Kendi oyuncularımızdan çok hızlı bir şekilde vazgeçiyoruz ya da vazgeçeli uzun zaman oldu da bunu kendi içimizde bir sır gibi saklıyor, kimselere söylemiyoruz, gündeme de asla getirmiyoruz.
Basketbol sahalarında uzun zamandır etkili bir Türk oyuncuyu hiçbir mevkide göremiyoruz. Saha dışında oyuncularımız gayet etkin ancak bu durum sahaya maalesef yansımıyor. Zaten nasıl yansısın ki? Oyuncu sahaya adım dahi atamıyor. Sanki bu oyuncular en iyi yerlerden maçlara kombine almışlar da, sporsever olarak maç izliyorlar. Ellerinde bir tek mısır eksik.
Sürekli haberler çıkmaya da başladı. Türk oyuncular takım sayısına katkı yapamadı veya sadece az biraz katkı yaptı. Tehlikenin neden farkında değiliz? Tek elimizde kalan ligi de Türk oyunculardan itinayla arındırdık. Bırakın yabancı koçları, Türk koçlar bile Türk oyuncular ile çok fazla sahada oynamak istemiyorlar. Gerçi onlar da haklı, pabuç pahalı. Bir bakmışsın görevine son vermişler. Türk oyuncularda hiç mi suç yok? Say say bitmez, ancak önce bir sahaya girmeleri lazım ki üzerine konuşalım. Ha diyebilirsiniz yıllarca sahaya girdiler de ne oldu. Ne oldu biliyor musunuz, eğrisi doğrusu ile kulüp takımlarımız ve milli takımımız Avrupa'da ve dünyada adından söz ettirdi ve şu an NBA'de oynayan veya oynayabilecek oyuncular yetiştirdik. Ne olursa olsun günün sonunda bu ülke basketbolunun en az 50 yıllık güzel bir mazisi var. Asla yok sayamazsınız Efes'i, Ülker'i, Tofaş'ı, 12 dev adamı…
Pabuç bu kadar pahalı iken görev kural koyuculara kalıyor. Önemli olan Türkiye dışındaki bir modeli bizim garip ülkemize uyarlamaktansa, bize özgü yerel bir model üretmek daha faydalı olacaktır. Turkish Airlines Euroleague takımlarında ülkelerini temsil eden kendi oyuncu adetleri az gibi görünse de, bu bize kesinlikle bir ölçü olamaz. Onlar bu yollardan geçeli çok yıllar olmuş. Biz de defalarca geçtik o yollardan ama yeni yollar keşfetmek yerine geçtiğimiz yolu geri dönmeye çalışıyoruz. Avrupa arenasında kazandığımız maçlarda geçici yabancı oyuncuları alkışlamak bir süre sonra haz vermeyecektir.
Futbola oranla ekonomisi çok küçük olan basketbol futbolun kötü yanlarını hızla almaya başladı. Basketbolun boyunu aşan girişimler sonunda yolun başına yani ilk günlere tekrar dönülmesine sebep olacağa benziyor.
Somut çözüm önerilerim ise;
- Yabancı adedi en fazla 5 oyuncuya düşürülmeli
- Türk oyuncuların milli takıma seçilme adetlerine göre kontrat barajı konulmalı
- Amerikalı oyuncular için çaylak ise okulunun hangi ligde olduğu, diğerleri için ise Top 5 ligden geliyor olması gibi düşünülebilir.
- Avrupalı yabancı oyunculara %75 milli takım kriteri mutlaka konulmalı
- Lige katılım için mutlaka alt bir oyuncu bütçesi limiti konulmalı, neden 5 Milyon TL. olmasın.
Bu konular düşünülmezse takımlarımızın oynadığı maçları keyifle izler, ama sonrasında avucumuz bomboş kalırız. Kimse süreklilik arz etmeyen işlere prim vermiyor. 12 dev adam hikâyesi maziye gömülür, o ürünü de öldürmüş oluruz.
