Fenerbahçe, Alanya maçını organize akın yapmadan kapatmıştı. Yani 10 pas üstü bir pas dizisiyle ceza sahası içine girmemişti. Ancak yüzde 29’luk topa sahip olma oranı gibi bu da bir seçimdi. Bunun sebebi rakibin organize alan oyunuydu. Dünkü ise sanki daha çok zemin kaynaklı. Top çevirmek değil direkt kaleye gitmek istediler. Rakipten çok zemin onlara daha çok engel oldu. Özellikle 2. yarıda. Öte yandan orta sahadaki oyuncuların bireysel özellikleri ve sahada ezbere paslaşabilecek bir ikili ya da üçlü bulmayışları da bunda etkiliydi.
Yine de Mert Hakan’ın, Pelkas’ın soğukkanlı pasıyla gelen son saniye golü onları rahatlattı. Kaleci Farnolle ve özellikle Obertan’ın da dahil olduğu 4 sakatlıkla gelen zorunlu değişiklikler Erzurum’un 2. yarıya defansif anlamda iyice dağınık girmesine neden oldu. 2. golde Sinan ve Pelkas’ın rakibi 2’ye 1 yakalayışı az rastlanır bir açıktı. 52’de gelen 3. golden sonra Erzurum’un tamamen dağılması ve farkın büyümesi beklenebilirdi. Fenerbahçe bunu kovalamadı.
Uğur Meleke | Hürriyet: Erol Bulut’un daha önce Ozan’a verdiği ‘defansif on numara’ rolünü de Mert Hakan oynadı bu kez. Mert Hakan-Thiam’ın liderlik ettiği kompakt bir savunma anlayışı var Fenerbahçe’nin. Erol Bulut, santrforu ve on numarası başta olmak üzere herkesin savunma görevini kusursuz yapmasını birinci öncelik olarak benimsemiş. Ve belli ki rakip fark etmeksizin yayacaklar bu anlayışı sezona.
Bu anlayış 20 rakibin kaçını çözebilir, bu futbol şampiyonluk getirir mi, henüz bilmiyoruz tabii bu soruların yanıtlarını. Ancak birey birey de gelişmeler olduğunu söyleyebiliriz sarı lacivertlilerde. Kadro zenginleşti; Valencia, Ferdi, Samatta gibi ilk 11’e rahatlıkla koyabileceğiniz adamlara kısıtlı süre verebilecek bir derinlik var kulübede.
Savunmanın ideal dörtlüsü bulundu gibi. Tisserand-Sadık tandemi oturuyor. Caner skor katkısını sürdürüyor, Sinan kazanılıyor. Pelkas sadece takımının değil ligin kader adamlarından birine dönüşüyor. Aslında bu coğrafyanın en iyi maaş veren ligi olarak, daha fazla Visca, Pelkas, Bakasetas ya da Maxim getirebilmeliyiz ülkeye. Bu coğrafyanın iyi futbolcuları için hedef ligi olabiliriz pekalâ. Daha önce Bakasetas-Siopis’i, bu sene de Pelkas’ı bu lige kazandıran Erol Bulut’a teşekkür etmeliyiz bu konuda.
35’ten sonra Fenerbahçe ofansif açıdan da üretmeye başladı. 45+2’de Thiam ile gole ilk kez yaklaşırken devrenin uzatmalarının son anında golü buldu. Pelkas’ın altı pasta topla buluştuğunda sergilediği soğukkanlılığını dar alan becerisiyle harmanlaması perdeyi açtı. İkinci yarının başında yine Sinan Gümüş’ün getirdiği pozisyonda bir kez daha kalitesini sergileyen Pelkas perdeyi ardına kadar açtı. Gerisi geldi.
Serdar Ali Çelikler | Habertürk: BB Erzurumspor, bana göre Gençlerbirliği ve Kayserispor ile beraber ligin en zayıf kadrosuna sahip ekiplerinden. Bu takıma karşı 16.00 maçına son haftaların kazanan takımını bozmamıştı Erol Bulut.
İlk 45'in ilk 25-30 dakikasında F.Bahçe sahaya gelmemiş gibiydi. Erzurum baskılı gözükse de etkili değildi. Üstüne stoperleri ve en etkili oyuncuları Obertan da sakatlanınca biz izleyiciler için berbat bir seyirlik ortaya çıktı.Olan şey maç hariç her şeye benziyordu. Nitekim F.Bahçe ilk atağında 45+5'de golü buldu. Sinan içeriyi zorladı, Nazım ekstra adam olarak ceza alanında topun Pelkas'a gelmesini sağladı. Pelkas da ekstra bir pasla Mert Hakan'a asist yaptı. Golde Emrah Başsan'ın atağı başlattığını not ettik.
