İSMAİL ŞENOL - NBA'de 2011'in ilk ayları iki başarılı antrenörün işine son verilmesiyle başladı. Önce Indiana Pacers, Jim O'Brien ile yollarını ayrıldı. Ancak esas büyük şok, Utah Jazz cephesinden geldi. Jerry Sloan, 22 yıldır sürdürdüğü Utah Jazz baş antrenörlüğü görevinden ayrıldı. Jerry Sloan'ın ardından yıldız oyun kurucu Deron Wİllİams'ı da gönderen Utah, karşılığında Devİn Harrİs ve Derrİck Favors'ı kadrosuna kattı.
Bir başka üzücü haber de Houston Rockets'ın Çinli pivotu Yao Mİng'den geldi. Sadece beş maçta forma giyen Ming, ayağındaki stres kırığı yüzünden sezonu kapadı. Çinli pivot, temmuz ayında henüz 30 yaşındayken emekliliğini açıkladı. 2011 yılı sadece Yao'nun değil, büyük bir efsane pivotun da emekliliğini açıkladığı yıldı. 15 kez all-star seçilen Shaquille O'Neal, artık basketbol oynamayacağını açıklarken; kariyerine televizyon yorumcusu olarak devam edeceğini duyurdu.
Kötü haberler devam ediyordu. Katrina kasırgası sonrasında taraftar sayısı iyice düşen New Orleans Hornets, NBA yönetimine satıldı. Böylelikle tarihte ilk kez lig yönetimi bir takımın sahibi oldu. Davıd Stern'ün başkanlığındaki NBA yönetimi, kasım ayında çok önemli bir karar aldı ve takımın huzursuz süper yıldızı Chris Paul'ü Los Angeles Clippers'a göndererek, karşılığında Eric Gordon, Chris Kaman ve El Faruk Aminu'yu kadrosuna kattı. Bu transferden bir haft a önce Los Angeles Lakers'ın yaptığı takas teklifinin diğer takım sahipleri tarafından kabul edilmemesi, uzun süre tartışmalara yol açtı.
Hornets'in NBA'e devredildiği dönemlerde Cleveland Cavaliers tarihe geçmeye hazırlanıyordu. Üst üste iki sezon ligin en çok maç kazanan takımı olan Cleveland, LeBron James'i kaybettiği sezon üst üste 26 maç kaybetti. Cavaliers, böylelikle tarihin en kötü mağlubiyet serisinin altına imza attı.
Şubat ayında Ray Allen, Los Angeles Lakers maçında NBA tarihine geçti ve Reggie Miller'a ait 2 bin 560 üçlük rekorunu kırdı. Allen, NBA tarihinin gelmiş geçmiş en çok üçlük atan oyuncusu oldu. Takasın son günlerinde tam 13 oyuncunun dahil olduğu dev bir transfer gerçekleşti. Takasın başrolünde New York Knicks ve Carmelo Anthony vardı. Denver Nuggets'ın süper yıldızı Melo, New York'un yolunu tuttu.
ALL-STAR'DA BLAKE GRIFFIN FIRTINASI
Herkesin merakla beklediği All-Star Hafta Sonu Los Angeles'ta düzenlendi. All-Star Hafta Sonu'nda smaç yarışması, tüm zamanların en çekişmeli yarışmalarından birine sahne oldu. Demar Derozan, Serge Ibaka, Javale McGee ve Blake Griffin iki turdan oluşan mücadelenin ilk turunda izleyenleri kendilerine hayran bıraktılar. Toronto Raptors'tan Demar DeRozan, ilk turdaki ikinci smacında 50 tam puan almasına karşın finale yükselemedi.
Oklahoma City Thunder'ın Kongolu yıldızı Serge Ibaka, ilk smacında serbest atış çizgisinden sıçrarken, ikinci smacında potadaya astığı bir oyuncağı ağzıyla tutmayı başardı. Ancak bu da Ibaka'nın finale çıkmasına yetmedi. İlk turun en etkileyici isimlerinden biri olan Blake Griffin, çift el 360 derece dönerek yaptığı smaçla başladı. Griffin, Baron Davis'in pasında vurduğu değirmen smaçla finale yükselmeyi başardı.
