"Bir Hidayet bir de Jordan"

Doğukan'ın en büyük destekçisi ise tekrar Orlando'ya dönen Hidayet Türkoğlu ve eşi Banu. Doğukan'ın takımdaki hem en yakın hem de oda arkadaşı ise Michael Jordan'ın oğlu Marcus.

NTV Spor 22.01.2011 - 23:12
"Bir Hidayet bir de Jordan"

NTVSPOR.NET'te Pazar sabahları bir başka keyifli artık. Spor dünyasının ünlü isimleri, arka plandaki emekçiler, manşetin gölgesindekiler… Keyifli sohbetler ve farklı araştırmalar her Pazar sabahı, Ahmet Sivaslı ile NTVSPOR.NET'te…

RÖPORTAJ: AHMET SİVASLI – Ahmet.sivasli@ntv.com.tr
twitter.com/Ahmet_sivasli

Amerika'da sadece Hidayet, Mehmet, Ersan, Semih ve Ömer gibi isimler gururlandırmıyor bizi. Onlar da var. Amerika'da çok büyük ilgiyle takip edilen NCAA'de Türkler şaha kalkmış durumda. Bu genç yıldızlardan biri de Doğukan Kuzucan. Amerika'da Univercity of Central Florida'da okuyan Doğukan "Turkish wonder" diye çağrılıyor okulunda.

Büyük zıplama yeteneğiyle herkesi kendine hayran bırakan Doğukan'ın en büyük destekçisi ise tekrar Orlando'ya dönen Hidayet Türkoğlu ve eşi Banu. Doğukan'ın takımdaki hem en yakın hem de oda arkadaşı ise Michael Jordan'ın oğlu Marcus. Doğukan Marcus sayesinde Michael Jordan ile tanışma fırsatını da yakalamış.

NTVSPOR.NET PAZAR KEYFİ'nde NCAA haftaları başlıyor. Genç yıldızlar merak ettiğiniz soruları cevaplıyor. İlk konuğumuz...

Evet, Doğukan. Söz sende...

"ŞANS ESERİ KEŞFEDİLDİM"
* Amerika'da Univercity of Central Florida'da okuyorsun. Amerika'ya gidiş sürecin nasıl gelişti? Seni Beykoz Turnuvası'nda bir Amerikalı menajer keşfetmiş ve Chicago'ya davet etmiş...
Amerika'ya gelişim aslında bana da sürpriz oldu. Bir menajerin maçı izlemeye geleceğinden haberim yoktu. 2008 Nisan'da Chicago'ya çağrıldım. Yetenek testine girdim. 1 saat boyunca tek başıma tam saha antrenman yaptım ve herhalde en yorucu antrenmanlarımdan biriydi. Şu andaki legar guardianımla orada tanıştık. Bir imzayı unuttuğu için geri dönmesi gerekti ve şans eseri ben oradaydım. Kapıdan beni izlemiş, sonradan öğrendim ki hemen okulunu arayıp "Bu çocuk benim takımımda oynamalı" demiş. Michael Jordan'ın oğlu Marcus ile de onun sayesinde tanıştım. 

"GENETİK GELECEĞİ OLAN BİR SEKTÖR"
* Amerika'da genetik mühendisliği okuyorsun. Farklı bir alan. Amacın basketbola devam etmek mi yoksa eğtimini aldığıın işi mi sürdürmek?

Hep biyoloji ilgimi çekmiştir. Genetik de her zaman istediğim bir bölümdü. Amerika'da basketbolda gelebileceğim en üst noktaya gelmek istiyorum. Eğer burada olmazsa Türkiye'ye gelip bir takımda oynamayı planlıyorum. Genetik seçmemim başka bir nedeni de geleceği olan bir sektör olması. Basketbolu ne kadar oynayacağımı bilmiyorum. Sakatlık olabilir şanssızlıklar olabilir. Her zaman elimin altında bir diploma olsun.

"ŞU AN İSTANBUL'DA SAVAŞ YOK MU DİYE SORDULAR"
* Birçok Türk gibi Amerika'ya gittiğinde sana da dışa kapalı olduklarından ilginç sorular yöneltmişlerdir sanırım?

Evet. Çok değişik sorularla karşılaştım. Mesela "Türkiye'de McDonalds var mı?" veya "Şu anda İstanbul'da savaş yok mu?" gibi enteresan sorular geldi. Burada tanıştığım birçok insan daha İstanbul'un nerede olduğunu bile bilmiyor. Fakat bana maçlarda Turkish wonder dedikleri için artık nereden geldiğimi çok iyi biliyorlar.

