Pirlo Kadar Çalışırsan…

Oğuzhan, 2012 yazında İbrahim Altınsay vizyonuyla kelepir bir bonservis bedeli karşılığı Beşiktaş’a kazandırıldığında “Beşiktaş bunlara mı kaldı?” diyen çok kara cahil vardı.

NTV Spor 29 Ağu 2015
Pirlo Kadar Çalışırsan…


Oğuzhan, 2012 yazında İbrahim Altınsay vizyonuyla kelepir bir bonservis bedeli karşılığı Beşiktaş'a kazandırıldığında “Beşiktaş bunlara mı kaldı?” diyen çok kara cahil vardı.

Çok sevdiğim meslektaşım ve arkadaşım Mustafa Doğan'a “Feda meda sen bakma, Oğuzhan'ı olan takım her şekilde yarış içinde bir şekilde yer alır” dediğimde bana bir kuruşluk futbol bilgi kırıntısıyla “romantik CM/FM'ci” diyen kara cahiller nerede acaba? Cehalet çok “güzel” şey, kendi “koyun beyni”nde her şeyi bildiğini sanıyorsun ama kafayı kuma gömen deve kuşuna gülenler sana “katılarak” gülüyorlar!

Oğuzhan, çalıştığı ve motive olduğu ölçüde Arsenal-Hollanda U17 gibi Avrupa'nın elit altyapılarında aldığı temel futbol eğitimiyle Türkiye'de kendi mevkiinin en iyi yerlisi olmanın en büyük adaylarındandı, şu anda ise Şenol Güneş faktörüyle açık ara en büyük adayı.

Bu yaz, Beşiktaş hazırlık kampında da en çok merak ettiğim Türkiye'nin en iyi “çalıştırıcı”, yetenek “geliştirici”si olan Şenol Güneş yönetiminde Oğuzhan'ın nasıl ve ne çalıştığıydı. Çünkü Şenol hocanın “progresif futbol” felsefesinde antrenmanda neyi çalışırsan, maçta da onu oynarsın. Dün gece Oğuzhan'ın maçın en kritik anında perdeyi atan golü, sadece Arsenal-Hollanda elit futbol altyapısının karşılığı değil; bu yaz o ham yetenekleri olabilecek en lezzetli şekilde pişiren planlı çalışmasının/çalıştırılmasının eseri. Oğuzhan o frikiğin aynısından antrenmanlarda en az 500 tane denedi, çalıştı. Zavrc ile oynanan hazırlık maçında dün gece perdeyi açan ve galibiyeti getiren o frikik golünün zaten ikizini atmıştı! Dün gece ise ligin bu tip pozisyonlarda en kül yutmayan kalecilerinden birisi olan Karcemarskas'ın koruduğu kaleye o jeneriklik frikik golünü attı! Tabii ki Oğuzhan da çalışacaktı yoksa Türkiye ölçeğinde çok özel olan potansiyeline yazık olurdu. Ne de olsa faal futbolun en büyük frikik ustası Pirlo, Euro 2012'den önce bu kadar harika frikik vuruşlarını nasıl yaptığını soran meslektaşlarımıza “Çalışmak, çok çalışmak, çalışmaktan bitap düşmek” cevabını vermişti.

Skor, ilk 10 ve son 20 dakikadaki oyun çok iyi ancak her halükarda Beşiktaş'ın mutlaka bir orta saha ve bir hızlı stoper transfer etmesi gerek.

Dün gece Beşiktaş yedek kulübesi, “Bu takıma mutlaka transfer lazım” diye haykırıyordu: Yedek kulübesinde ideal-orijinal mevkisi stoper olan tek bir oyuncu bile yoktu, aynı şekilde kenarda acil durumda merkez orta saha oynayabilecek sadece Necip vardı.

Beşiktaş'ta ilk yarının en iyisi Sosa'ydı ancak çok sık faulle durduruldu. Sosa, Atletico Madrid'de oynarken misal Şampiyonlar Ligi karşılaşmasında maçın hakemi aynı kişi olsaydı o faullerin arkadan yapılanlarına kaç kart çıkardı çok merak ediyorum.

Beşiktaş 2. yarıya Sosa-Cenk Tosun değişikliğiyle başladı. İlk yarıda Beşiktaş'ın en etkili ismi olan Sosa'nın oyundan alınmasının birincil sebebi ilk yarıda çoğu arkadan olmak üzere aldığı sert darbeler ve dün gece itibarıyla 90 dakika full kapasite oynayabilecek bir fizik kondisyon seviyesinde olmaması. Sezon uzun, Sosa ise Beşiktaş'a sezon boyu en çok lazım olan oyuncuların başında geliyor. Beşiktaş yönetiminin mutlaka Oğuzhan ve Sosa'nın istikrarlı şekilde daha da etkili olmasını sağlamak adına kilit transferleri yapması gerekoğlu gerek!