Süper Lig'de özellikle de deplasmanda futbol oynamak gerçekten de zor. Beşiktaş dün bunu belirgin bir şekilde yaşadı. Rakiplerin aşırı faullü, yakın ve temaslı oyunu, futbola izin vermiyor. Düzenli bir orduya karşı savaşmak ile gerillaya karşı savaşmak gibi biraz da bu durum. Rakibe pres yapmak istiyorsunuz. Pas ile çıkmıyor, 60 metre uzun top atıyor. Halbuki siz bütün çalışmalarınızı ve hazırlığınızı rakiplerin pas ile çıkmasına göre yapmışsınız. Tabii aradaki kalite farkından kaynaklanıyor bu durum. Bu tip rakiplere karşı erken golü bulmak çok değerli ve maçın anahtarı.
Beşiktaş'ı perşembe gecesi hepimiz alkışladık, mücadelesini beğendik. Ancak liderliğin hiçbir avantaj getirmeyeceği bir maçta çok fazla enerji harcadı.
İlk yarıda kötü bir maç izledik. 2. yarıda ise Beşiktaş'ın kazanma kararlılığı sahaya yansıdı. Golü hazırlayan ve devamında atan Oğuzhan, oyun durmuş olsa kenara alınacaktı. Golü bulsa da Biliç, kararını değiştirmedi ve Kerim'i oyuna aldı. 1-0'dan sonra Kerim'in taşıyıp Cenk'in kaçırdığı gol ise akıllara durgunluk verecek cinstendi.
TÖRE'NİN KULAĞI ÇEKİLMELİ
Gökhan Töre, etkili ve tabii ki yetenekli... Ancak Sosa'ya pas vermediği pozisyonun izahı yok. Dün G.Antep gibi hücum gücü düşük bir takım yerine başka bir ekip olsa son dakikalar kâbusa dönebilirdi.
Beşiktaş Avrupa'da 10 maç oynadı. Grubu lider bitirdi. Ligde de lider. Rakipler ile kıyaslamak haksızlık olur. Bundan sonra şubat sonuna kadar Avrupa'da maçı yok. Bu da Beşiktaş açısından avantaj.
Ayrıca çok önemli oyuncuları yokken ve sadece 69 saat bir aranın ardından 1100 km. uzakta bir deplasman maçı oynadı ve kazandı. Tüm bu faktörleri ve zorlukları üst üste koyunca dün akşam G.Antep'te alınan 3 puanın ne kadar büyük önem taşıdığı ortaya çıkıyor.
Gökhan Töre'nin Şenol'a yaptığı hareketi hakemler görmedi. Gözlerden kaçmasa kırmızı kart olacaktı. Bu kadar kritik maçlar oynayan bir takımın önemli bir oyuncusunun yaptığı bu sorumsuzluk kabul edilemez. Beşiktaş yönetimi Gökhan'ın kulağını çekmeli.
