YENİDEN YAPILANMA...

Herkes anlaştı. Kartlar açılmadı bile... Şimdi sıra, Türk futbolunun yeniden yapılanmasında... Futbolumuz, uluslararası arenada girdiği duraklama döneminden nasıl çıkacak?

NTV Spor 17 Haz 2011
YENİDEN YAPILANMA...

Herkes anlaştı. Kartlar açılmadı bile... Şimdi sıra, Türk futbolunun yeniden  yapılanmasında... Futbolumuz, uluslararası arenada girdiği duraklama döneminden nasıl çıkacak? Bu dönem, yerini  koruyacak mı, yoksa ivme yukarı mı çıkacak? Herkes, çok iyi düşünmeli ve zaman geçirmeden icraatlar başlamalı... Şimdi kavga zamanı değil, öneri paketi açma dönemi...

-----Hiddink, bu saatten sonra  milli takıma faydalı olur mu ? Bence zor… Mustafa Denizli, Ertuğrul Sağlam, Abdullah Avcı, Şenol Güneş, Oğuz Çetin ön plana çıkan isimler olabilir mi?

- Dünyada maç takvimini ayarlayamayan tek ülke, bence TÜRKİYE...

- LA LİGA, 21 Ağustos; Serie A, 28 Ağustos; Premier League, 13 Ağustos (Adada serinleme başlıyor!); bizde ise 5 Ağustos... Bu baba liglerin, hem takım sayısı fazla, hem de maç takvimleri daha yoğun... Bizde ise, bir devre arası tatili veriliyor, yemin ederim futbol heyecanını unutuyoruz…

- Yabancı oyuncu ve teknik adamlar düşünülerek, NOEL tatili maç olmayan bölüme getiriliyor. Bizim bayramlarımızda, en azından ilk gün tatili yaşamak, Türk futbol emekçilerinin hakkı değil mi?

- 6 + 2 + 2 gibi garip formüller,  yabancı  futbolcu  oynatma kuralını bir ucube haline getirdi. İngiltere, İspanya, nasıl kota koyuyor, bu duruma nasıl çare üretiyorsa, biz de bu hamleleri bir an önce devreye sokmalıyız. Geniş vizyon zamanı artık...Yoksa rakipler güçlü… Önemli rakipler arasında,  yarı final oynamaya hasret kalan kulüp takımları, maalesef bu operasyon yapılmaz ise  çalılıklar arasında kaybolurlar...

- Artık gündüz maçları oynamalıyız. Cumartesi ve Pazar günlerine yayılacak lig heyecanı, hepimizi sonuna kadar futbolun içine sokar. Cuma başlayıp, Pazartesi biten lig maçları, seyirciyi, medyayı ve okullar başlayınca öğrencileri, çok yoruyor...

- Saat 21'de Kadıköy'de başlayacak maça, Avcılar'dan gelen ve ertesi gün Maslak Oto Sanayi'de çalışacak kalfanın, bence Pazartesi yanına gitmeyin. Çünkü boş bakıyor…

- Futbol maçlarını, ücreti karşılığında, daha geniş alanlara yaymak için, yeni bir yönetmelik şart! Kabul ediyorum, futbolun değerine milyar dolar verildi. Fakat bu maçları, erişilemez, Merkez Bankası kasasına saklar gibi, davranmanın anlamı yok... Görüntüleri ne kadar çok televizyon kullanırsa, futbolun arka bahçesi, karanlık odaları, lokanta kulisleri, anında yüzde seksen azalır.
Federasyon, mutlaka daha mükemmel bir paketle kulüplerin karşısına çıkacaktır... Kulüpler Birliği,  GÜZEL OYUNUNUN markalaştırılması çalışmalarında, herhalde hiç bir şekilde taviz vermeyecek... Önemli olan, iktidar kavgası değil, hizmet mücadelesidir... Futbolseverler olarak bekliyoruz…

DEV TRANSFERLER BAŞLADI....
Klose imza atmak üzere. Forlan tamamdır… Muntari, gün sayıyor. Reyes, her an gelebilir… Güne spor sayfası ve spor gazeteleriyle başlarım ben... Her sabah, heyecanlanıyorum, hergün yeni bir transfer var! Süper bir lig yaşayacağız, şu ana kadar 50 oyuncu, TÜRKİYE'YE geldi, gitti... Muhteşem bir heyecan yaşıyoruz! Sağolun, çok mutluyum,  dünya yıldızlarının fotograflarını görmek, görüntülerini izlemek bile yeter… Moralim düzeliyor, DEV TRANSFERLERE DEVAM!

TWİTTER' DAN NİYE ÇIKTIM?
Halil Özer ile telefonda konuşuyorduk… "Ercan, ben de çıktım" dedi... Onu anlıyorum... Sanal alemde çok değerli fikirler, demokratik yazışmaların, iyi anıların harika paylaşımı var... Ama ÇOĞUNLUK BÖYLE DEĞİL! Bir yazıda yapacağınız imla hatası bile size, "kardeşim böyle yazılır mı, buraya niye virgül koymadın" gibi garip aşağılamalarla geri dönüyor... Mesela "ALEX iyi oynadı, büyük futbocu" diye yazıyorum, küfür yiyorum. Siyaset alanınında ki, bu konuyu pek sevmem, bir cümlecik kuruyorum, "sen karışma kardeşim, sana ne, sen işine bak" diye bombardıman başlıyor... Ya da "şunu niye vermiyorsunuz kardeşim NTVSPOR'da?" diye, gece 1'de tweet geliyor… Ben robot muyum kardeşim? Benim de çizgili pijamam var, ben de atletle oturup, televizyon seyretmeyi seviyorum… Ve resmen  kaçtım... Küfürlere değinmiyorum tabi... Onun için TWİTTTER DÜNYASINDAN ÇIKANLAR KULÜBÜNE hoşgeldin Halil ÖZER…

HINCAL ABİ: "ALINDIM"
Geçen Cumartesi telefonda konuştum, Hıncal abi ile... Bana mesaj atmıştı, "ben Hıncal Abin"  diye… Aradım, konuştuk... "Şuna alındım" dedi... "Yazının birinci bölümünde yazdığın, maç seyrederken ben ne söylersem, yanımdaki dostlarım evet abi haklısın, doğru söylüyorsun , bravo valla,  demiyorlar. Bunu belirteyim" dedi... "Fikir tartışmasına her zaman varım ama, bu yazdığına katılmıyorum, çünkü öyle değil Ercan! "  dedi… Ben de "bu söylediğinizi, okuyucularla haftaya paylaşacağım" dedim… Başka şeyler de konuştuk. Köşe yazarlığı hakkında,  bana yılların tecrübesiyle, önemli detaylar verdi. Bunlar bende kalacak. Bilgilerinize sayın okurlar...

"Gölgesiz mutluluk olmaz, bak güneşte bile leke var" Konfüçyüs