2. yarıda 2 oyuncu daha değiştiren Erzurum yine Emrah Başsan'ın hatasıyla gelişen kontratakta 2. golü yiyince maç bitti. İlk golün akın başlatıcısı 2. golün asistçisi Sinan Gümüş 3. golü de kendisi attı. F.Bahçe oyun namına hiçbir ekstra ortaya koymadığı bir dönemde kazanma serisi yakaladı. Kadro kalitesi, galibiyetlere yetiyor. Erzurum'da da aynısı oldu.
Oyundan alındığında Sinan Gümüş'ün de trip yapması dikkatlerden kaçmadı. Takımı kimin yapıp kimin hazırladığı soruları yeniden gündeme gelecektir. Samatta - Sosa ve Novak muhakkak kazanılması gereken isimler. Bulut'un ve Belözoğlu'nun bu isimlere daha fazla yakınlık göstermesi; bu oyuncuların da kendilerini takıma daha çok vermesi lazım.
Ahmet Çakar | SABAH: Fenerbahçe rahat kazandı. Hak etti mi? Tabii ki sonuna kadar. Gecenin yıldızı kim? Pek tabii ki Pelkas ve Mert Hakan. Fenerbahçe iyi mi oynadı? Asla kötü oynamadı ama kazanması gereken bir maçtı, Türkiye liginde puan olarak can çekişen bir takıma karşı oynuyordu ve 3 puanı almasını bildi. İlk yarıya baktığımızda devrenin son dakikasında gelen gole kadar maç ortadaydı. Fazla pozisyon yok ama mücadele yönünden yüksek bir maç oynandı. İlk devrenin son dakikaları hatta +5'in son anlarında kim ne derse desin golün sahibi Pelkas'tır.Sağdan, yerden ortalandı. Pelkas kaleye vurabilirdi ama zeki ve kaliteli futbolcu kaleye vurmazdı. Pelkas ne yaptı, döndü, Mert Hakan'ın önüne bıraktı, o da golü yaptı.
Bu tür maçlarda ilk golü atıyorsanız maç büyük oranda rahatlıyor. İkinci yarıda da yine Pelkas'ın golü ve ardından da Sinan'ın kafası çok rahat bir galibiyeti getirdi. Bu tür maçlar kaybedilmemeli. Çünkü bu tür maçlarda olası puan kaybı yıl sonu gelen veya kaybedilen şampiyonluklarda çok göze batar. F.Bahçe de kendine yakışanı yaptı, olması gereken oldu ve İstanbul'a kayıpsız dönüyorlar.
Ercan Güven | MİLLİYET: Erol Bulut dün dörtlenen- üçlü galibiyet serisinde, en çok “akılla kazandı” yorumları aldığı Alanyaspor galibiyetinden memnun kalmış olmalı ki, yine “akıl oyunlarıyla” bir takım yapmıştı...Valencia kulübede, solda Sinan Gümüş… Pelkas-Ozan uyumunu feda etmek pahasına Mert Hakan, Thiam’ın arkasına ve savunmada Serdar’ın yerine Sadık.Hepsi de işe yaradı sonuçta.
İşin aslı, Fenerbahçe camiası galibiyete garanti gözüyle bakıyor, ana gündem olarak Mesut Özil’in yolunu gözlüyordu. Futbolun zirvesindeki futbolcuyu, zirvede değilse bile ona ortak olarak beklemek en uygunuydu.Lakin soğuk ve yüksek Anadolu topraklarında galibiyet öyle kolay değildi. Neredeyse uzatma dakikalarına kadar şutu, korneri olmadığı ilk yarı hayli zorlandı Fenerbahçe ama hayatın gerçekleri başka:Mesut Bakkal “süper futbol marketi” Fenerbahçe’ye karşı ne yapsın!
Üstüne üstlük, bir de kendi berbat zeminleri kendi futbolcularını ikişer ikişer sakatlayınca 50. dakikadan sonra teslim bayrağını çekti Erzurumspor. Öylesine “seri sakatlıklar” yaşadı ki ev sahibi, hakem Mete Kalkavan ilk yarıda uzun topla buluştuğunda son adam olan Mert Hakan’ı indiren Osman’a kırmızı kart göstermedi, sarı ile idare etti.