Yıllardır futbolu çok yakından takip eden bir gazeteci olarak diğer spor dallarını da, sporu genel anlamda sevdiğim için takip etmeye çalışırım. Başta basketbol, voleybol, tenis, F1, atletizm ve bisiklet ilgi alanıma giren sporlardır. Bisiklet de yıllardan beri özellikle Eurosport'da başta sevgili dostumuz Caner Eler'in anlatımları ile, çok ilgi ile izlediğim sporların başında geliyor.
Bisiklet sporunu bizlere sevdiren Tour de France ve Giro d'Italia gibi dev bisiklet organizasyonlarındaki mücadele tüm dünyayı adeta büyüler ve milyonlar bu yarışlara odaklanır. Orada büyük bir güç gösterisi, ter, emek, taktik, takım dayanışması ve daha birçok unsuru bir arada görebilirsiniz. Her ne kadar bisiklet sporu doping gölgesini yıllardır üzerinde taşısa ve Lens Armstrong gibi milyonların kahramanı bir bisikletçi, bu sporu sevenleri “her şey yalanmış” noktasına getirse de dopingle yapılan toleranssız mücadele bu spora olan ilgiyi yeniden yükseltmeye başladı. Ülkemizde de yıllardır organize edilen Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu her yıl daha gelişen bir organizasyon olarak adından söz ettirmeye başladı. Bu yıl 51'incisi düzenlenen TUR 2015'e katılma fırsatını yakalayınca spor gazeteciliği yaşantımın ilk bisiklet turunu izlemeye başladım. Turun ilk ayağının yapıldığı Alanya'ya geldikten sonra gördüm ki müthiş bir organizasyon düzenlenmiş. Bulunduğum ortam bana 7 yıl boyunca Türkiye'de yapılan ve birebir çalıştığım mükemmel Formula 1 organizasyonlarını hatırlattı. Bu bağlamda başta Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu olmak üzere bu organizasyona destek veren herkesi, tüm kurumları, sponsorları tebrik etmeyi bir görev kabul ediyorum. Ayrıca uluslararası basın ve organizasyonun medya ayağını mükemmel şekilde organize eden TSYD de övgüyü hak ediyor.
Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu bir Pro-Tur değil. Ancak bu ilgi ve destekle yakın zamanda Pro-Tur kategorisine yükselmesi zaman meselesi. Zaten yapılan açıklamalar da bu bağlamda umut veriyor. Alanya'da tura ilk gün müthiş bir ilgi vardı. İstanbul'da sonlanacak 1 haftalık sürede de ilginin tüm etaplarda büyük olacağı kesin.
Bisiklet sadece binmesi değil, seyretmesi de çok zevkli ve hatta büyüleyici bir spor. Onu büyüleyici yapan ise özellikle dağ etaplarında sporcuların gösterdiği inanılmaz performans ve mücadele. İşte bu mücadeleyi veren sporcularla aynı ortamda bulunmak ve onların akıttığı teri yakından görmek de müthiş güzel bir olay. Buradan herkesi bu harika sporu izlemeye ve verilen mücadeleyi desteklemeye çağırıyorum.
