Vural'dan bombardıman!

Türk futbolunun son günlerdeki bir numaralı gündem maddesi Gençlerbirliği-Yılmaz Vural ayrılığıyla ilgili Yılmaz Vural cephesinden açıklamalar geldi. Deneyimli teknik adam düzenlediği basın toplantısıyla 5 gün süren Gençlerbirliği macerasının perde arkasını anlattı. Vural özellikle Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav ve İdari Menajer Emrah Atasoy ve genç futbolu Ahmet Çalık için sert ifadeler kullandı.

NTV Spor 31 Aralık 2015 - 15:14

Gençlerbirliği'ndeki teknik direktörlüğü 6 gün süren Yılmaz Vural, "Şu anda Gençlerbirliği takımının teknik direktörüyüm. İlhan ağabey yarın sabah kalkıp, 'yanlış anlaşıldım geri dön' diyebilir" dedi.

Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin Levent'teki tesislerinde basın toplantısı düzenleyen Vural, "Bu konu ABD medyasından tutun, İngiltere, Almanya, Fransa, Portekiz, İspanya'ya kadar her yerde gündeme geldi. Tüm dünya medyasının ilgi duyduğu bir konu olması çok enteresan. Ben de hayretler içindeyim" diye konuştu.

Kırmızı-siyahlı kulübün başkanı İlhan Cavcav'ın kendisiyle ilgili yalan söylediğini ileri süren Vural, "Şu anda Gençlerbirliği takımının teknik direktörüyüm. İlhan ağabey yarın sabah kalkıp, 'yanlış anlaşıldım geri dön' diyebilir. Daha önce de 2 kez demişti. Şu anda kendisinin sözleşmeli antrenörüyüm. Söylediklerinin hepsi külliyen yanlış. Utanmadan 'Yılmaz ile konuştum' diye yalan söylüyor. Kendisiyle bu konuda yüz yüze muhabbetim olmadı" ifadelerini kullandı.

Cavcav'a manevi tazminat davası açacağını aktaran deneyimli teknik direktör, şunları kaydetti:

"Sözleşmemde tek taraflı fesih maddesi var ancak hukukta böyle bir şey yok. Tek taraflı feshin bir nedeni olması lazım. Yüz kızartıcı suç işlemem veya işe gitmemem lazım. İlhan ağabey, 'Baxter giderken 390 bin avro tazminat verdim. Mehmet Özdilek'e şu kadar verdim. Ne olur sen gidersen bana tazminat ödettirme' dedi. Ben de 'alacağım paranın 3'te 2'sini ver' dedim. Sözleşme fesih tarihine kadar alacağımı bana ödemek zorunda. Bu da onun ödeyemeyeceği bir rakam. Öderse, sanırım canı çıkar. İlhan Cavcav'a manevi tazminat davası açacağım. Alacağım parayı Gençlerbirliği'nin altyapı oyuncularına dağıtacağım. Biz milletin elinin kiri miyiz. İstediği zaman getirip, istemediğinde gönderecek. Bu kez sağlam taşa çarptı, farkında değil. İnsanlara böyle davranamazsınız."

Yılmaz Vural, İlhan Cavcav'ın yaşlandığını belirterek, "İlhan ağabey, insanların etkisinde çok kalıyor. Biz ona duayen diyoruz ama İlhan ağabey artık futbolun değil, antrenör yollamanın duayeni oldu. Bu, duayen insanın yapacağı bir tavır değil" değerlendirmesinde bulundu.
 
"(SEN NE DİYORSUN. ÇİNGENE MİYİZ. OLMAZ) DEDİM”

Yılmaz Vural, İlhan Cavcav'ın ayrılık kararına gerekçe olarak futbolcuların kendisini istememesini gösterdiğini sonradan ise transferle ilgili raporu bahane ettiğini söyledi.

