Rhodolfo, Beşiktaş'a gelmeden önce Temmuz ayında Gremio formasıyla 3 maçta forma giyip yeni takımına hazır gelmişti. Marcelo da Beşiktaş'taki takım arkadaşlarından farklı olarak Ocak ayında 2 lig maçı oynamış olduğu için o da Gaziantep maçında son derece hazırdı ve başarılı bir performans sergiledi.
Gaziantep maçının 15. dakikasında maçı beraber izlediğim Metin Tekin'e dönüp “Rhodolfo- Marcelo ikilisi lig ortalamasının fazlasıyla üstünde gözüküyor. Hatta Beşiktaş'ın ilk kez Ronaldo-Zago'dan beri oyun bilgisi bu kadar yüksek, hem tecrübeli hem de paslanmamış iki stoperi var” demiştim. Metin hoca da “Marcelo'nun futbolculuğu gayet iyi. Savunmacılığının ne kadar iyi olduğunu ise zamanla daha net görebileceğiz” demişti.
Sonrası herkesin malumu: Rhodolfo sakatlandı ve sahalardan 6 ay uzak kalacak. Taner Karaman istatistiklerine göre ligin defans bölgesinde en fazla ikili mücadele kazanan ismi olan Rhodolfo, Şenol Güneş'in oyunu geriden kısa paslarla kurdurduğu ofansif planın da önemli bir parçasıydı.
ERTELEME MAÇLARI MESELESİ
Bu açıdan bakınca, Rhodolfo'nun eksikliği aslında kısa vadede Gaziantep maçında da etkisini hissettirdi. Antep karşısında Beşiktaş bir süre Rhodolfo'suz geriden oyun kurmakta zorlandı. Oğuzhan bir süre sonra daha da fazla geriye gelip top alınca sorun azaldı.
Fakat Marcelo da, Rhodolfo yerine oyuna giren Alexis de Beşiktaş formasıyla ilk maçlarını oynadıkları ve futbolda uyum dediğimiz mevhum en fazla stoper tandeminde belirleyici olduğu için Beşiktaş kalesinde ekstra pozisyonlar verdi. Kaleci Tolga, Beşiktaş kariyerindeki en iyi maçlardan birini oynadığı için pozisyonlar gole dönüşmedi.
Ersan'ın Çin'e gidişi ve Rhodolfo'nun sakatlığından sonra Beşiktaş artık sezonun geri kalanında ilk yarıdan tamamen farklı bir stoper tandemiyle mücadele etmek zorunda. Marcelo-Alexis ikilisi zamanla uyumlu hale geldikçe, daha da başarılı bir stoper tandemine dönüşebilecek kalibrede. Lakin bir de her ikisinin forma giyemeyeceği erteleme maçları meselesi var.
Eğer Beşiktaş Trabzon ve Mersin'le oynanacak o maçları kazanır, Kadıköy'de yenilmez ve favorisi olduğu başka lig maçlarında sürpriz puanlar kaybetmezse şampiyonluk yolunda çok avantajlı bir konuma gelebilir. Bu avantajı sağlamak adına Atiba-Oğuzhan-Sosa-Gomez merkez dörtlüsünün parlak performanslarını sürdürmeleri tabii ki çok önemli. Yine de geriyi de sağlam tutmakta fayda var. Güncel futbolun en başarılı hocalarından Guardiola'nın savunma-hücum geçişinin ne kadar belirleyici olduğuna dair ufuk açan tespitini yabana atmayalım: Savunma biçiminiz, hücum biçiminizi belirleyen en önemli faktördür.
BEYİN EGZERSİZİ YAPTIM
O yüzden “Beşiktaş nasıl olsa çok gol atıyor, Rhodolfo yokken biraz daha çok gol yese sorun olmaz” diye düşünmek akıl kârı değil. Şimdilik Beşiktaş, stoper tandeminde ideal ikilisi gibi gözüken Alexis-Marcelo'nun Rhodolfovari bir talihsizlik yaşamaması için her türlü önlemi almalı. Erteleme maçları için stoperde akla gelen ilk 2'liden Necip ve Tosiç'i teknik heyet o maçlara özel olarak hazırlayacaktır. Tosiç'in bir zahmet kendisini ekstra hazırlaması gerekiyor.
Şenol Güneş yönetiminde Oğuzhan, İsmail, Ersan, Necip, Cenk vs neredeyse herkes kendisini geliştirdi, Tosiç'in de bir zahmet en azından İsmail kadar gayret göstermesi kendi lehine olacaktır. Acil durumlarda kademe anlayışı, oyun bilgisi, hamle zamanlaması lig ortalamasının üstünde olan Andreas Beck de stopere kaydırılabilir ancak o zaman sağ bek kim oynayabilir?
Beşiktaş çok çok sıkışırsa hücumun kanatlarında Töre-Quaresma-Kerim Frei üçlüsünden ikisini yerleştirip Olcay'ı zamanında Almanya'dayken oynadığı sağ beke çekemez mi? Şenol Güneş ve yardımcıları benden çok daha iyi bilirler o ayrı, ben sadece beyin egzersizi yapıyorum…
Yeni Yüzyıl gazetesinden alınmıştır
