Hayal edilenin üstünde: Bill Russell

Herhangi bir basketbolcu, bugün NBA’e adımını attığında 11 kez şampiyon olmanın hayalini kurabilir mi? Bırakın bir basketbolcuyu, herhangi bir sporcu için dahi mücadele ettiği sporun en üst düzey liginde 11 kez şampiyon olmak, bir ütopyanın nirvana noktası olur.

NTV Spor 01.08.2022 - 11:36
Hayal edilenin üstünde: Bill Russell
Yazı: Kutluhan Kocadağ

Dün vefat eden efsanesi , ikonikleştiği takım Boston Celtics’le beraber 11 yüzük kazandı. Bill’in başarı dolu kariyeri, 1969’da verilmeye başlanan Finaller MVP’si ödülünün adının 2009’da Bill Russell Finaller MVP’si ödülü olarak değişmesine kadar varacaktı.

MÜCADELE
Bill Russell gibi bir ismi özel kılan tek şey saha içinde yaptıkları değil. Olağanüstü blokları, pota altında kurduğu dominasyon, dönemin en iyi oyuncularından Wilt Chamberlain’a karşı sağladığı üstünlük; bunların hepsi bir yana Bill Russell, insan hakları ihlallerine başkaldırının sembolü olan 60’larda NBA’in siyahi süper yıldızlarından biriydi. Bu durum, Russell’ın omuzlarına büyük bir sorumluluk yüklerken onun karakteri, bu sorumluluğu taşımak için adeta biçilmiş kaftandı.

12 Şubat 1934 doğumlu Bill Russell, 9 yaşındayken, ailesiyle beraber fazlasıyla ırkçılığa uğradıkları Louisiana’dan, babasının iş bulması umuduyla Oakland’a taşındı. 12 yaşında annesini kaybeden ve iyice içine kapanık bir çocuk haline gelen Russell, liseye burada başladı. Lise çağlarını Oakland’da geçiren Bill, basketboldan ziyade atletizmde daha fazla şey vadediyordu. Ancak son sınıfa geldiğinde boyu 2 metreye yaklaşan Russell’ın geleceği basketboldaydı. Oyuncu, atletizmin yanında da oynadığı lise takımıyla beraber 3 eyalet şampiyonluğu kazandı.

San Francisco Üniversitesi’nden burs alan yıldız, ırkçılığın keskin pençelerini tatmaya burada da devam edecekti. Takım, ilk beşinde üç siyahi basketbolcu bulunduran tek takımdı ve bu oyuncular deplasmanlarda -hatta bazen iç saha maçlarında- taraftarların ırkçı tezahüratlarına maruz kalıyorlardı. Irkçı tezahüratlara rağmen en iyi olduğu işi yapan Russell, takımını iki kez ülke şampiyonluğuna taşıyacak, 1956’da Olimpiyat şampiyonu olacak ve Boston Celtics’in efsane koçu Red Auerbach’ın gözüne girecekti.

EFSANE
Boston Celtics, 1950 yılında Chuck Cooper’ı draft ederek, NBA tarihinde ilk Afro-Amerikalı oyuncu draft eden takım olmuştu. Bill Russell, NBA kariyerine Boston Celtics’te, üstelik takımın en deneyimli oyuncularından Bob Cousy’nin 25 bin dolar maaş aldığı çaylak sezonunda tam 24 bin dolar maaş alarak başladı. Kariyerine ona biçilen bu değerin ne kadar yerinde olduğunu kanıtlarcasına başlayan Russell, kolej yıllarında geliştirdiği savunma yeteneklerini daha ilk sezondan NBA’e taşımayı başaracaktı. Ligin ribaunt kralı olan oyuncu takımıyla beraber yaşayacağı 11 şampiyonluktan ilkine henüz ilk sezonunda ulaşacaktı.

Bill Russell, Boston Celtics’i tanımlarken hep iyi ifadeler kullanırken, Boston şehrini tanımlarken aynı ifadelerden kaçınacaktı. Öyle ki Russell Celtics’e bağlılığını şöyle açıklıyordu, “Ne zaman Celtics soyunma odasını terk etsem cennet bile yetersiz kalıyordu çünkü gittiğim her yer bir adım aşağı atmak gibi oluyordu.”