Cavcav ile arasında geçen diyaloğu anlatan Vural, şunları aktardı:

"İlhan Cavcav, gittiğim günden beri rapor istedi. Ben de 'İlhan ağabey, 4 günlük antrenörün verdiği rapor ne kadar sağlıklı olur. Yeri gelince takım düzenini söylüyorsun. Gel kimin kalıp, kimin gideceğini söyle' dedim. Ondan sonra müsaade istedim. Eskişehirspor maçından sonra takım otobüsünde idari menajer Emrah Atasoy'a 'Bana göre bu takımda verim alamayacağımız 13 oyuncu var' dedim. Ertesi gün İlhan ağabey ile telefonda görüştüm. Bana, 'buraya gelmenize gerek yok. Görevinize son verdik' dedi. Nedenini sorduğumda '18 oyuncu seni istemiyor' dedi. Oyuncuların adını daha söyleyemiyorum. Kulüpteki odamın yolunu bilmiyorum daha. 'İlhan ağabey senin tarzın mı değişti. Önceden sen yolluyordun, şimdi oyuncular mı bizi gönderiyor. Onlara ne diyorsunuz, hocanızdır gidin işinize bakın diyemedin mi' dedim. İlhan Cavcav, 'zaten çok zor durumdayız. Bir de sen 13 oyuncu istemişsin. 20-25 milyon eder' dedi. Ben de 'bu oyunculardan istifade edemeyiz. Ben senden oyuncu istemiyorum. Bu takımı ligde tutarım' dedim. O da 'ben bir karar aldım. Vazgeçemem. Yardımcı hocaların ilk maaşını vereceğim. Sana da birkaç kuruş veririz' deyince cinnet geçirdim. 'Sen ne diyorsun. Çingene miyiz. Olmaz' dedim."

Yılmaz Vural, İlhan Cavcav ile konuştuktan sonra takım kaptanı Ahmet Çalık'ı aradığını kaydederek, şöyle devam etti:

"(Sizler toplantı yapıp bu hoca gitsin. Biz bu takımı ligde tutarız dediniz mi) diye sordum. Ahmet de 'evet hocam. Bütün oyuncuların kanaati bu. Son antrenmanda durduğumuz için çok üşüdük. Bir de siz çok toplantı yapıyorsunuz. Ayrıca biz küme düşmemeye oynuyoruz. Neden defansif oynatmıyorsunuz. Bizim maç kaybetmememiz lazım. Çok ofansif oynattınız' dedi. Bunun üzerine 'Sen kaç yaşındasın. Milli takıma kadar yükselmişsin. Antrenöre ne yapacağını mı öğretiyorsun' dedim. Bu söylemlere çok şaşırdım. Yabancı oyuncular böyle bir şey söylemediklerini belirttiler. Türk oyuncular toplantı olmadığını söyledi. İlhan ağabey beni aradı ve 'sana 100 bin lira vereyim. Bu konuyu kapatalım' dedi. Ben de, 'yaptığın çok yanlış. Bana çok büyük zarar verdin. Bunu parayla pulla ödeyemezsin' dedim."
 
"FATİH TERİM'DEN RİCA EDİYORUM. AHMET ÇALIK'I BİR DAHA MİLLİ TAKIMA ALMA"
Vural, takımdan gönderilmesinde Ahmet Çalık'ın etkili olduğunu savunarak Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'den genç oyuncuyu bir daha A Milli Takım'a almamasını rica etti.

Türk antrenörlüğünün, içler acısı bir hale sahip olduğunu iddia eden Yılmaz Vural, "Saçma sapan nedenler zinciri içinde, kimin ne yaptığını anlamadığımız olayda, genç arkadaşımız Ahmet Çalık'ın da içinde bulunduğu ve idari menajerin İlhan beye verdiği bilgilendirme sonucunda Türk antrenörlüğü yerlerde sürünür hale getirdi" dedi.

