Mehmet Demirkol - FANATİK: Galatasaray’ın santrforsuzluğu sadece golü atacak adamı bulamama gibi bir sonuç yaratmıyor. Bu durumun, hücumdayken kale önünü boş bırakmak ve rakip savunmayı rahatlatmak gibi de sonuçları oluyor. 58’de Sekidika’nın sağdan harmanlayıp geldiği penaltı noktasına kestiği topta orada kimsenin olmayışı... İşte sorun bu.
Emre Akbaba’nın hareketli oyunu geçen hafta Başakşehir’e oyun kurdurmamıştı ancak pozisyon bulmada da büyük sorun çıkarmıştı. Dün bu sorun Feghouli’nin oyundan atılması sonrası içinden çıkılması zor bir hale geldi. Trabzonspor ise düşük vitesle oynadı ancak yine de rakibinin ceza sahası içinde yapamadığı her şeyi yaptı. Hem de Donk’un Sörtloth’u penaltı pozisyonu dışında iyi kontrol etmesine rağmen... Novak’ı net bir gol tehdidi olarak kullanacak kadar hem de...
Erman Toroğlu - FOTOMAÇ: DA Costa ile Feghouli ikili mücadeleye giriyorlar. Da Costa topa hamle yapıyor, dokunuyor öyle sert hareket değil. Ama Feghouli kurşun yemiş gibi kendini yere atıyor. Atarken bir anda kendine geliyor, o kurşun yemiş adam kurşun yemişliğin hırsıyla yerden rakibinin göğsüne taban vuruyor. Pozisyon hakemin gözünün önünde. Türkiye'nin 1 numaralı hakeminin... Cüneyt Çakır sarı kart veriyor sonra VAR çağırıyor, kart kırmızı oluyor. Yani Cüneyt şunu diyor: Ben vermedim, VAR verdi kırmızıyı. Aslında pozisyon kırmızılık. VAR'dan evvel kendisinin vermesi lazım. Yani Feghouli takımı resmen satıyor. Sonra dünyanın parasını alacak, profesyonelim diye boy gösterecek...
Pozisyonlar yine devam ediyor. Bu kez Sörloth pozisyona giriyor, topa vuruyor. Top 2 metreden auta doğru gidiyor. Arkadan Donk, Sörloth'un bileğine hareket yapıyor. Eğer Donk bu hareketi topa vurmadan yaparsa poziyon net penaltı ama Sörloth topa vuruyor, top en az 3-4 metreden auta gidiyor hakem de aut veriyor. Sonra Donk'a da kart gösterebilirsin... Noluyor? VAR yine çağırıyor. Bu sefer penaltı veriyor. Yani Cüneyt idare etmiyor, VAR'daki Ali Palabıyık idare ediyor maçı. Yani şunu diyecek sonunda: Ben vermedim o verdi. Vay uyanık vay. Bizim hakemlerimiz cin olmadan şeytan oluyorlar. G.Saray 10 kişi kalmasına rağmen mücadelesine devam ediyor ama gücü yetmiyor. G.Saray daha sezon bitmeden bu kadar kırmızı ve sarı kart görüyorsa bu şu demektir
1- Teknik direktörün takımın üzerinde otorite boşluğu vardır.2- Bu takım iyi çalışmıyordur. Fizik gücü 90 dakikaya yetmeyince futbolcuların sigortası atıp patır patır dışarı çıkıyorlardır. Ve bir takımda bu kadar sakat olursa yine aynı sebepler vardır.Yani herkes aynaya bakınca kendisiyle hesaplaşacak. G.Saray takımı büyük çöküşün içinde. Önümüzdeki sene Kupa 2'ye de gidemeyebilir. O zaman ne olacak merak ediyorum. Trabzonpor için ya tamam ya devamdı... Devam dediler.
Ali Ece - FANATİK: Sahte 9 rolüyle Galatasaray’ın Başakşehir’e karşı 80 dakika üstün oynamasını sağlayan Emre Akbaba maça çok iyi başlamıştı. Seri’nin derin oyun kurucu, Akbaba’nın sahte 9 olduğu bu düzendeki pas akıcılığı, Galatasaray’ın 10. dakikada Trabzonspor’un yoğun ön alan presinden çok iyi çıkarak ilk net pozisyonunu da oluşturdu. Sonrası herkesin malumu: “Soso” Feghouli sorumsuz davranışı ile Galatasaray’ı 10 kişi bıraktı.
Cüneyt Çakır’ın ikinci kez VAR’a başvurusu ise maçın ilk golünü penaltıdan getirdi. Maç 11’e 11’ken Galatasaray golü bulamadıysa yine Belhanda ve Ömer Bayram’ın aksamasından dolayı bulamadı. Lemina yokken de Saracchi savunmada daha fazla aksadı. Trabzonspor, maç 11’e 10 olduğunda geçtiğimiz haftalarda puan kayıplarına sebep olan gerginliğinden sıyrıldı. Sosa’nın liderliğiyle skoru korumakla kalmadı, bu kez doğrusunu yaparak skoru geliştirecek golü aradı, buldu. Novak kadar etkili ofansif kafa vuruşları yapan sol bek de Sosa gibi diyagonal topları dibine girerek bu kadar iyi atan orta saha da ülkemizde ender bulunan cinsten.