Fakat fazlasıyla ırkçılığa uğradığı Boston şehrine ise bir o kadar mesafeliydi. Sebebiyse çocukluğundan süregelen ırkçılık illetine açtığı amansız ve haklı savaştan başka bir şey değildi. Russell, hayatı boyunca bir ‘kazanan’ oldu ancak sportmence yenilgiyi kabul edebilecek yapısı onu sporcu olarak özel kılan şeylerden biriydi. Fakat karşısında yenilgiyi kabullenemeyeceği tek şey ırkçılık illetiydi. Öyle ki 1961 senesinde, sezon öncesi hazırlık maçı için Kentucky’ye giden takımda siyahi oyunculara otel tarafından hizmet sunulmayacağı bilgisi gelmiş ve Bill Russell’ın da aralarında olduğu siyahi oyuncular bir ilke imza atarak maça çıkmayıp evlerine dönmüşlerdi.

Evine giren ve duvarlarını ırkçı sembollerle donatan, yer yer kendisine ırkçı tezahürat ve söylemlerde bulunan Boston sakinlerine karşın takımına olan bağı kopmayan Russell, Celtics’le beraber 8 şampiyonluk üst üste yaşayacaktı. 60’ların dominant takımı Boston’ın dominant uzunu Bill Russell, NBA’e sadece oyuncu olarak damga vurmakla kalmayacak aynı zamanda hem ligin hem bu sporun tarihine geçecek bir milada imza atacaktı. Takımın efsane koçu Red Auerbach, 1968’de kendisini takımın yeni koçu ilan etti. Böylece Russell, Amerikan sporları tarihindeki ilk siyahi koç olarak tarihe geçmeyi başardı. Bugün gelinen noktada NBA’deki takımların yarısının koçu siyahi. Bu yolu ilk açan ve bu imzayı ilk atan Bill Russell’ın, NBA tarihinde yalnızca oyuncu olarak değil aynı zamanda koç olarak da ne kadar özel bir yere sahip olduğunu anlamak mümkün.

1963 Washington Yürüyüşü’ne katılan, Muhammed Ali askere gitmeyi reddettiğinde onun protestosunda yanında duran bir efsane için ilk siyahi koç olma onuru, elbette paha biçilemez. Russell, kariyeri boyunca yaşadığı 11 şampiyonluğun ikisini oyuncu-koç olarak elde edecekti.

1969 yılında emekli olan Russell, üç sene sonra efsanevi 6 numaralı forması emekli edilirken Boston taraftarının önüne çıkmayı reddedecek, seremoni taraftarlar ve basın olmadan takım arkadaşları ve kulüp mensupları eşliğinde gerçekleşecek, taraftarların katıldığı seremoni içinse tam 27 yıl beklenmesi gerekecekti.

Bu bireysel duruşun yanında Russell, 1975 yılında Şöhretler Müzesi’ne seçilmesine rağmen yüzüğünü kabul etmeyecekti. “1975 yılında Hall Of Fame’e giren ilk siyahi oyuncu olmayı reddettim, benden önce gelenlerin bunu benden önce hak ettiğini düşündüm.”

Russell, yüzüğünü kabul etmek için 1950 yılında NBA draftı’nda seçilen ilk Afro-Amerikalı Chuck Cooper’ın Şöhretler Müzesi’ne kabulünü bekleyecek ve yüzüğünü 2019 yılında kabul edecekti.

Kobe-Shaq kavgasının sona ermesine ön ayak olan, tek kuruş para almadan yetiştirdiği bazı oyuncuların gelişim süreçlerine destek veren, insan hak ve özgürlükleri için duruşu her zaman belli olan eşsiz bir lider.

Wilt Chamberlain, NBA tarihinin en anormal skorerlerinden biri olarak bilinir. Ancak Wilt’in yalnızca iki NBA şampiyonluğu olmasının sebebi, NBA tarihinin en anormal savunmacılarından olan Bill Russell’dan başkası değil. İki eski dost şimdi tekrar bir arada. Bill Russell ise yaptıkları, kattıkları ve aşağıda görüldüğü gibi keskin mizahıyla hem gönüllerde hem akıllarda…

Sayfa Yükleniyor...