Ağaoğlu'ndan kaçan şampiyonluk yorumu: Kolay hazmedilecek bir şey değil

Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu, konuk olduğu Anadolu Ajansı (AA) Spor Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu.

NTV Spor 28.08.2020 - 14:52
Ağaoğlu'ndan kaçan şampiyonluk yorumu: Kolay hazmedilecek bir şey değil

Trabzonspor'un uzun bir sürenin ardından tekrar şampiyonluk yarışının içine girmesinden dolayı bazı düşüncelerin oluşabileceğini vurgulayan Ağaoğlu, "Şampiyonluğun en büyük adaylarından biriydik. Son 6 haftada kaybedilen puanlarla şampiyonluğu Başakşehir'e kaptırdık. 'Bu bir travma yaratacak, kolay kaldırılır bir travma değil' düşüncesi sağlıklı bakış açısı değil. Hayal kırıklığı tabii ki olabilir." dedi.

Hedefe giden bir takım olarak mücadelenin sonunda kaybeden taraf olmanın hoş bir şey olmadığını belirten Ağaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kolay hazmedilecek bir şey değil. Özellikle taraftarlar açısından veya bu işe gönüllü olarak giren yöneticiler, başkan açısından; aynı zamanda bu işi kariyer olarak yapan futbolcular ve teknik heyet açısından hoş bir şey değil. Bu sene Başakşehir şampiyon oldu. Başakşehir'in son beş senesine bakalım. Gelip gelip son maçta, iki hafta veya bir hafta kala iki puan, üç puan farkla beş senedir şampiyonluk yarışının içinde olan; 4'ünde kaybeden Başakşehir var. 9-10 senedir şampiyonluk yarışının içinde olmayan Trabzonspor için bir anlamda bu tür değerlendirme yapılabilir."

> "LEIPZIG, SORLOTH İÇİN ISRARCI"

Yeni tip koronavirüsün ardından 8 maça çıktıklarını hatırlatan Ağaoğlu, "Şu an önümüzde 40 maç var. Şampiyonluğu kazanmakla, kupayı kaldırmakla her şey bitmiyor. Bunun devamı, sürekliliği var. Yönetime geldiğimizde çok sağlıksız ekonomik yapı vardı. Kur farkı, faiz gideri gelirinin neredeyse iki katı olan bir kulüp vardı. Aynı zamanda son 10 senedir de hiçbir şekilde zirve mücadelesi yapmamış, 8 seneye yakın Türkiye Kupası'nı alamamış Trabzonspor vardı. Sürdürülebilir başarı için 3-4 seneye ihtiyacımız olduğunu söyledik. Şunu da ilave ettik; 'sakın bu 3-4 sene içinde Trabzonspor zirve yarışının arkasında kalacağı şeklinde de anlaşılmasın'. Sürdürülebilir başarı için, finansal program için 3-4 seneye ihtiyacımız var. Ama bu dönem içinde Trabzonspor her zaman zirve yarışı içinde olacak." diye konuştu.

Yönetim olarak görev sürelerinin ikinci senesinde olduklarını hatırlatan Ağaoğlu, "İkinci senemizde zirve yarışına girdiğimiz yerde, son 6 hafta puan kayıplarıyla kaybettiğimiz yerde, bunun ciddi sportif başarısızlık olarak algılanması; önümüzdeki yıllarda psikolojik olarak sirayet edeceği düşünülmesi çok sağlıklı bakış açısı değil. Kamuoyuna böyle empoze etmeye çalışanlar var. Ama takip edecek seneler içinde de sürdürülebilir ekonomik başarı ve sportif başarıdan geri adım attıracak arkasında bırakacak etkenler değil." ifadelerini kullandı.