Serdar Ali Çelikler - HABERTÜRK: Trabzonspor, Alanya'da kötü oynadı 2-2'ye yakalandı. Ankaragücü'ne karşı çok kötü oynadı berabere kaldı. Şampiyonluk için son barutunu Başakşehir karşısında atmış; bu maçı kazanırsa ikinciliğe hatta Trabzonspor'un cezasının CAS'dan dönmeme ihtimaline karşın üçüncülüğü yani Şampiyonlar Ligi ön eleme oynama hakkını alabilecek G.Saray karşısında Trabzonspor maça yine iyi başlamadı. Oyunun hakimi G.Saray'dı.
Feghouli'nin 'pek de istekli olmadığı belli olan' maçta kendini attırması dengeleri değiştirdi. Bu kararı Cüneyt Çakır değil, Trabzonspor'un bu sezon isyan etmediği neredeyse tek hakem olan Ali Palabıyık verdi. Kırmızı kart doğruydu. Sonra Trabzon topa hakim olduysa da üretim sıkıntısı devam ediyordu. Devre sonuna doğru Palabıyık bir kez daha Çakır'ın kulağına üfledi ve Çakır penaltı çaldı.
Bu penaltı Trabzon aleyhine çalınsa Trabzonspor TV'de ne tür yayınlar yapılırdı siz hesap edin. Sörloth topa vuruyor ve o topa vurmasın ya da vursa da bloklamış olayım diye düşünen Donk'un ayağı Kuzey'in Kralı'nın ayağı ile buluştu diye, üstelik top dışarı çıkmışken penaltı çalındı. 40 dakika içinde çok kritik 2 karar verildi ikisini de Palabıyık Çakır'a dikte ettirdi. Sonrası klasik Çakır dengeleyiciliği. Seri'ye sarı kartları es geçmeler; Trabzon aleyhine olmayan faul düdükleri vesaire...
Bu maç Cüneyt Çakır'ın iflasıdır maalesef. Sonuçta 2-1'de de bir şey değişmezdi ama Sörloth 95'de gelecek sezona Okan ile başlanamayacağını kanıtlayan bir golle fişi çekti.G.Saray kalan maçların hiçbirini kazanamazsa şaşırmam. Bu maçtan sonra takım toplamak da konsantre olmak da çok zor.
Ömer Üründül - SABAH: Pozisyonlu, seyir zevki yüksek bir ilk 35 dakika izledik. Tabii ki bu zevkli görüntüde en büyük etken iki takımın da orta sahaları çabuk geçip, 3. bölgeye kolay yaklaşıp, boşluklar bulmaları idi. Trabzonspor oyuna hırslı ve önde basarak başladı. Ekuban ile önemli bir fırsat kaçtı. Sonrasında ise Galatasaray 1 dakika içinde Emre Akbaba'nın çok başarılı asistleri ile iki net pozisyon buldu ama Feghouli ile Belhanda değerlendiremedi. Ondan sonra karşılıklı ataklar izledik.
Zevkli geçen süreç Feghouli'nin kendisini attırması ile son buldu. Bir de penaltı ile Trabzonspor avantajı yakalayınca maçın heyecanı da temposu da tansiyonu da düştü. İkinci devrede Trabzonspor'da sayısal fazlalığa ve skor avantajına rağmen tedirginlik vardı. Ama Novak'ın golü o stresi üzerlerinden aldı. Trabzonspor'da Sörloth'ta bütün sezon ağır yük çekmesinden dolayı belirgin bir yorgunluk var. Ama yine de takımın lokomotifi olduğu gerçek.
Dün gece de hem ilk goldeki penaltıyı yaptırdı hem de son iki dak-i kada yenilen golle panik başlamışken takımda müthiş bir deparla maçı bitiren isim oldu. Geçen hafta Galatasaray-Bayakşehir maçında "Sürekli yedek kalmalarına rağmen görev verildiğinde her zaman başarılı performans gösteren oyunuları takdir ederim" demiştim. Bunlar Linnes ile Ponck idi. Dün akşam da Kamil Ahmet'i bu oyunculara ekliyorum. Novak ligin gerçek bir golcü sol beki olduğunu dün gece de kanıtladı.
Teknik Direktör Hüseyin Çimşir'in en büyük taktik doğrusu Galatasaray'ın organizatörü ve formda oyuncusu Seri'ye yakın baskı uygulatarak, performansını tamamen düşürmesiydi. Galatasaray'ın, çok eksik kadrosuna bir de erken 10 kişi kalması eklenince eleştirilecek bir yanı kalmadı. Kırmızı kart sonrası hemen golü de yiyince yapacakları fazla bir şey yoktu. Maçın ilk yarısı Cüneyt Çakır ve VAR açısından çok problemli geçti. Çakır'ın Saracchi'ye gösterdiği sarı kart son derece yanlıştı. Feghouli'nin net kırmızılık hareketini VAR ikazı olmadan görmesi gerekirdi. VAR ile verdiği penaltı ise bana göre doğruydu ama pozisyon griydi. Bu yüzden VAR'ın müdahale etmemesi gerekirdi.