İlk turun galibi, birbirinden yaratıcı smaçlarıyla Javale McGee oldu. Aynı anda iki farklı potaya iki topu smaçlayan McGee, ilk turdaki ikinci smacındaysa tek sıçrayışta üç topu birden smaçladı. Finalde Blake Griffin, ilk hakkında potadan seken topu smaçlarken kolunun yarısını çemberin içine sokmayı başardı. Griffin, ikinci denemesinde, bir arabayı salona getirip onun üzerinden smaç yaptı.
En iyi smaçlarını ilk turda yapan Javale McGee, finaldeki halk oylamasında Blake Griffin'i geçemeyince, Los Angeles Clippers'ın yıldızı Griffin, 2011 NBA smaç şampiyonu oldu. NBA'de Allstar hafta sonu Doğu ve Batı karmalarının maçıyla tamamlandı.
ALL-STAR'DA EN DEĞERLİ OYUNCU KOBE BRYANT OLDU
Lakers'ın süper yıldızı Kobe Bryant, Los Angeles'taki 2011 All-Star maçına damga vuran isim oldu. Batı Karması'nın 148-143 kazandığı maçta 37 sayıyla maçın en skoreri olan Bryant, 14 ribaundla karşılaşmanın en çok ribaund alan ismi de oldu. Maç sonunda seyircilerin oylarıyla en değerli oyuncu seçilen Bryant, kariyerinde dördüncü kez All-Star maçının MVP'si seçilerek Bob Pettit'in rekorunu egale etti.
Doğu Karması belki maçı kaybetti, ancak Kobe Bryant'in büyük rakibi LeBron James de tarihe geçmeyi başardı. 29 sayı, 12 ribaund ve 10 asistle triple-double yapan James, Michael Jordan'dan sonra All-Star maçında triple-double yapmayı başaran tek isim oldu.
60. kez düzenlenen All-Star maçında 15. kez ev sahibi şehrin oyuncusu MVP ödülünü aldı. Doğu Konferansı'nın lideri Boston Celtics, maçta dört oyuncusu ve antrenörü Doc Rivers ile temsil edildi. Boston'lı oyuncuların hepsi ilk çeyrekte aynı anda sahaya girerken, Los Angeles seyircisi tarafından tepki gördüler.
Maçın belki de tek kötü haberi, Miami Heat'in yıldızı Dwyane Wade'in ayak bileğinden sakatlanmasıydı. Wade, karşılaşmayı 14 sayıyla tamamladı.
Batı Karması'nın 2000'li yıllardaki yedinci galibiyetini aldığı mücadelede NBA'in sayı kralı Kevin Durant 34 sayıyla oynadı. Sahaya çıkan tüm oyuncuların sayı bulduğu All-Star maçında ev sahiplerinden Pau Gasol da 17 sayı-7 ribaund üretti. Smaç yarışması şampiyonu Blake Griffin ise 15 dakikada sekiz sayıyla oynadı.
Doğu Karması'nda LeBron James'in triple-double'ı yanı sıra Amare Stoudemire da 29 sayı-6 ribaundla oynadı. Doğu'da yedi oyuncu çift haneli sayılara ulaşırken, Miami'li takım arkadaşları Chris Bosh ve Dwyane Wade 14'er sayı ürettiler. Doğu Karması, maç boyunca 21 top kaybetti.
LİG TARİHİNİN EN GENÇ MVP'Sİ DERRICK ROSE
82 maçlık normal sezonun sonunda Chicago Bulls, ligin en çok maç kazanan takımı oldu. Chicago Bulls'un yıldız oyun kurucusu Derrick Rose, lig tarihinin en genç MVP'si olurken; takımının Miami Heat'e elenmesine engel olamadı.
