"Çağdaş santrafor tanımına tepki olarak doğmuş bir adam: En-Nesyri"
Haber Merkezi
Fenerbahçe, Trendyol Süper Lig'in 8. haftasında deplasmanda Samsunspor ile 0-0 berabere kaldı. Spor yazarları, Samsunspor-Fenerbahçe maçını değerlendirdi.
.jpg?width=930&format=webp&quality=85)
Gürcan Bilgiç: "Kimse 'fight' demedi mi?" | Samsunspor ilk önemli pozisyonunu yakaladığında 20. dakikaydı. O sürede kendi sahalarında beklediler, yavaş hareket ettiler, maçın tempo kazanmasına izin vermediler. Kendi sahasında beraberliği iyi gören bir takım vardı karşımızda. Ya da biz öyle sandık.
Bu duruşa "Biz kazanmaya geldik" mesajı geldi mi? Hayır…
Coşkusunu-isteğini kaybetmişti Fenerbahçe. Hızlı hücum kararı vermeleri gereken anlarda bile geri dönüp, rakibin yerleşmesine izin veriyorlardı. "Bir şey eksikti" denemez, çok şey yoktu Fenerbahçe'de. "Fight" diyecek başkan da yoktu belki de.
70'e kadar tek taraflı oyun içinde genç kaleci Tarık'ın, Skriniar ile birlikte Samsunspor ataklarına direnişi sahnelendi. Kasımpaşa maçının farklı versiyonu vardı. İkili mücadeleler kaybediliyor, son pas seçimlerinde yanlışlar birbirini takip ediyor.
Perşembe maçının etkisi olduğunu savunanlara, Samsunspor'un daha zorlu maçtan döndüğünü de hatırlatırız. Sadece vücut değil, ruh olarak da bitiktiler. İsyan eden yoktu.
Sonradan girenlerin enerji getirmesini beklendi. Ama oyun, başı kesik tavuğun davranışındaydı. Topu ayağına alan ne yapacağını bilmiyor, arkadaşına bakıyordu. Reis'in Samsun'u da tam tersi saha içi organizasyonu, pozisyonlanması ve pas trafiği ile hiçbir zorluk yaşamadan geçti yarı sahaya.
Ligin zirvesinde puan kayıplarının olduğu haftada, bir puanı yeterli görmek… Oyunun hikâyesine baktığınız zaman aslında bir puanı kazandı Fenerbahçe. Dikkat ederseniz Tedesco ile ilgili cümle kurmadım. Bilgisayarı ne derse O'nu yapıyor çünkü. Ligin ruhundan, ateşinden haberi yok. (SABAH)
.jpg?width=930&format=webp&quality=75)
Ömer Üründül: "İlk 11 hataydı" | Fenerbahçe, bu sezon Kasımpaşa maçından sonraki en kötü futbolunu dün gece sergiledi. Oyuncuların tamamına yakını fizik olarak yetersizdi. Sanki F.Bahçe, Nice maçını oynamış da Samsun haftayı boş geçirmişti. 90 dakikaya baktığımızda F.Bahçe'nin kaleyi bulan tek şutu var. Belki tek pozisyonuydu ama onu da En-Nesyri, bomboş arkadaşına pas vermek yerine geri pası gibi vuruş yaptı. Geçen haftaki Antalya maçı kazanıldı ama bir noktaya dikkat çekmiştim: 'Devamlılıkları ve pres özelliği olmayan Talisca ve Asensio'nun birlikte oynamaları büyük yanlış. Bu yüzden başarılı oynayan İsmail'in canı çıktı.' Zorlu bir deplasmana çıkıyorsun yine bu ikili bir arada. Üstelik de İsmail yok, 1 aydır sakatlıktan yeni çıkan Alvarez var. İlk 10-15 dakika Samsun geride bekledi. Baktı ki F.Bahçe ağır çekimde bir şey yapacağı yok başladılar hücum etmeye. İlk devrenin golsüz bitmesi şanstı. İkinci devreye Tedesco 3 değişiklikle başladı. Bu zaten ilk 11'inin hatalı olduğunun göstergesiydi. Maç berabereyken 3 oyuncu birden almak eşyanın