Sinan’ın Gecesi

Baskı görmeyen Galatasaray, hücumda topu istediği gibi çevirdi. Kızılyıldız maçının sıcaklığıyla başlayan ev sahibi, Carlos Arroyo’nun organizasyonuyla istediği gibi oynadı.

NTV Spor 24 Kas 2014
Sinan’ın Gecesi
Maç öncesi değerlendirmelerde ortak görüş Galatasaray Liv Hospital'ın 50 dakikalık unutulmaz bir Euroleague maç sonrasında yaşaması muhtemel fiziki düşüşün, derbinin kilit noktası olacağı yönündeydi. Bu noktada Beşiktaş'ın agresif savunmayla, özellikle kısalara baskı yapıp rakibinin yorgunluk dezavantajını kullanması beklenirdi. Ancak öyle olmadı. Beşiktaş, son dönemde iyi sonuçlar almasını sağlayan oyun düzeninden vazgeçmemeyi tercih etti.
 
Baskı görmeyen Galatasaray, hücumda topu istediği gibi çevirdi. Kızılyıldız maçının sıcaklığıyla başlayan ev sahibi, Carlos Arroyo'nun organizasyonuyla istediği gibi oynadı. Bu noktada Ahmet Kandemir'in kafasında maçın başında Chris Lofton'ı saklayıp, onu maçın sonunda diri tutmak vardı. Ancak Lofton'sız Beşiktaş, sayı üretmekte zorlandı ve Galatasaray maçın başında rüzgarı arkasına aldı.
 
Topu iyi paylaşan, iç-dış dengesini iyi ayarlayan Galatasaray, savunma sertliğini oturtmakta zorlanan Beşiktaş'a karşı hücumda istediği her şeyi yaptı. Yüksek yüzdeyle şut atan ev sahibi, ilk yarıda Beşiktaş potasındaki 11 ribaundun yedisini de almıştı. İlk yarıda baskıdan uzak, dirençsiz Beşiktaş, devreyi sadece dört savunma ribaunduyla kapatınca, 20 dakikada 61 sayı yedi...
 
Kızılyıldız maçında da görüldü ki, Galatasaray Liv Hospital'ın en önemli sorunu, dört numara savunması. Mitroviç ve Tejiç'e karşı Zoran Erceg'in direnç gösterememesi, Kızılyıldız'ın hücumda çeşitlilik kazanmasını sağladı. Beşiktaş'ın özellikle JaJuan Johnson ve Ryan Broekhoff ile bu zaafı değerlendirmesi mümkün olmadı, çünkü siyah-beyazlıların tüm oyun planı şut üzerine kuruluydu. Beşiktaş, özellikle ilk yarıda ne sırtı dönük oyunlarla, ne ikili oyunlarla, ne de penetrelerle çembere yaklaşabildi. Buna karşın Galatasaray, Sinan Güler'in liderliğinde sürekli çembere giderek boş şut buldu. Sinan, bilhassa Chris Lofton'ın savunma zaaflarını çok iyi değerlendirdi ve hücumda kariyerinin en iyi maçını çıkardı.
 
İkinci yarıda Galatasaray'ın yorgunluğu, biraz da 25 sayı önde olmanın rehavetiyle birleşti. Ev sahibi, Arroyo'nun ikinci teknik faulünü alıp diskalifiye olmasının ardından oyudan koptu. Beşiktaş'ın ilk yarıda yapması gereken baskı ikinci yarıda Muratcan Güler'le gelince, bu rehavetten iyi yararlandı konuk ekip. İkili oyunlarla çembere de yaklaşan Beşiktaş, hücumda seçeneklerini kullanmayı başardı. Farkı altıya kadar indirmişken, çok kritik bir üçlükle Sinan yine sahneye çıktı. Kırılma anlarında Beşiktaş'ın top kayıpları ve hücumda yanlış tercihleri, 25 sayı geriden gelen konuk ekibin maçı kazanma noktasına getirmesine engel oldu.
 
Sonuçta Galatasaray, sakatlıklar yüzünden daralan kadrosuna rağmen yeni bir kahraman daha çıkararak, önemli bir derbiden galip ayrıldı. Beşiktaş'ın 94 sayı attığı bir maçta hücumda sorun yaşadıklarını söylemek garip kaçabilir, ancak siyah-beyazlıların çözmesi gereken en önemli problem hücum çeşitliliği. Çembere giden bir kısa, ikili oyunu devrilerek bitiren ya da sırtı dönük hücumu olan bir pivotla bir seviye daha çıkabilir Beşiktaş. Galatasaray ise Furkan Aldemir haricinde bir pivot katkısına ihtiyaç duyuyor.