Bordo-mavili takımda sadece iki futbolcuya önemli transfer teklifi geldiğini vurgulayan Ağaoğlu, şunları kaydetti:

"Sadece Uğurcan Çakır ve Sörloth'a ciddi teklif geldi. Sörloth için en ısrarcı kulüp Leipzig. Başka hiçbir oyuncumuzla ilgili teklifle karşılaşmadık. Beklentilerin altında tekliflerdi. Bu tekliflere 'Evet' demeye hiç niyetimiz yok. Transfer limitinden ve UEFA'nın FFP'sinden dolayı sınırlı bütçeyle hareket etmek durumundayız. Transfermarkt internet sitesinde Trabzonspor'un oyuncularının toplam bedeli 85,5 milyon avro. Bizim bu 85,5 milyon avro bedele ödediğimiz maaş, geçtiğimiz yıl 16,5 milyon avro, bu sene de rakam 14 milyon avro. Bu net maaş, vergiler hariç. 70 milyon avroya yakın oyuncu maaşı olan kulüplerimiz var. Onların hiçbir zaman muhasebesini tutmak bizi ilgilendirmez. Onların muhasebesini konuşmak iş ahlakına da spor ahlakına da uymaz.

Trabzonspor'un oyuncularının piyasa değeri, oyuncularına ödediği maaşın 4 katından fazla. Bunun anlamı şu, kabiliyetli oyuncuları kadrosuna katıp geliştirip ya da yetiştirip şu değeri yakalayan ve ekonomisini dengeli şekilde götürmeye çalışan bir Trabzonspor var. Biz şampiyonluk mücadelesini bu takımlara karşı bu bütçeyle verdik. Bu bütçeyle bu mücadele verilmez diye bir şey yok, çok daha iyisi de verilebilir. Biz daha yolun başındayız. Biz bunu geliştirerek, eksiklerimizi ve hatalarımızı düzelterek yolumuza devam etmek zorundayız."

Sörloth'un sözleşmesini kurcalayan insanlar olduğunu kaydeden ve bunu eleştiren Ağaoğlu, "Sörloth'un sözleşmesini konuşurken ona Türkiye'ye geldiği zamanki yapılan tepkileri hatırlatırım. Trabzonspor'a gelmemesi için, sözleşme imzalamaması için çaba sarf edenler vardı. Adamın göstermiş olduğu performansa bakıp, 'İngiltere'de bir gol atmış bir oyuncuyu nasıl alırsınız.' diye bizi beceriksizlikle suçlayıp yerden yere vurdular. İtiraf edeyim ki sıkıntılı bir süreçti. Bir oyuncu transfer edilirken, 10 farklı kriteri bir araya getiriyorsunuz. Sörloth, 4-5 santrfor adayımız içinde en isimsiziydi. Neredeyse geçen sezon Crystal Palace'ın attığı gol kadar gol attı. Bilinçsiz eleştirilerden bazı insanların uzak kalması lazım. O gün alma diyenler, bugün satma diyor. Ne size sorarak aldık ne de size sorarak satarız." ifadelerini kullandı.

Oyuncu alım-satımlarında kulüplerin prensipleri olduğunu anlatan Ağaoğlu, "Bugün Sörloth, Hasan, Hüseyin, Şaban gider yerine Ahmet, Mehmet, Mahmut gelir. Ama gelenlerin gidenlerin bir kademe üstüne çıkması lazım. Sörloth'un maaşını biz geldiği zaman paylaştık. Maaşı 1,5 milyon avro. KAP'a bildirdik, TFF'ye bildirdik. Ben kendi takımımdan sorumluyum. Kulübüne de senelik 375 bin avro veriyoruz. Maçların bu sene yüzde 50'sinden fazlasında oynadığında 6 milyon avro verip bonservisini alacağız. Geriye kalan hiç kimseyi ilgilendirmez. Oyuncuyla farklı sözleşmenin içine girip girmemek Trabzonspor'un tasarrufundadır." diye konuştu.

Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Zekeriya Alp ve yönetiminin 2 senelik süreçte görevden ayrılan üçüncü yönetim olduğuna dikkati çeken Ağaoğlu, "Bu süre içinde 3 MHK yönetim değişti. İki sene içinde 4. MHK değişikliği oldu. Hakem camiası çok geniş bir camia da değil ama 2 sene içinde 4. MHK yönetimi. MHK, federasyonun en fazla tartışılan kurumlardan, kurullarından birisi. Zekeriya Alp döneminde de istikrar olmayacağını adım gibi biliyordum ve açıklandığında Sayın Nihat Özdemir'e de bunu ifade ettim. Öyle bir hale geldi ki işler ağzınızdan çıkan her kelime yarın size para ve hak mahrumiyeti cezası olarak yansıyor. Nedenleri çok gizli kapaklı şeyler de değil kamuoyu da federasyon başkanı da biliyor. Bunu ifade etiğiniz  zaman cezalar, hak mahrumiyeti, şahsıma para cezası... Ben her sabah kalkıyorum şöyle bin lirayı kenara ayırıyorum. Ondan sonra yola revan oluyoruz. Şu ifadeyi bile sportmenliğe aykırı değerlendirebilirler ve bir ceza yiyebiliriz. Herkesin bildiği nedeni de herhalde TFF başkanı da biliyordur." ifadelerini kullandı.

