2011-2015 yılları arasında Galatasaray forması giyen ve bu süreçte 3 lig şampiyonluğu yaşayan Brezilyalı futbolcu, beinsports'a açıklamalarda bulundu.
Halen ülkesinde Palmeiras'ta oynayan Felipe Melo "Türkiye'deki yıllarım, kariyerimin en çok kupa kazandığım dönemiydi. 4 yılda 7 kupa kazandık. Türkiye'de en çok, her yıl ayrı bir şampiyonluk kutlamayı özledim. Türkiye’de en çok şampiyonluk yaşayan Brezilyalı oyunculardan oldum. Türk insanını özlüyorum. Çünkü onlarla çok kupa kazandık. Onların tutkusunu, bana karşı olan ilgilerini gördüm. Birçok kişi bu transferi kariyerimde bir geri adım olarak nitelendirdi fakat benim için Galatasaray gibi muhteşem bir kulüpte oynamak hayallerin gerçeğe dönüşmesiydi. Galatasaray'daki hikayemin bitmediğini düşünüyorum ve oynayıp oynamadığıma bakmaksızın bir gün Galatasaray'a geri döneceğime inanıyorum. Galatasaray'daki hikayem çok güzeldi. Birbirimize düşkünlüğümüz karşılıklıydı. Aralık ayında bir kez daha orada olacağım. Bu onurlanmanın tadını çıkarmalıyım. Bu şerefi hayattayken ve halen futbol oynuyorken yaşamaya fırsat bulacağım" ifadelerini kullandı.
"ŞAMPİYONLAR LİGİ ŞAMPİYONU OLABİLİRDİK"
İşte Felipe Melo'nun açıklamaları:
"Galatasaray’dayken 2013’te Real Madrid ile Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde karşılaşmıştık. Eğer o turu geçseydik Şampiyonlar Ligi şampiyonu olabilirdik çünkü takımımız çok kaliteliydi. İlk maçı 3-0 kaybetmiştik ve yediğimiz son gol kural dışıydı. Evimizdeki maçta ise son dakikalara 3-1 önde girmiştik ve o maçta Ronaldo’nun ilk golü ofsayttı. Eğer o sezon VAR sistemi olsaydı turu geçerdik."
"Fatih Terim’le eski sıklıkla görüşemiyorum, çok az mesaj uygulaması kullanıyor. Fakat Mert Çetin aracılığıyla iletişim kurabiliyoruz."
"BİR TANE FELİPE MELO VAR"
"(Nzonzi ile ilgili soruya) Başka oyuncularla kıyaslanmak istemem, bence bir tane Melo var. Hem güçlü, hem teknik hem de skorer özelliği olan bir oyuncu bulmanın zor olduğunu düşünüyorum. İlk sezonumda Galatasaray için 13 gol kaydettim ve 4 sezon üst üste ligin en iyi defansif orta saha oyuncusu olan biri için bu başarması oldukça zor bir şey."
"Alex De Souza, Türkiye’ye gitti ve birçok kapı araladı. Takımı için birçok kupa kazandı. Jardel ve Taffarel de öyle. Ardından ben de kupalar kazandım. Bence bize olan sevginin sırrı Türkiye’de başarılı olup, güzel futbol oynamanın yansımalarıdır."
"EN ÖZELİ FENERBAHÇE'NİN SAHASINDA KUPA KALDIRMAMIZDI"
"Galatasaray ile birçok unutulmaz başarı yakaladım ama en özeli, en büyük rakibimiz olan Fenerbahçe’nin sahasında kupa kaldırmamızdı. Oraya gittik, rakibimizi geçtik ve onların evinde şampiyonluğu kutladık."
"Muslera, çok sevdiğim bir arkadaşım. O’nun hakkında konuşmak çok kolaydır. Profesyonelliğinin üzerine söylenecek bir söz bulamam. Onun gibi bir kaleciye sahip olmak oldukça fark yaratıyor."
"MESSİ FUTBOL TARİHİNİN EN İYİSİ"
"Lionel Messi, futbol tarihinin en iyisi. Takımımda olmasını isterdim. Zidane da aynı şekilde. Gerçeküstü bir kalitesi vardı. Çok genç yaşta ona karşı oynamıştım, topla birlikte adeta dans ediyordu, absürt bir yeteneğe sahipti."
"Belki Porto ve Atletico Madrid’de görmeye alıştığımız Falcao olmasa da halen golü koklayabilen bir isim. Takım için çok önemli çünkü Falcao’ya fırsat yaratırsanız golü yapacaktır. Gününde olsun veya olmasın, Galatasaray’a çok şey katacaktır."
"DROGBA AYRI BİR TEZ KONUSU"
"Sneijder çok teknik bir futbolcuydu. Şutları etkiliydi ve oyunun gidişatını belirleyebilecek kapasitede bir isimdi. Topu aldıktan sonra ona verirdim, rakip yarı sahaya geçip uygun pozisyonda vurduğunda gol olacağını bilir ve kendimi gol sevinci için hazırlardım."
"Drogba ayrı bir tez konusu. Bana göre gelmiş geçmiş en büyük golcülerden birisi. Trezeguet ve Del Piero gibi büyük isimlerle de oynadım fakat Drogba bambaşkaydı. 35 yaşında Galatasaray’a geldi. Antrenmanlardan sonra kalıp bireysel çalışmalar yapardı."
