Mehmet Demirkol - Fanatik | İlk yarıda Galatasaray, Fernando’nun mükemmel oyunuyla Porto’nun kurmak istediği baskıyı erkenden kırdı ve rakip alana çıktı. İkinci yarıda sarı kartlı Donk’un yarattığı tedirginlikle savunma görevlerinin ön plana çıkması Brezilyalı’nın etkinliğini azalttı. Bunun zincirleme bir etki yaptığını da söylemek lazım.
Galatasaray’ın kadrosuna bakıldığında bir deplasman fobisi olması inanılmaz. Geçiş oyununun profesörü sayılabilecek Fernando, iki uçurtma Rodrigues ve Onyekuru ve dün neredeyse bir Gareth Bale golüne yaklaşmış olan Sinan. İşte dün aslında bu takımın kontra oyununa ne kadar yakın olduğunun bir gösterisini izledik. Kaçan 5 net gol gecenin bir şova dönüşmesini engelledi ama bu gerçeği değiştirmedi.
Uğur Meleke - Hürriyet | Lokomotiv-Schalke ve Porto-Galatasaray maçlarını peş peşe izledim. Grup olağanüstü dengeli. Herkes kazanmayı çok istiyor ama güç dengeleri nedeniyle maçlarda kaderi küçük detaylar belirliyor. Önce Ruslar, bir anlık konsantrasyon eksikliğiyle üzgün ayrıldılar sahadan.
Ardından da Dragao’da en azından beraberliği hak eden Galatasaray, yine basit bir detayla, Nagatomo’yla Marega arasındaki 14 santimlik boy farkıyla kaybetti maçı. Bir zamanlama hatası mıydı, eşleşme ya da yerleşim hatası mıydı, elbette bunun cevabını en iyi Terim biliyor. Ama Devler Ligi böyle. Sonucu küçük detaylar belirliyor.
Ahmet Çakar - Sabah | Normal olarak Galatasaray'ın 4-5 gol atarak kazanması gereken bir maçı kaybetmesi beraberinde pek çok soru işareti getirir. Öncelikle şunu belirtelim: Porto gibi iyi bir takıma son yıllarda iç sahada oynanan bir Şampiyonlar Ligi maçında hiçbir rakip bu kadar pozisyon bulamamıştır. Hele hele ilk yarı maç 4 olurdu.
Maç boyu Nagatomo, Rodrigues, Sinan'ın kaçırdıklarını alt alta koyduğumuzda çok üzücü bir tablo ortaya çıkıyor.Bu işin yazık boyutu... Ama bu golleri kaçıran oyuncuların hiçbirisi golcü değil. Eren yoktu, Galatasaray'ın vuruş tekniği yüksek oyuncusu da yoktu.Pozisyonlara girildi ama gol gelmedi.
Gelelim yenen gole... Her şey Galatasaray'ın kontrolü altında geçmişti. İlk yarı berabere bitti ama ikinci yarının başında Galatasaray kornerden öyle bir gol yedi ki köy takımları bile yemez. Bir korner atışında eşleşmeler bellidir. Portolu Marega kafayı vurduğu an üç metre çapındaki bir dairede hiçbir Galatasaraylı oyuncu yok. Golün tekrarına bakıyoruz, Nagatomo-Marega eşleşmesi gibi görünüyor. Bu da yanlış.
Galatasaray'ın bütün suçu kendisinde araması gerekt. Emre Akbaba'yı alalım dediniz, parayı sarf ettiniz, golcü alamadınız. Ayrıca duran toptan sürekli yenilen gollere de engel olamadınız. Ondan sonra da Fatih hoca "Benim hayallerim var" diyor. Hocam, hayalleri bırak da dün gece yediğiniz gole bak. Böyle gol, bırak hayalleri, rüyalarda bile yenmiyor.
Hakan Ünsal - Hürriyet | Kaçırdığımız pozisyonlardan sonra şunu söyleyebiliriz ki, G.Saray 9-10 puanları görür ve gruptan çıkar. G.saray açısından her ne kadar eksikleri var olsa da sahada bu eksiklerin hissedilmeyeceği bir maçtı. Çünkü, kurgu, oyun planı ve hedef bu maçı bu kadro ile oynamaya uygundu.
G.Saray bu oyunu ligde de oynar fakat, savunma oynuyor eleştirisi alır, beğenilmez ve ilk önce taraftar protesto eder. Porto karşısında oynanan akılcı ve hızlı oyun net pozisyonlar getirdi. Pozisyon da verdik ama deplasmanda böyle net pozisyonlara girmek kolay iş değil ve atamıyorsanız karşınızda çok iyi kaleci var demektir.
Atilla Gökçe - Milliyet | Beklenenden güzel bir başlangıç, heyecanlı ve akıllı bir ilk yarı sergiledi Galatasaray. Porto gibi tecrübeli bir ekibe karşı kendi ağırlığını, dik başlı bir duruşla ortaya koydu. Öyle bir oyun çıktı ki karşımıza Real Madrid’de efsane yazan kaleci Iker Casillas, gençlik günlerinin en başarılı örneklerinden bir sunum yaptı kurtarışlarıyla. Biri Nagatomo’dan, diğeri Sinan Gümüş’ten gelen iki gollük vuruşu ayaklarıyla kurtarması ise tecrübe ve ustalığına ilaveten şansının eseriydi.
Gecenin üzen bir tarafı vardı: Mücadele ediyorlar, pozisyonlara giriyorlar, başlarını dik tutuyorlar ama bir türlü golü bulamıyorlardı. Böyle olunca yedikleri tek gol de yürek sızlatıyordu. Galatasaray o golden sonra ligdeki görüntülerin aksine beklenenin üzerinde reaksiyon gösterdi. Fatih Terim ise oyuncu değişikliklerinde olabilecek tüm riskleri göze aldı. Hepsi de yerinde hamlelerdi. Muslera goldeki hatasını tekrarlamadı. Porto’nun en tehlikeli pozisyonlarında harika çıkışlarla oyunu tutmaya çalıştı, olmadı. Yazık oldu!