Ahmet Çalık için Fatih Terim'e seslenen Yılmaz Vural, "Oyuncular çalışırken durmuş üşümüşler. Çok fazla toplantı yapıyormuşuz ve takımı ofansif oynatıyormuşuz.  Bu kerataların hepsini deşifre etmek lazım. İki üniversite bitirmiş, 751 maç yönetmiş antrenöre antrenman tekniği öğretiyorlar. Ahmet Çalık efendi de milli takımda oynuyor. Fatih Terim'den rica ediyorum. Allah aşkına bir daha bu adamı milli takıma alma. Ahlaksıza bak. Böyle saçma bir tip olabilir mi. Herkes kendine çeki düzen versin" ifadelerini kullandı.

Vural, yabancı oyuncuların Türkler tarafından sevilmediğini ancak nasıl olduysa kendisine karşı birleştiklerini anlatarak, "El Kabir gitsin diye yalvarıyorlardı. Zaten 14 golün 6'sını bu adam atmış. Ne oldu da yabancı ile bir konuda ortak oldunuz. Neymiş, izin vermemişim. İzin isteyecek yüzünüz mü var. Ligden düşüyorsunuz, 13 puan almışsınız. Benim için bir antrenman bile önemli ama adamın umurunda değil. Hep isteyen, karşılığını vermemeye çalışan, yapılmadığında da agresifleşen ve seni göndermeye çalışan bir grup var" diye konuştu.
 
"KULÜPLER TIMARHANE GİBİ"

Yılmaz Vural, Mersin İdmanyurdu ve Osmanlıspor'da da oyuncular tarafından gönderildiğini iddia etti.

Futbolcuların koyduğu kurallar ile oluşturduğu sıkı programla ilgili sürekli şikayet ettiğini anlatan deneyimli teknik direktör, "Futbolcuları maddi ve manevi anlamda koruyoruz ama onlar bizi korumuyor. Oyuncular bu sistemde kalabilmek için karakter bozukluğu yaşıyorlar. Yeri geldiği zaman kadınlaşıyor, yeri geldiği zaman erkekleşiyorlar. Futbolcuların cinsiyetleri belli değil. Böyle şey mi olur. Kulüpler tımarhane gibi. Takım dinamiklerini sağlamak için çok zorluk çekiliyor. Herkes ruh hastası" şeklinde konuştu.
 
"BOSMAN KURALI ÇIKTI. BUGÜN DE YILMAZ VURAL KARARI ÇIKABİLİR"
Yılmaz Vural, Türkiye Futbol Federasyonu'nun gelişmeleri değerlendirmesinden duyduğu memnuniyeti anlatarak, Bosman Kuralı'nı örnek gösterdi.

Gençlerbirliği'nin 5. teknik adamla anlaşacağını aktaran Vural, şöyle devam etti:

"Bir futbolunun verdiği mücadele sonucunda Bosman Kuralı çıktı. Bugün de bir Yılmaz Vural kararı çıkabilir. PTT 1. Lig'de 40'a yakın antrenör değişikliği oldu. Spor Toto Süper Lig'de Gençlerbirliği alırsa 5. antrenörü olacak. Bunu kim engelleyecek. Türkiye Futbol Federasyonu, Yılmaz Vural konusunun yönetim toplantısında gündeme geleceğini açıkladı. Fatih hocamıza ve federasyon başkanımıza teşekkür ediyorum."

Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği (TÜFAD) Başkanı İsmail Dilber'in açıklamalarına tepki gösteren Vural, "Beni en çok üzen İsmail Dilber'in söyledikleri oldu. 'Herkesin demokratik hakkı. Anlaşıp ayrılırlar' diyor. Gelen, bir yerde 30 sene kalmak istiyor. O koltuk ne kadar tatlıysa kimse kalkmak istemiyor. Bir yerde 18 sene başkanlık mı yapılır. Yorulmuyor musunuz? Bırakın daha heyecanlı biri gelsin. İsmail Dilber, sen benim başkanım değilsin. Böyle başkan istemiyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

Basın toplantısını salonda izleyen TÜFAD'ın İstanbul şubesi yönetimi Yılmaz Vural'a destek verdi.