Dinamo Zagreb, corona virüs sebebiyle duran Hırvatistan Ligi'nde üst üste 3. şampiyonluğuna koşuyordu. Bjelica, ekonomik olarak sıkıntılar yaşamaya başlayan Hırvat ekibinin sahibi Zdravko Mamic ile bu dönemde ters düştü. Maaş indirimi konusunda anlaşma yapamadılar. Sabıkası oldukça kabarık olan Mamic, Bjelica ile yolların ayrılmasına karar verdi. Hoca arayışlarına devam eden Fenerbahçe'nin de Bjelica ile ilgilenen kulüpler arasında olduğu iddia edildi ancak henüz bu konu ile ilgili resmi kanallardan bir açıklama gelmedi. Peki, Bjelica nasıl bir teknik direktör? Gelmesi halinde Fenerbahçe ve Türkiye'ye uyum sağlayabilir mi?
Bjelica, Nisan ayının ortasında Dinamo Zagreb'ten ayrıldığından bu yana Avusturya'da ailesi ile birlikte karantina halinde dinlenmeye devam ediyor. Bu günlerinde ise Vecernji için verdği bir röportajda, teklif almadığını ancak görüşme beklediğinin altını çizmişti. Bjelşca, Fenerbahçe ismini telafuz etmedi ancak 'Almanya, İspanya' gibi ülkelerin dahil olduğu, içinde Şampiyonlar Ligi'ni barındıran bir lige gitmeyi tercih edeceğini açıkça belirtti. Yine Hırvat basını, Bjelica'nin Albacete ile de yakın temasta olduğunu ifade etmişti.
Bjelica'nın hem Dinamo Zagreb, hem de daha önce çalıştırdığı takımlardaki durumu incelendiğinde, futbolcularla bireysel iletişime çok önem verdiği, taraftar ile bir şekilde bütünleşmeye sıcak bakan, gittiği ülkenin baskı atmosferine uyum sağlamakta çok fazla sıkıntı çekmeyen bir yapısı olduğu biliniyor ve görülüyor. Göz önünde olmaya başladığı yıl 2013. 2020 yılına kadar ise Austria Wien, Spezia, Lech Poznan ve Dinamo Zagreb'te çalıştı. Özellikle Avusturya, Polonya ve Hırvatistan'daki görevlerinin ortak noktası, bolca taraftar, medya ve kulis baskısının olması. Bu bağlamda, Türkiye ile benzerlik gösteren futbol ortamlarında çalıştığı söylenebilir.
Bjelica, belli bir futbol sistemine bağlı değil. En önemli özelliklerinden bir tanesi, karşısındaki rakibe göre elindeki oyuncuları hazırlaması ve taktiğini buna göre belirlemesi... Bu, Dinamo Zagreb'in sürpriz bir şekilde Atalanta'yı 4-0 yendiği maçta da, daha önce Fenerbahçe karşısında aldığı farklı galibiyette de öne çıkan bir durumdu. Kendisi de, daha önce verdiği demeçlerde bu anlayışını sık sık dile getirmiş, belli bir sisteme bağlı kalmanın tarzına uygun olmadığını söylemişti. Bjelica, elindeki oyuncuları rakibe karşı motive ederek ve bireysel anlamda deyim yerinde ise terlerinin son damlasına kadar mücadele etmelerini isteyerek başarıya ulaşmayı hedefleyen bir teknik direktör. İstediği genişlikte, alternatifi olan bir kadro bulduğunda, yine aynı anlayışla başarıyı aramaya çalışacak.
Nenad Bjelica'nın nasıl bir futbol anlayışına sahip olduğunu anlamak için, Dinamo Zagreb'in Atalanta ile oynadığı maçlara bakmak yeterli olacaktır. Hırvatistan'da Atalanta'yı 4-0 yenen Dinamo Zagreb, İtalya'da ise rakibine 2-0 kaybetmişti. Bjelica'ya bunun sebebi sorulduğunda cevabı netti... "İki maçın hırsı ve bireysel enerjileri farklıydı" diyen Bjelica burada, taktiğin kendisi için ikinci planda olduğunu ve futbolcuların azim ve hırslarının kendisi için daha önemli olduğunu bir şekilde vurgulamıştı. Dinamo Zagreb, 4-0 kazandığı ve 2-0 kaybettiği Atalanta maçlarına kağıt üzerinde aynı taktikle çıkmıştı...
Peki, Bjelica Fenerbahçe'ye gelmesi halinde başarılı olabilir mi? Yugoslav ekolüne sahip Bjelica'nin Türkiye'ye uyumunu kısa sürede halledebileceği görülüyor. Bunun yanında gittiği her takımda taraftarla içli dışlı olup hırslı bir yapıda olması da, onun Türkiye'de tutunmasını sağlayacak etkenlerden bir tanesi olabilir. Fenerbahçe camiasının önünde benzer bir ekole sahip Obradovic örneği de var ve buradan çıkışla gelmesi halinde büyük umutlar bağlanacağı da kesin görünüyor...