Başlıktan da anlaşılacağı üzere “GOAT” ingilizcede “keçi” anlamına geliyor. İngilizce sürekli değişen, her zaman gelişen bir dil. Yüzyıllardır yaşayan bu dile yakın tarihte birçok kelime eklendi. Mesela “website”, “internet sitesi” haliyle 90’lı yıllarda hayatımıza girmişti. Sonralarında “smartphone”, “wiki”, “emoji”, “blog” gibi örnekler de gündelik kullanımda sadece ingilizcede değil tüm dillerde yer edindi. Evet “goat”, “keçi” bu örneklerin arasında değil elbette ama büyük harflerle yazılan versiyonu “GOAT” 90’ların ikinci yarısında, tam olarak da 1996’dan beri kullanılmakta. “Greatest Of All Time”, “Tüm zamanların en büyüğü”, yani “GOAT” 96’dan sonra Majesteleri Michael Jordan için kullanılmaya başlandı ve İngiliz dilinde kendine yer açtı.
1996’da Jordan’ın Chicago’daki ikinci dönemi başlamış ve yine ard arda 3 şampiyonlukla 1998’de son bulmuştu. 98’de 5.MVP ödülüyle beraber gelen şampiyonluğun hikayesi ESPN ve Netflix ortaklığında bir belgesele dönüştü yayına girdi. Bu haber doğal olarak biz basketbolseverleri, şu “corona”günlerinde eve hapis olmuşken bayağı bir heyecanlandırdı. Benim kuşağımdaki birçok basketbolsever için bu adam, kolej yıllarından, Birleşik Devletler Olimpiyat takımından ve NBA’e adım attığı ilk günden bu yana “GOAT”… Murat Murathanoğlu’nun sesiyle sevip, USA Today’in Salı günleri arka sayfasında verdiği olağanüstü istatistiklerini ezberlediğimiz (Haşet Kitabevi’nin kapısında kamp kurardık, bitmeden edinebilmek için) ve ekranları başında bize defalarca küçük dilimizi yutturan Jordan Hazretleri hep “1” numara olacak. (Gerçi Maradona için de böyle derdim, Messi geldi!?)
JORDAN BELGESEL GELİRİNİ BAĞIŞLAYACAK
Kısa bir süre önce canım kardeşim Erbo (Erbatur Ergenekon), Murat Ağabeyin (Murathanoğlu) bir sosyal medya paylaşımını, benim sosyal medya özürümü bildiğinden mesaj atmış. Paylaşım, kariyerimin en güzel ve eğlenceli günlerinden “NBA Stüdyo” konuluydu. İşte “Jordan Hazretleri” NBA Stüdyo günlerinde ve canlı yorumlama şansına eriştiğimiz sayısız maçta, Murat Ağabeye, Kaan’a (Kural), bana ve seyircilerimize doyumsuz bir keyif sunardı. Gerçek üstü karıyerini rakamlar ve ölümsüz anlarla anlatan sayısız yapım ve makale var ama bu belgeselde 20 yıldır basınla hiç paylaşılmamış görüntüler olacak.
Onun karıyeri, rekorları, başarıları, kıyaslamaları ve rakamlarıyla 20 sayfa daha yazıp sizi sıkmayacağım. Ama Kaan ile (Kural) beraber yorumladığımız 2003 NBA All-Star maçını anmadan da yazıyı bitirmeyeyim dedim. Yani Majestelerinin son All-Star maçını. Tam 40 yaşında ki MJ, maç uzatmaya gitmese 4.All-Star maçı MVP’si ödülüyle akılalmaz bir hikaye yazacaktı. Ama normal sürenin sonunda Jermain O’Neal, toprağı bol olsun Kobe’ye 3 atışlı faul yapınca maç uzamış, Batı maçı kazanmış ve Garnett MVP olmuştu. Yayında kendimi zor tutarken “o faul” yüzünden Jermain O’Neal’i de hiç affetmedim…
