Porto ile 2004'te Şampiyonlar Ligi'ni kazanarak Avrupa'ya damga vurmaya başlan Mourinho, daha sonra Porto, Inter, Real Madrid ve iki kez de Chelsea olmak üzere Avrupa futbolun önde gelen takımlarında görev yaptı ve ünlü isimlerle birlikte çalıştı.
Zaman zaman aykırı söylemleriyle de dikkat çeken Portekizli çalıştırıcı, birlikte çalıştığı isimlerden en iyi 11'i yaptı.
Kaleci: Petr Cech Jose Mourinho, 10 yıl önce deneyimli ve saygı duyulan Carlo Cudicini'nin yerini 22 yaşındaki Cech'e verdiğinde -şimdi de aynı yaştaki Thibaut Courtois'e verdi- önemli bir karar verdi. Carlo Cudicini sezon başında sakatlandı ve kaleye geçen Cech bu şansı iyi değerlendirdi. Chelsea'din ilk Premier Lig şampiyonluğunda kalesini 21 maçta gole kapayan Cech, mutlu sonda önemli pay sahibi oldu.
Ekim 2006'da başından sakatlanan Cech, maçlara daha sonra kendinin bir nişanesi olan kaskla çıktı. Çek file bekçisi 2012 Şampiyonlar Ligi finalinde kurtardığı penaltılarla şampiyonlukta pay sahibi oldu.
Sağ bek: Javier Zanetti Mourinho onu, "22 yaşında yaşlı, 37 yaşında genç isimler tanıyorum. Zanetti, ben Inter'deyken 37 yaşındaydı; ancak antrenman olmadığı günlerde diğer oyuncuların aksine o çalışmaya devam ederdi" sözleriyle değerlendirdi.
İş disiplini, liderlik özelliği ve olağandışı dayanıklığıyla Inter formasını en çok giyen oyuncu olan Zanetti, 1995'te giymeyi başladığı İtalyan ekibinde 10 ayrı teknik direktörle çalıştı.
Defansın ortası: John Terry Zanetti gibi Chelsea kaptanı, kariyerinin üst düzeyine Jose Mourinho ile çıktı.
Andre Villas-Boas ve Rafael Benitez dönemlerinde etkili gözükmezken, Mourinho'nun gelişinin ardından yine parladı. Oyuncularının performanslarını üst düzeye çıkarmasıyla bilinen Mourinho'nun da etkiliyle Terry de yeniden kilit oyuncu olunca, Chelsea sözleşmesini bir yıl daha uzattı.
Carvalho; Jorge Costa, John Terry ve Sergio Ramos'dan fizik gücü düşük olmasına rağmen, mükemmel zamanlaması, top kapmalarıyla eksiklerini kapattı.
Sol Bek: William Gallas Chelsea kariyeri istenmeyen bir şekilde sona erse de; -kulüp onun Milan'a transferine izin vermemeleri durumunda kendi kalesine gol atmakla tehdit ettiğini açıklamıştı- Fransız oyuncu, Premier Lig'de 2005 ve 2006'da şampiyonluğa ulaşan Mourirho'lu Chelsea'nin defansının kilit isimlerden biri oldu.
Defansif ortasaha: Claude Makelele Mourinho'nun bir diğer vazgeçilmezlerinden biri Makelele oldu. 2000'lerin ortasında defansif orta saha oyuncusu hadine gelen Makelele, kontra ataklara karşı Chelsea'ye siper oldu. Top tutma üzelliğiyle de kendini ispat eden Makelele, Frank Lampard'ın daha çok hücuma çıkmasını sağladı.
Mourinho'nun ilk iki Premier şampiyonluğunda da motor görevi gören Makelele'nin Chelsea'deki yeri, bu özelliklerinin dolayı da -Nemanja Matic'e kadar - uzun süre yeri doldurulmadı.
2004'te Jose Mourinho'nun gelişinin ardından performansı tavan yapan Lampard, Premier Lig'in nen iyi orta saha oyuncularından biri oldu. 2005'te ise Dünya'nın en iyi ikinci oyuncusu olarak seçildi. İkili 2013-14'te tekrar bir araya gelse de, bu sezon başında Lampard'ın yolları ayrıldı.
Ortasaha: Mesut Özil Mourinho'nun çarpıcı ifadeler kullandığı isim Türk asıllı Alman oyuncu Mesut Özil. Portekizli oyuncu Mesut'u, "Eşsiz" olarak nitelendirirken, "Kötü bir kopyası bile yok. Dünyanın en iyi 10 numarası" iltifatlarını yaptı.
Alman oyuncu 2010 Dünya Kupası'ndaki performansıyla kendini ispat etti ve Real Madrid'e transfer oldu. Luis FGigo ve Zinedine Zidane ile kıyaslanan Mesut, 42.5 milyon Pound'a Arsenal'e gitse de, Mourinho'nun ona olan duyguları değişmedi. Mesut Özil de Mourinho'yu 'Dünyanın en iyi teknik direktörü' olarak tanımladı.
Sol açık: Eden Hazard Jose Mourinho, menajerlik kariyerinde olağanüstü sol açıklarla çalışırken, Eden Hazard çok daha iyisine dönüşmüş olmalı.
Arjen Robben, Chelsea'de görev aldığı dönemde sakatlıklardan dolayı kendini gösteremese de, Hazard, 2014-15 sezonundaki acımasızlığıyla forvetin vazgeçilmezi oldu. Mourinho'nun 2013'te kulübe geri gelmesinden önce de Premier Lig ekiplerinin en çekindiği biri oldu ve Altın 11'de yer almayı haketti.
Jose Mourinho'nun rüya 11'in vazgeçilmezlerinden biri olan Drogba, Lampard ve Terry gibi Portekizli çalıştırıcının gelişinin ardından daha da gelişti ve yeni bir seviyeye yükseldi.
Drogba'yı Marsilya'dayken de takip eden ancak Porto'ya alamayan Mourinho, 2004'te Chelsea'ye geldiğinde bir numaralı transfer hedefi olarak onu seçti. Sezon başında da Mourinho eski Chelsea efsanesinin yeniden Stamford Bridge'e gelmesine dayanamadı ve golcü oyuncuyla bir yıllık sözleşme imzaladı.
Mourinho'nun gelmesinden önce Bernabeu'ya rekor ücretle gelen Ronaldo, vatandaşının gelişinin de ardından seviye atladı. Mourinho'yla geçirdiği üç sezonda 164 maçta 168 gol attı ve ikili 2012'de La Liga şampiyonluğu yaşadı.