Yılın savunmacısı Orlando Magic'ten Dwight Howard; yılın çaylağı Los Angeles Clippers'tan Blake Griffin; yılın altıncı adamı Los Angeles Lakers'tan Lamar Odom; yılın en çok gelişme gösteren oyuncusu Minnesota Timberwolves'tan Kevin Love; yılın koçu Chicago Bulls'tan Tom Thibodeau seçildi. Vatandaşlık ödülü alan Ron Artest ise yaz aylarında adını Metta World Peace olarak değiştirdi.
Play-off'un en güzel sürprizlerinden biri, Memphis Grizzlıes'ten geldi. Grizzlies kulüp tarihinde ilk play-off maçını kazanırken, ilk turda Batı Konferansı'nı birinci sırada bitiren San Antonıo Spurs'ü elemeyi başardı.
2011 NBA play-off'u Phil Jackson'ın da antrenörlük kariyerinin sonu oldu. NBA tarihinde en çok şampiyonluğu bulunan Jackson, Los Angeles Lakers'ın Dallas Mavericks'e 4-0 elendiği serinin ardından emekli olduğunu açıkladı.
Lakers'ı 4-0 ile geçen Dallas, final serisinde LeBron James, Dwyane Wade ve Chrıs Bosh'lı Miami Heat ile karşı karşıya geldi. Serinin ilk maçını Miami Heat kazandı. LeBron James'in 24 sayı - 9 ribaund ve 5 asistle oynadığı karşılaşmayı 92 - 84 kazanan Miami, ev sahibi avantajını koruyarak seride 1-0 öne geçti.
3. Çeyreğin başında 8 sayı geride olan Heat, sakin bir ilk yarı geçiren Dwyane Wade'in devreye girmesiyle oyuna ortak oldu. Son çeyrekte ipleri eline alan Wade-James ikilisi, üst üste buldukları sayılarla bitime 3 dakika kala takımlarının farkı 9 sayıya kadar çıkarmasını sağladı. İlerleyen dakikalarda üstünlüğünü koruyan Heat, bu sezon play-offlarda iç sahadaki yenilmezlik unvanını korumuş oldu.
Özellikle ribaundlarda rakibine büyük üstünlük sağlayan Heat, bu alanda 46-36'lık avantaj elde etti. Heat'in skorerlerini durdurmak için alan savunmasına başvuran Dallas, rakibine tam 16 hücum ribaundu verdi.
Her iki takımın da çok düşük yüzdelerle hücum ettiği karşılaşmada Miami yüzde 39, Dallas ise yüzde 37 ile şut attı. Miami Heat'te Dwyane Wade 22 sayı - 10 ribaundla double-double yaparken, Chris Bosh 19 sayı - 9 ribaundla mücadele etti. Mario Chalmers da 12 sayıyla beklenmedik derecede etkili bir oyun ortaya koydu.
Udonis Haslem'ın savunması altında 27 sayı kaydeden Dirk Nowitzki, Dallas'ın en skorer ismi oldu. Shawn Marion da 16 sayı - 10 ribaundlık katkı yaptı. Finale gelinceye dek çok etkili olan Mavericks yedekleri ise bu kez suskundu. Jason Terry 12 sayıyla oynarken, J.J. Barea sadece 2 sayıda kaldı. Peja Stojakovic ise maçı sayı atamadan tamamladı.
İkinci maçta Dallas Mavericks, deplasmanda Miami Heat'i 95-93 yenerek seride durumu 1-1'e getirmeyi başardı. Maçın bitimine 6 buçuk dakika kala 88-73 geride olan Dallas, kalan bölümde müthiş bir geri dönüşe imza atarak galibiyeti elde etti. Ev sahibi avantajını ele geçiren Dallas'ta Dirk Nowitzki takımının son dokuz sayısını atarak gecenin yıldızı oldu. Nowitzki'nin bitime 3.6 saniye kala sakat olan sol eliyle attığı turnikeyse maçın skorunu belirledi.
Serinin ilk maçında Alman yıldızın sol el orta parmağında tendon yırtığı meydana gelmişti.