"HEP ANLADIN MI? DİYE SORUYORLARDI"
* Sana böyle sorular yöneltenleri en iyi cevabı yüzde yüz burs kazanarak cevap verdin. İlk zamanlarda takımda dışlanmalar yaşadın mı?

Liseye ilk geldiğimizde aslında beklediğimden daha fazla ilgi gördüm. Ama yine de bana karşı biraz gariptiler. Yapılan her şeyi açıklıyorlardı ve daha sonra "Anladın mı?" diye soruyorlardı. Üniversitede ise durum farklıydı. Artık Amerikalı olarak görüyorlardı beni. Ama zaman zaman kültür farkının etkilerini yaşıyorum hem Türkiye'de hem de Orlando'da.

"EN BÜYÜK ÖZELLİĞİM SİYAHİ GİBİ ZIPLAMAM"
* Takımdaki tek beyaz sensin sanırım ve sana "Bir siyahi gibi zırplıyor" diyorlarmış...

Beni diğer oyunculardan ayıran en büyük özelliğim oydu. Babamdan gelen bir özellik. O da benim yaşımdayken çok iyi zıplarmış. Onun kas yapısı ve annemin kilosunu alınca bir siyahi gibi zıplama yeteneğim oldu. Buradaki antrenmanlar sayesinde artık daha iyi ve daha kontrollü zıplayabiliyorum. Bu da maçlarda bir avantaj sağlıyor ki kimse benim bu kadar atletik olduğumu tahmin etmiyor.

"TÜRKOĞLULAR İKİNCİ AİLEM"
* Hidayet Türkoğlu tekrar Orlando'ya döndü. Görüşebiliyor musunuz? Desteğini veriyor mu sana ?

Hidayet ağabey burada bana en fazla destek veren kişilerden biri. Mümkün olduğunca konuşuyoruz ve bana tavsiyeler veriyor. Sadece Hidayet ağabey değil eşi Banu abla da çok yardımcı oldu. Burada tek başımayım ama onların desteğiyle sanki burada da bir ailem varmış gibi hissediyorum. Gerçekten çok destek veriyorlar.

"MİCHAEL JORDAN BANA KENDİNİ ÇOK GELİŞTİRMİŞSİN" DEDİ
* İlginç anekdotlardan biri de Michael Jordan'ın oğluyla takım arkadaşı olman... Hatta oda arkadaşınmış. Bu sayede Michael Jordan ile tanışma fırsatı yakaladın mı?

Michael Jordan ile geçen sene tanıştım. Çok heyecanlandım ve ne diyeceğimi şaşırdım. Bu sezon başında ilk antrenmana geldi ve tekrar konuşma fırsatı buldum. bana "Aferin. Geçen seneye oranla kendinş çok geliştirmişsin. Çalışmaya devam et" dedi. Ondan böyle bir yorum almak çok farklı bir şey.

* Türkiye Ligi'ni takip edebiliyor musun?
Türkiye Ligi'ni takip etme şansım olmuyor. Sadece milli takım maçlarını izleyebildim. Benim kendi antrenmanlarım ve maçlarım olunca üstüne bir de 7 saatlik fark ekleninc takip etmek zor oluyor. Ama elimden geldiğince haberleri NTVSPOR.NET'ten okumaya çalışıyorum.

* Bir gün basketbolu Türkiye'de sürdürmek istiyor musun? Sempati duyduğun oynamak istediğin bir takım var mı Türkiye'de?
Türkiye'de oynamak isterim ama öncelikli hedefim NBA. Ondan daha önemlisi milli takım için oynamak en büyük hayalim. Burada olduğumdan dolayı fark edilmem zor olabilir ama şans verilirse en iyi şekilde yapabilirim.

"ENES AMERİKA'YA GELEREK EN İYİSİNİ YAPTI"
* Türkiye'de Enes Kanter'in durumu çok tartışıldı. Sen neler düşünüyorsun Enes'in durumu hakkında?
Enes bana göre Amerika'ya gelerek en iyisini yaptı. Çünkü burada basketbolla beraber eğitime de çok önem veriliyor. Tartışmalara aldırmayıp bence kendi için en iyi olanı yapmalı. Bu onun hayatı sonuçta...

Sayfa Yükleniyor...