İhsan Bayülken'le Basketbol Analiz

A Milli Takımımız İngiltere’de oynadığı turnuvayı beklendiği gibi maç kaybetmeden tamamladı. Bu turnuvanın ardından geldiğimiz noktayı kısaca bir değerlendirelim.

NTV Spor 19.11.2008 - 13:46
İhsan Bayülken'le Basketbol Analiz

İngiltere'de her maç bizim için ders niteliğinde idi. İlk gün oynadığımız İsrail maçında ikili oyun savunmasında problem yasadık. Maç kazanma alışkanlığımızın oluşması  ve pota altındaki fiziksel üstünlüğümüzü kullanmamız maçın kontrolünü elimizde tutmamızı sağladı.

İkinci günkü İngiltere maçı ise sertlik olarak oyun kurallarını  zorlayacak şekilde oynandı. Evsahibi avantajını kullanmak isteyen İngiltere karşısında maç sonunu oynama tecrübesi ile kazanmasını bildik. Bu tip gergin maçlarda oyun içinde kalmak çok önemlidir. Biz sakin ve takım olarak kalmayı başardık.

Son gün maçında ise Avrupa Şampiyonası'nda aynı grupta olduğumuz Polonya ile oynadık. Polonya takımı maç boyunca savunmada değişik taktiksel yaklaşımlarda bulundu. Hücum organizasyonlarının sınırlı olması savunmada dengeli kalmamız ile birleşince ikinci yarı bize sadece 21 sayı atabildiler.

Teknik olarak göze batanlar ise;

Oyun kurucu pozisyonunda istenen katkıyı daha alamadığımız: Hidayet belki oyun kurucu gibi oynayarak çare olabilir ama Hidayet'e gelecek yardımlarda (Polonya maçında oyun kurucularının ikili sıkıştırmaya gelmesi gibi) 1 ve 2 numaralı pozisyonlardaki oyuncularımızın performansı önemli olacaktır. Topa baskı altında yaptığımız top kayıpları:  Genellikle ilk ve üçüncü periyotlarda top kayıpları daha fazla oluyor. İlk periyotlarda yapılan 9-10 oyuncunun rotasyonları bu top kayıplarını artırırken; üçüncü periyotlarda beklenenin dışında beşler ile sahada yer alınması bu top kayıplarını arttırıyor. Olumlu olan ise son periyotta maç toplarında bu hataların en alt seviyeye indiriyor olmamız. İşin ilginç tarafı biz de topa baskıyı iyi yapıyoruz. Takım olarak agresif oynamamız karşı tarafı top kayıplarına sürüklerken aynı zamanda karşı tarafın şut seçimi hataları yapmalarını sağlıyor. Maç sonunda sahada olacak üç oyuncu belli: Hidayet- Ersan ( 4 numara pozisyonunda olmalı)- Ömer Aşık. Bu üç oyuncunun maç sonunda sahada olması bizim açımızdan artı olacaktır. Dış adam savunması ve dış atışlarımızdaki yüzdemiz:  İngiltere'deki turnuvada karşımızda oynayan takımlarda çok iyi dış adamlar yoktu. Belli dakikalarda 1x1 savunmada problem yaşasak da kırılma anlarında dış oyuncuları devre dışı bırakmayı başardık. Bizim açımızdan ise mutlaka 1 ve 2 numaralı pozisyonlarda oynayan oyuncularımızdan tercih hatası yapmadan yapacakları yüzdeli atışlar hücum zenginliğimizi arttıracaktır. Ayrıca yapılacak alan savunmalarına karşı mutlaka devrede olmaları gerekecektir.

Ayrıca ikili oyun savunmasında uzun oyuncu tercihimize göre zaman zaman problem de yaşama riskimiz var (özellikle 4 numaralı oyuncuları dış atış kullanıyorsa). Faul atış yüzdemiz için ise yorum yapamıyorum. Tek ümidim maç içinde kaçıralım ama maç sonunda istenen düzeyde isabet bulalım.

Turnuvanın neticesinden çok takım olma olgusunu kazanmış olmamız bizim en büyük artımız olarak gözüktü. Maç sonlarını iyi oynadık, yaptığımız basit hatalardan sonra oyundan düşmedik ve en önemlisi savunma disiplininden uzun süreçli uzaklaşmadık. Hücumda 70 sayıyı yakaladığımız her maçı kazanma ihtimalimiz yüzde 51 olacaktır.

Önümüzde 26 Ağustos'ta başlayacak Efes Cup var. Orada işler daha da iyi olacaktır. Belki istenmez ama ben yine de Avrupa Şampiyonası öncesinde bir tane maç kaybetmekten yanayım. Unutulmaması gerekir ki bazen kaybetmek en büyük kazançtır.

Sayfa Yükleniyor...