tabiatına aykırı. Sonra da uzatmalarla birlikte 30 dakika varken 5. hakkını da kullandı. Kötü oyunda Tedesco'nun artık kontrolü kaybettiği ortadaydı. Bir önemli hatası da iyi oynamasa da Kerem'i tutmalıydı, Nene'den hiçbir katkı gelmiyor. Genel görüşlerime gelince… Takımın en iyisi kaleci Tarık'tı. Biraz Skriniar ayakta kalmaya çalıştı. En-Nesyri istediği topları alamıyor. Ama kendisinin de bireysel de olsa bir şeyler yapması lazım. Tek pozisyonu bencil davranarak heba etti. Samsunspor başarılı oynadı. Belki de en az 3-4 atacağı maçı gol atamadan bitirdi! (SABAH)
.jpg?width=930&format=webp&quality=75)
Faik Çetiner: "Vurdumduymaz Fenerbahçe" | Fenerbahçe’nin mutlaka kazanması gereken bir maçtı. Rakip zorluydu. Tedesco’nun 11’nde sürprizler vardı. Kaleci Ederson’nun son dakika sakatlığıyla kaleye Tarık Çetin (iyi oynadı) geçmişti. Son haftaların formda ismi İsmail Yüksek kulübeye dönmüş (anlayan varsa anlatsın), şans Alvarez’e gülmüştü. Meksikalı çok öne çıkamazken, Szymanski yine formayı kapmıştı. Asensio ile birlikte Fenerbahçe’nin etkisiz orta sahası maça ağırlık koyamayınca pozisyon bulmakta zorlandı. Talisca, Kerem ve En-Nesyri de etkisiz kalınca, Samsunspor ilk 45 dakikada gole daha yakın gözüktü. Devre golsüz kapanınca, sahadaki etkisiz futbola çare arayan Tedesco, ikinci yarıya 3 değişiklikle başladı. Kerem, Szymanski, Talisca’yı dışarı alıp Nene (etkisiz eleman) İsmail ve Oğuz’u oyuna soktu. Değişiklikler bir işe yaramadı.
Kargalar bile güler
Sonra bir başka etkisiz Alvarez yerini gamsız Fred’e bıraktı. Son olarak İrfan Can Kahveci, sahada gözükmeyen Asensio’nun yerine maça dahil oldu. Bu yarıda Samsunspor istekli oyununu sürdürdü, son vuruş beceriksizliği sebebiyle golü bulamadı. Fenerbahçe mi? Sahada elle tutulur, göze batan tek oyuncusu yoktu. Düşünün, takımın en iyisi son dakika kaleye geçen Tarık Çetin idi. Bu takım, bu vurdumduymaz haliyle şampiyonluk kovalar diyenlere kargalar bile güler. (FANATİK)

Serkan Akcan: "Kayıp oyun" | Tedesco, Samsun deplasmanında bazı yorgun futbolcuları dinlendirmek adına Nene’nin yerine sağ forvette Szymanski’yi, İsmail’in yerine Alvarez’i kullanıyor ama tel tel dökülen En-Nesyri’yi dinlendirmeyi hiç aklına bile getirmiyor. Szymanski ve En Nesyri ile Fenerbahçe ilk yarıyı neredeyse 9 kişiyle oynuyor gibiydi. İkisi de önde top tutmak bir yana kaybettikleriyle Samsunspor ataklarının başlangıcına zemin hazırladılar. Santrforda Nesyri ve sağ forvette Szymanski bu kadar kötü oynayınca Talisca ve Kerem Aktürkoğlu’nun da oyun merkezi geriye doğru kaydı, bu geriye kayış tüm takımı kaleci Tarık’a doğru sürükledi. Samsunspor’un sol forveti Musaba, Semedo’nun üzerinde üstünlük kurdu, Fenerbahçe savunmasını en zorlayan isimdi. Skriniar tüm savunmayı tek başına toparlayıp Semedo’nun kademesine yetişmese kaleci Tarık ilk maçında çok daha fazla zorlanabilirdi. Tedesco da ilk yarıdaki kötü oyundan şikayetçi olacak ki, devre bitiminde tam 3 oyuncuyu birden değiştirerek soyunma odasından döndü.
