A Milli Basketbol Takımı'nın, 2010 Dünya Şampiyonası için belirlenen aday kadrosunda yer alan Efes Pilsenli oyuncu Cenk Akyol, turnuvadaki en büyük baskının kendilerinde olacağını ifade ederek, ''Şampiyonanın ülkemizde olması ve iyi bir kadroya sahip olmamız takım üzerinde bir baskı yaratacaktır. Ama takımın bu baskıdan etkilenmeyeceğini düşünüyorum'' dedi.
Basketbol Federasyonu'nun internet sitesine açıklamalar yapan Akyol, şampiyonada milli takım için avantaj veya dezavantaj olarak gördüğü unsurlarla ilgili bir soruya verdiği yanıtta, her ekip üzerinde baskı olacağını anlatarak, ''Ama turnuvadaki en büyük baskı bizim üzerimizde olacak diye düşünüyorum. Şampiyonanın ülkemizde yapılıyor olması ve iyi bir kadroya sahip olmamız takım üzerinde bir baskı yaratacaktır. Ama bu baskıdan takımın etkilenmeyeceğini düşünüyorum. Çünkü çok kaliteli, çok kariyerli, tecrübeli oyunculardan kurulu bir kadroyuz ve bunu en iyi şekilde avantaja çevireceğiz'' diye devam etti.
Baskının milli takımın ortaya koyacağı performansı etkilemeyeceğini düşündüğünü belirten Akyol, ''Son dönemde birtakım şanssızlıklar yaşandı, ama bunların da takımı etkileyeceğini düşünmüyorum. Sonuçta o takım bir araya geldiği, kenetlendiğimiz zaman bizi bir şeyin durduracağına inanmıyorum. Çok da iddialı konuşmak doğru değil ama ben her şeyin güzel olacağını düşünüyorum. Gönlümden geçen şampiyonluk'' değerlendirmesini yaptı.
Sözlerine devam eden genç oyuncu, ''Grupta kimin olduğunun çok önemli olduğuna inanmıyorum. Bundan önce 2006 Dünya Şampiyonası'nda da çok güçlü rakiplere karşı oynadık. Çıkıp en iyi şekilde oynamamız gerekiyor. Kendi evimizde oynuyoruz, taraftarımız arkamızda olacak. Bütün ülke bizim arkamızda olacak. Herkesin desteğine ihtiyacımız var. Herkesin kenetlenip, çıkıp sahada varını yoğunu ortaya koyup mücadele etmesi gerekiyor. Yunanistan maçı en çekişmeli maç olacaktır diye düşünüyorum. Çünkü Yunanistan ile Türkiye arasındaki maçların çekişme ve atmosferi farklı olur'' diye konuştu
Cenk, şampiyonada ABD ile final oynamayı çok istediğini sözlerine ekledi.
İTALYA TECRÜBESİ
İtalya'nın Air Avellino takımında forma giydikten sonra bu sezon eski kulübü Efes Pilsen'e transfer olan Cenk Akyol, ortalama 26-27 dakika süre aldığını, böylece maçın bir oyuncuya antrenmandan daha çok şey kattığını anladığını kaydetti.
Çok iyi bir sezon geçirdiğini anlatan Cenk, ''Orada bir sene oynayabilmem çok iyi oldu. İyi de geçti sezon. Ortalama 26-27 dakika oynadım. Takımın bütün sorumluluğu aslında omuzlarımdaydı. İyi de oynadığımı düşünüyorum. Çok küçük bir şehirdi. Çok hareketli bir şehir değildi, o yüzden insanlar da basketbolu çok seviyordu. Genelde maçlarımız kalabalık oluyordu, salon doluyordu. Beni de seviyorlardı. Güzel bir deneyim oldu. Burada almadığım süreleri aldım ve her oyuncunun bir sene yurt dışına gidip görmesi lazım diye düşünüyorum. Bana kattığına gelirsek, sahada kalıp insan daha başka şeyler öğrenebiliyor. Oyuncu böylece belli bir süreden sonra nerede, neyi nasıl yapması gerektiğini daha çabuk idrak ediyor. Ben orada bir oyuncunun maç içinde daha fazla şey öğrendiğini anladım. Antrenmandan daha çok maçın bir oyuncuya çok şey kattığının farkına vardım'' diye konuştu.
İtalya'da sezonu tamamladıktan sonra kendisine Bologna ve Pepsi Caserta gibi takımlardan teklifler geldiğini, ancak Efes Pilsen'in teklifinin daha cazip olduğunu bildiren Cenk, ''İyi şartlar altında bir teklif gelince kabul ettim. Sonuçta yetiştiğim, büyüdüğüm, bildiğim kulüp'' dedi.
Efes Pilsen'in her sezon hem Avrupa Ligi'nde dörtlü finali hem de Türkiye'de 3 kupayı da hedefleyen kadrolar kurduğunu, her zaman zirve için mücadele ettiğini anlatan Cenk, ''İkinciliğin başarı sayılmadığı bir kulüp. Bu yıl da hedefler aynı ve ben de bu takımın bir parçası olacağım. Yeni antrenörümüz Velimir Perasoviç çok kariyerli bir isim. Elde ettiği önemli başarılar var. Efes Pilsen'de başarılı olacağıma inanıyorum'' ifadelerini kullandı.