Ev sahibi avantajını kaybeden Miami Heat'te Dwyane Wade 36 sayı-5 ribaund-6 asist-3 top çalma ve 2 blokla müthiş bir oyun ortaya koydu. LeBron James de 20 sayı-8 ribaund-4 asist ve 4 top çalmayla oynadı, ancak son bölümde üç üçlük kaçıran Wade ve LeBron ikilisi Miami'nin avantajını koruyamamasında başrolü oynadı.
Dallas'taysa Dirk Nowitzki 24 sayı-11 ribaund-4 asistle oynarken, kenardan gelen Jason Terry de son bölümdeki kritik basketleriyle 16 sayı-5 asist üretti. Üçüncü maçta gülen taraf 88-86'lık skorla Miami Heat oldu. seride 2-1 öne geçen Miami'de 29 sayı-11 ribaund-3 asistle oynayan Dwyane Wade gecenin kahramanıydı.
Liderliğin birçok kez el değiştirdiği maçın son çeyreğinde 15 sayı atan Dirk Nowitzki, 34 sayı-11 ribaundla oynamasına karşın son saniyede maçı uzatmaya götürme fırsatından yararlanamadı. Dallas'ta kenardan gelen Jason Terry 15 sayı atarken, Jason Kidd ise 9 sayı-6 ribaund-10 asistle mücadele etti.
Miami'ye galibiyeti getiren basketi atan isim Chris Bosh oldu. Bosh maçı da 18 sayı-3 ribaundla bitirdi. Heat'in bir diğer yıldızı LeBron James ise 17 sayı-3 ribaund-9 asist ve 2 top çalma kaydetti. Miami'nin boyalı alandaki üstünlüğü, konuk ekibin galibiyete ulaşmasını sağladı. Dallas boyalı alandan 22 sayı üretirken, Miami aynı bölgeden tam 40 sayı buldu.
NBA final serisinin 4. maçında Dallas galip geldi. Miami Heat'i 86-83 yenen Mavericks, durumu 2-2'ye getirdi. Bitime saniyeler kala attığı basketle takımına galibiyeti getiren Dirk Nowitzki, maç boyunca 39 derece ateşle oynamak zorunda kaldı. Hastalığına karşın 39 dakika sahada kalan Nowitzki, 21 sayı - 11 ribaundla mücadele etti. Alman yıldız, galibin belirlendiği son çeyrekte ise 10 sayı buldu. Karşılaşmanın son 10 dakikasının skoru ise 21-9 Dallas lehine geçildi.
Miami'nin yıldızı LeBron James maçı 8 sayıyla tamamladı. Böylece James'in, 443 maç süren çift haneli skor üretme serisi de son buldu. 11'de 3 şut isabet oranıyla oynayan James, son çeyrekte sadece 1 şut kullandı; onda da isabet kaydedemedi.
Dwyane Wade 32 sayı - 6 ribaundla mücadele etmesine karşın, son pozisyonda topun hakimiyetini kaybederek maçı uzatmaya götürme fırsatını kullanamadı. Ev sahibinin seriyi eşitlemesinde kenardan gelen Jason Terry'nin 17 sayısı ve Tyson Chandler'ın 13 sayı-16 ribaundluk performansı etkili oldu. Final serisinde kenardan gelerek etkisiz kalan JJ Barea ise bu kez ilk 5'te sahaya çıktı ve 11 sayılık katkı verdi.
Her iki takımın da savunmalarıyla öne çıktığı karşılaşmada Dallas Mavericks yüzde 40, Miami Heat ise yüzde 43 şut isabet oranı yakaladı. Heat, 14 üç sayılık denemesinde yalnızca iki isabet bulabildi.
Finalin beşinci maçında farklı bir senaryo vardı. Serinin geride kalan 4 maçın aksine bu kez iki takımın da hücum silahları konuştu. Maça iyi başlayan Dallas, son çeyrekte bir ara 4 sayı geriye düşmesine karşın bir kez daha toparlanmayı başardı ve sahadan 112-103 galip ayrılarak 3-2 öne geçti.
