“Ha bugün ha yarın oldu olacak” demiş büyük büyük usta Kayahan. O da isterdi çok sevdiği, gönül sayfasında adının hep en başlarda yazdığı Galatasaray için olsun Turkish Airlines Euroleague Final 4 umudu ancak diğer takımlarımız için umuda yolculuk halen sıcacık devam ediyor. Sanırım bu sene olacak veya en geç gelecek sene bu ünvanı yıllar sonra ülke olarak tekrar alacağız.
Fenerbahçe Ülker ve Anadolu Efes birlikte bulundukları F grubunu 3. ve 4. sırada tamamlamak üzereler. Top 8 ve sonra neden olmasın Final 4. Evet takımlarımız Türkiye liginden THY Euroleague'e katılıyorlar ve Ay Yıldızı göğüslerinde taşıyorlar ama bilindiği gibi Türk Basketbolcular ile bu yolda çok fazla yürümüyorlar. Bu sene yabancı sınırlarının Türkiye liginde 5+1 olması en çok Avrupa kupalarına olumlu yansıdı. Bu zaten tahmin edilen bir olaydı ancak Türk oyuncuların düştüğü bu durum ise bazı soruları kendimize sormamız gerektiğine yol açtı.
3.lig 2.ligi ve 2.lig 1.ligi her anlamda tehdit etmiyorsa o ülke basketbolunda bir ilerleme olması söz konusu değildir. İşte tam da bizde durum bundan ibaret, 3 ligin de kendi aralarında hiçbir ilişkileri yok. Salonlar, koçlar, oyuncular, hedefler, yabancı adetleri, yaşlar, kategoriler ve statüler bu 3 ligi tamamen birbirinden keskin çizgiler ile ayırıyor ve bağı ortadan tamamen kaldırıyor.
Türk Basketbolcular tarafından kurulan oluşumlara çok saygı duyuyorum. Geç kalınsa da oyuncular birlik olup destek görmeden bir mücadele vermeye çalışıyorlar. Oyuncular sorguluyor ancak karşılarında bir yetkili bulamıyorlar. Kararlar her yıl hızla değişiyor. Basketbolu yönetenler bir plan ve strateji olmadan anlık kararlar ile çoğu kişinin ve beraberinde ailelerinin hayatlarını doğrudan etkiliyorlar. Türk basketbolcusu birçok şeyi başardı ve kendini defalarca ispat etti. Uzun zamandır özellikle THY Euroleague'de yaşanan başarısızlığın faturasını sadece bu oyunculara yüklemek çok kolay. Zor olan ödül ve ceza mekanizmasını akılcı bir planlanmış strateji ile Türk oyuncuların içinde yer alabilecekleri, çorbada fazlasıyla tuzlarının olmasını sağlayabilecek bir model üretebilmekten geçiyor. Oturduğumuz yerden bir çivi bile çakmadan bu kadar ailenin kaderi ile oynamak hiç hoş olmuyor. Suçlu aramak yerine veya çözümü sadece yabancı oyuncuda aramak yerine neden bu sıkıntıları çözmeye bir yerlerden başlamıyoruz. Altyapı milli takımlarımız bu kadar başarılı iken A takımlarında bu oyuncuların oynatılamadığı bir zeminde bu gençlerden ne beklemeliyiz. Barcelona'nın bu yıl Turkish Airlines Euroleague Top 16 kadrosunda bulunan 17 oyuncunun kaçı 25 yaşının altında bunu biliyor musunuz? Bu sorunun cevabı 10 genç pırıl pırıl oyuncu. Benim için eğer Anadolu Efes Final 4'da yer alabilirse daha da anlamlı olacak çünkü kadrosunda Türk oyuncular az da olsa süre alabiliyorlar ve gelecek için ciddi bir potansiyeli bize vaad ediyorlar.
Lütfen Türk oyuncuların bu haykırışına kulak verin. Altyapılarda biz hep bu oyuncular ile zirvelerde temsil edildik. Şimdilerde onları unuttuk ve onlarla hiç ilgilenmiyoruz. İnanın Türk oyuncular ile sayısını bizim unuttuğumuz bolca transfer edilen yabancı oyuncular arasında bu kadar fark yok. Farkı anlatmaya gerek yok bunu ayırabilen ve potansiyeli yönetebilen kulüpler sonunda karlı çıkacaklar. Bu denli hızlı ve çoklu bir yabancı oyuncu transferine hiçbir bütçe hiçbir ekonomi dayanamaz.
Final Four yolunda Türk oyuncuların fazla aktif rol almamaları içimize sinmiyor. Zaten Avrupa'da hiçbir oyuncumuz yok, NBA'de olanlar zaten o ligin asla yakından uzaktan All-Star oyuncuları değiller bari kendi ligimizi başkalarına emanet etmeyelim. Türk basketbolcular nerede nasıl forma şansı bulabilecekler? Sahaya nasıl adım atabilecekler? Bu yıl başladığımız bu çok tehlikeli oyundan bir an önce hızlı bir U dönüşü ile geri dönelim yoksa bu Türk oyuncular basketbolu tamamen unutacaklar.
Beşiktaş futbol takımını yürekten tebrik ederim. Liverpool karşısındaki oyunda yer alan 13 Beşiktaşlı oyuncunun 8'i Türk idi bunu da bir yere altını çizerek not edin lütfen.
