “Halilhodziç kumarı”nı oynamak yerine bu derin ve kaliteli kadroyu en baştan Ersun Yanal'a emanet etseydi, Trabzon daha önceki haftalarda ligde kaybettiği puanların yarısını bile kaybetmeyebilirdi. Zaten Yanal, Halilhodziç'ten farklı olarak daha az ama çok daha öz ve çok daha efektif takviyeler yaptırırdı. Sezon başından itibaren şampiyonlukta ezeli rakipleri kadar iddialı bir Trabzon olabilirdi.
Ersun hoca, belki bu yaz Fenerbahçe-Trabzon çelişkisi nedeniyle hemen göreve getirilemezdi ancak zaten bu tip çelişkilerin bu kadar değerli profesyonellerin kariyerlerini etkilemesi Türk futbolunun en önemli sıkıntılarından birisi.
Orta sahanızda Constant gibi oyunun savunma ve hücum bölümlerini aynı ustalık ve hızla oynayabilen bir oyuncunuz varken orta 3'lüye sadece 1 defansif karakterli oyuncu koymanız yeter de artar. Ersun Yanal da Halilhodziç'ten farklı olarak Constant'ın yanına önce Salih'i sonra Fatih'i koydu, Medjani'yi de oraya sıkıştırıp orta sahayı tamamen kontra hücumlara gebe bırakmak yerine stoperde Medjani-Papadopoulos ikilisiyle oyunu geriden kurdurdu. Bosingwa'yı sık sık öne atıp önündeki Özer ile Mehmet Ekici'ye sürekli alan değiştirterek Cardozo'yu efektif şekilde destekledi.
Trabzon bu A planıyla Galatasaray'a karşı oyun üstünlüğünü kurdu. Skor üstünlüğü ise Galatasaray'ın değişikliklere rağmen reaksiyon gösterememesi ve kolektif konsantrasyonunun da çok düşük olması nedeniyle ortaya çıktı. Medjani'nin 2. golünün teknik-taktik-mevkisel hiçbir açıklaması yok, maç 1-0'ken rakibi bu kadar da boş bırakan Galatasaray futbolcularının tek bir mazereti dahi olamaz!