Samsun üstündü
Ne var ki, bu değişikliklerin Fenerbahçe’nin oyununa pozitif yansıdığını söylemek zor. Kaleci Tarık dışında tüm Fenerbahçeli futbolcular vasatın altında kaldı. Tarık 12 gol girişiminde Samsunspor’a izin vermedi, dün gece Fenerbahçe’nin kazanç hanesindeki tek isimdi. Samsunspor sağ koridorda Zeki ve Coulibaly ile Kerem ve Brown’a karşı iyi direndiler. Keza sol kenarda Tomasson ve Musaba, Fenerbahçe’nin sağ kanadına üstünlük kurdu. Holse, Fenerbahçe kalesine etkili şutlar çekti, Samsunspor’u pozisyon zenginliğine taşıdı. Sahanın her bölgesinde Samsunsporlu futbolcuların üstünlüğü vardı. Daha çok pozisyona girdiler, daha isteklilerdi. (FANATİK)
.jpg?width=930&format=webp&quality=75)
Uğur Meleke: "Çağdaş santrafor tanımına tepki olarak doğmuş bir adam: En-Nesyri!" | Avrupa'da bizi başarıyla temsil eden, göğsümüzü kabartan 3 takımımızı ligde peş peşe izledik 24 saat içinde. Cumartesi akşamı derbide Galatasaray özellikle ilk devrede durağandı, fiziksel değilse de mental yorgunluk izleri vardı Şampiyonlar Ligi temsilcimizin üzerinde. Ancak ikinci devrede attılar o durağanlığı.
Dün gece Samsun’daysa aslında daha fazla yorgunluk belirtisi göstermesi beklenen takım ev sahibiydi. Hem 70 saat önce Varşova’da yıpratıcı bir savaş verdiler. Hem de Fenerbahçe kadar derin bir kadroları yok. Zaten Legia Varşova 11’inden (sadece ön liberoda) tek bir değişiklikle çıktılar dün gece sahaya. Ancak enteresandır, Samsunspor daha diri gözüktü maç boyunca. Fenerbahçe’de çok daha fazla görüldü perşembenin yorgunluğunun izleri.
Tedesco’nun milli maç arasında özellikle bu durumun analizini iyi yapması gerek: Fenerbahçe’nin sorunu fiziksel mi, yoksa mental mi? Nice önünde tutkulu ve iştahlı görünen Fenerbahçeliler Samsun’da neden bu kadar zafiyet yaşadılar? İlk devrede sahada gezinen bir Talisca. Eskiden çok koşuyor diye etkisizliği tolere edilen ama artık o anlamda da katkı yapmayan bir Szymanski. Musaba karşısında çok zor durumlara düşen, doğru saydıysam tam altı kere geçilen bir Semedo. Hareketsiz oyunu her geçen gün daha da hareketsizleşen, adeta çağdaş santrfor tanımına tepki olarak doğmuş bir Nesyri... Duran sakatlıktan dönebilecek mi ya da hangi seviyede dönecek bilemiyorum. Ancak bence Fenerbahçe’nin şimdiden Ocak’ta bir santrfor takviyesi için çalışması lazım gibi geliyor bana.
FENERBAHÇE’NiN SORUNU OYUN MU, OYUNCU MU?
Tabii ki bireysel performanslarla ilgili bu derece sıkıntılar yaşayan Fenerbahçe’nin esas sorunu oyun mu yoksa oyuncu mu gibi bir açmaz da çıkıyor önümüze. Yani Tedesco’nun bir oyunu var ama oyuncuların inişli çıkışlı grafiği sebebiyle mi düzenli sergilenemiyor? Yoksa Tedesco’nun tanımlanabilir bir oyunu olmadığı için mi maç sonuçları sadece bireysel performanslara bağımlı?
Her iki tezi de destekleyen veriler var aslında önümüzde. Takdir Fenerbahçe yönetiminin haliyle. (HÜRRİYET)