MHK'nın yeni yönetim kurulunda başkan yardımcılığı döneminden hakem olarak tanıdığı isimlerin bulunduğunu dile getiren Ağaoğlu, şunları söyledi:

"Şahıs olarak Serdar Tatlı'yı tanırım, hakemliğini bilirim. Kendi doğrusu olan bir hakemdi. Galatasaray maçımızda çizgiyi geçti geçmedi tartışmaları olmuştu. Bizim oyunculara yardımcı hakem 'haklısınız' diyor ama o zaman telsiz yok. 'Hocaya söyleyin, anlatın' diyor. Bizim oyuncular da yardımcıya gitmesi için hocaya gidiyor. Serdar Tatlı ile sonra konuşuyoruz, 'evet gitmedim, çünkü öyle gördüm' diyor. Serdar Tatlı'nın yapısının karakterini ifade etmek için söyledim. Doğrusu olan bildiği doğrudan da taviz vermeyen bir insan. Sonra 'Allah'tan Campbell maçı sırtladı da takımı da beni de kurtardı.' dedi. Abitoğlu'nun hakemliğini bilirim, Erol Ersoy'un Kadir Tozlu aynı şekilde benim başkan yardımcılığım döneminde. Metin Tokat da vardı. İnşallah tartışmalardan uzak bir MHK olur. Tek temennim bu.  4 MHK gidiyor geliyor ama hakemler aynı hakemler. MHK'ların gitmesine neden olan sebepler, bu hakemlerin yönetimleri değil mi yoksa bilmediğimiz başka bir şey mi var. Sabah 1 lira ayırmıştım onun üzerine çıkmayalım daha fazla ayırmayalım. Umarım başarılı olurlar. O süreçlerinde bu saydığım isimler bize güven veren isimlerdi. En azından Tatlı'nın hakemlik yaparken hatalı bir kararı varsa hakem hatası olduğunu bilen bir insanım. İnşallah aynı duruşu burada da gösterir. Çünkü burada direnç göstermek önemli. Her taraftan kuşatmanın olduğu yer." 

Şike davası sürecinin ardından uluslararası kurumlarda hak aramaya devam ettiklerini aktaran Ağaoğlu, şunları söyledi:

"FIFA'nın vermiş olduğu karara biz CAS'ta itiraz ettik. CAS da bizim itirazımızı yersiz buldu. FIFA Disiplin Komitesi, başvurumuzu 'benim konum değil' diyerek auta attı. Bunların hepsi zaten 80 kilometrelik bir alan içerisindedir. CAS'ın en büyük gelir kaynağı, beslendiği yer FIFA ve UEFA'dır. İşte gidersiniz oraya, dava biraz hafifse ortadan verirler kararı. Dava biraz yüksekse, farklı taraftan verirler kararı. CAS, 'FIFA Disiplin Komitesi böyle bir tasarrufta bulunabilir.' yanıtı verdi. Bizim dosyamızı kabul etmiyor. Bir kabul et, bak bakalım ne yazıyor içerisinde. En azından alırsın bakarsın, içinde ne yazıyor? Her şeyi bir tarafa bırak, al bir oku bakalım. Yok, reddediyor. CAS'a diyoruz ki, buradaki uyuşmazlıkların tahkim mahkemesi sensin, onun için buraya kurulmuşsun, bir bak şuna. FIFA Disiplin Komitesi bu dosyayı kabul etme veya reddetme hakkına sahip. Orada bir iddia varsa kabul etmek zorunda. Bir iddia var, al bak. Olmadı 'Sen iddianda haksızsın.' de. Niye önden kesiyorsun. Çünkü var bir şey, net. Önünü kesiyorsun."

Sayfa Yükleniyor...