Karşılaşma boyunca dış şutlarda yüksek isabet oranı yakalayan Dallas, yüzde 68 ile üçlük attı. Üç sayı çizgisinin gerisinden 13 isabet bulan Mavericks'te seri başından bu yana şutlarında isabet bulmakta zorlanan J.J. Barea 5'te 4 ile oynadı ve 17 sayı-5 asistle maçı tamamladı.
Dallas'ın en etkili ismi yine Dirk Nowitzki'ydi. Bir önceki maça 39 derece ateşle çıkan Alman yıldız, hastalığının etkilerini atmış göründü. Nowitzki, 29 sayı-6 ribaund ve 3 asistle mücadele etti. Nowitzki'nin en büyük yardımcısı, kenardan gelerek 21 sayı - 4 ribaund ve 6 asist üreten Jason Terry oldu. Terry kritik anlarda attığı basketlerle takımına hayat verdi.
Miami'de ise maç içinde kalçasından sakatlanan Dwyane Wade 23 sayı-8 asistle oynadı. Chris Bosh 19 sayı-10 ribaundla mücadele etti. Takımın bir diğer yıldız oyuncusu LeBron james ise 17 sayı - 10 ribaund - 10 asistle triple-double yaptı.
Maçtan bir gece önce twitter hesabında; "Ya şimdi ya hiç" mesajını veren LeBron James, özellikle son çeyrekteki oyunuyla yine hayal kırıklığı yarattı. İlk 4 maçın son çeyreklerinde toplam 9 sayı atabilen James, 5 maçta da yalnızca iki sayı üretti.
NBA final serisinin altıncı maçı, aynı zamanda sezonun son maçı oldu. Miami Heat'i deplasmanda 105-95 yenen Dallas, tarihindeki ilk şampiyonluğuna ulaştı. 2006 yılında şampiyonluğu finalde Miami'ye kaybeden Dallas, böylelikle beş sene sonra aynı salonda kupayı kaldırdı.
Şampiyonluk maçında Dallas'a galibiyeti getiren faktör, üç sayılık atışlar oldu. Mavericks karşılaşma boyunca 11 üçlük isabeti buldu. Jason Terry, 27 sayı-3 ribaund ve 2 asistle oynayarak son maçın en skorer ismi oldu. Dallas'ta Dirk Nowitzki 18 şut kaçırmasına rağmen 21 sayı-11 ribaundla oynayarak double double yaptı. J.J. Barea 15 sayı-5 asist, Shawn Marion 12 sayı-8 ribaund ve Jason Kidd 9 sayı-4 ribaund-8 asistle mücadele etti.
Maçın ikinci çeyreğinde, bitime altı buçuk dakika kala Udonis Haslem ile DeShawn Stevenson arasında yaşanan tartışma sonrasında saha karıştı. hakem üçlüsü karşılıklı teknik faullerle gerginliği önledi. Miami Heat'te eleştirilerin odak noktası LeBron James 21 sayı-6 asistle oynarken, Dwyane Wade maçı 17 sayı-8 ribaund-6 asist ve 2 blokla tamamladı. Chris Bosh da 19 sayı-8 ribaund istatistikleriyle oynamasına karşın takıma galibiyeti getiremedi.
Final serisinin en değerli oyuncusu Dirk Nowitzki seçildi. Daha önce 2007 yılında NBA'in en değerli oyuncusu seçilen Alman yıldız, bu sefer de final serisinin en değerli oyuncusu ödülünü kazandı.
Sezonun bitimiyle birlikte takım sahipleri ve oyuncular birliği sendikası arasındaki toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. İki taraf uzun süren toplantıların sonunda anlaşamayınca takım sahipleri lokavt ilan etti.
Yaklaşık beş ay süren lokavt süresince iki yüz saatin üzerinde toplantı yapan taraflar, sonunda NBA'in aralık sonunda başlaması üzerine anlaştılar. 9 Aralık'ta kamp dönemi başlarken, NBA sezonunun 25 Aralık'ta start almasına karar verildi.
