8 numaralı kort

Tenis zengin sporuydu, falandı filandı. Çok pahalı dediler, aileleri kaçırdılar. Alın size yetenek, alın size Türk tenisçileri. Çağla, İpek ve Marsel. Hiçbirinin ailesi Forbes dergisinin listesinde değil.

NTV Spor 20 May 2016
8 numaralı kort

Tenis zengin sporuydu, falandı filandı.

Çok pahalı dediler, aileleri kaçırdılar.

Alın size yetenek, alın size Türk tenisçileri. Çağla, İpek ve Marsel. Hiçbirinin ailesi Forbes dergisinin listesinde değil.

Yetenekli bir çocuğunuz varsa doğru eğitmeni bulmaktır mesele. Doğruyu bulanlar doğru yolda ilerler.

Atatürk'ün gençlere bıraktığı 19 Mayıs'tan 1 gün sonra önce Çağla, sonra İpek ve en sonunda Marsel, Fransa Açık'ta O'nu mahçup etmediler.

Türk tenisinin miladı bu. Bundan sonra ana tabloda elerler, elenirler. Bildiğim şey artık aileler kızlarını, oğullarını en yakın tenis kulübüne gönderecekler.

Fransa Açık organizatörleri bilerek ya da bilmeyerek tenisçilerimizi aynı korta gönderdi. 8 numaralı korta.

8 numaralı korta bundan sonra yeni bir isim verilsin. Türk Kortu densin 20 Mayıs 2016'nın hatırına.

Çağla favoriydi rahat kazandı. İstanbul'da kazandığı WTA turnuvası, Çağla'yı bambaşka bir seviyeye çıkarmıştı. Türk kadın tenisi için bambaşka bir nokta. “Rakibime teşekkür etmeyi unuttum özür dilerim” seviyesi bu.

İpek favori değildi. Rakibi elemelerde sadece 9 oyun vermişti. İpek gençlerde Amerika Açık çiftler şampiyonuydu. Onu kolay lokma mı sanmıştı rakibi? İpek, Çağla ablasından sonra çıktı korta. Servis kırdı devam etti. Servisini kırdırdı yılmadı. Maçı bitirirken ikinci seti kaybetme noktasına geldi. Tie-break'te işi bitirdi.

Marsel'e çok laf edildi. Maç kazanamıyor dendi. İşine gelince oynuyor dendi. Rakibi topraksever bir Arjantinli'ydi. İlk seti kaybedince tamam diyenler oldu. O yılmadı. Ve kendisini daha önce de ter döktüğü ana tabloda buldu.

Bundan sonrası işin keyfi. Tur atlarlarsa sevinçten ağlamaya devam. Elenirlerse sağlık olsun deyip Wimbledon'ı bekleriz.

Şimdi onların arkasından gelenlere bakalım. Abilerini, ablalarını takip edeceklere. Tenisi ulaşılması mümkün olmayan Kaf Dağı'na benzetmeyi bırakalım. Bırakalım da yeni başarılara raket sallasın çocuklar.