Herkese hayırlı ramazanlar diyerek sözlerine başlayan Burak Yılmaz, "İnşallah bu illet bu ayla birlikte gidecektir" dedi.
Corona virüs sürecini değerlendiren Beşiktaş kaptanı, "Diğer ülkelere nazaran, her zaman söyledim. En güvenli ülke olduğumuzu görüyoruz. Ama ne olursa olsun bir can bile vermemiz bizim için çok üzücü. Ölenlerin hepsine Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum. O konuda çok üzgünüm. Bir can kaybımız bile bizim için çok üzücü. Her programı izlemeye çalışıyorum. Sayın bakanımızın iyi bir takipçisiyim. Bu dönemde yavaş yavaş kontrol altına alıyoruz gibi görünüyor. Bu süreç başımıza ilk defa geliyor. Burada ne kadar dirayetli, sağlam ne kadar inatçı olursak, bu işi yakın süreçte halledebileceğimizi düşünüyorum" diye konuştu.
Hayatında ilk defa bu kadar evde kaldığını söyleyen Burak, "35 gündür evdeyim. Bunun da ayrı bir güzelliği var ama artık yavaş yavaş gerçekten işimizi çok özledim. Psikolojik olarak da çok yorulduk. Sağlam ve inatçı kalmaya devam etmeliyiz. Hayatımızın ne kadar değerli olduğunu, bir yemeğe gitmenin, taraftarı, stadımızı çok özledik ama sevdiğimiz insanlarla bir kahve içmenin bile ne kadar değerli olduğunu bu dönemde anladık. Gezmemizin, yememizin, birlikteliğimizin değerli olduğunu anlamamızı istiyorum" ifadelerini kullandı.
"BEŞİKTAŞLILIĞIMI ARTIK KONUŞMAYA GEREK YOK"
"Beşiktaşlılığım babamdan geliyor" diyen Beşiktaş kaptanı Burak Yılmaz şöyle devam etti, "O da Beşiktaş forması giydi. Bana da nasip oldu. Kaptanlığa kadar geldik. Çok mutluyum. 'Yeter artık' diyecekleri için biraz dikkat etmek istiyorum. Antalyaspor ile 1. Lig'e çıktığımızda o zamanki başkanımız Menderes Türel "Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe, Trabzonspor seni istiyor. Nereyi istiyorsan oraya vereceğim" demişti. Başkanıma "Ben Beşiktaş'a gitmek istiyorum. Beni Beşiktaş'a verin" dedim. Sergen Hoca da benim ona ayrı hislerimi bilir. Kendisi de beni çok şaşırttı. İnşallah o da çok başarılı olacaktır. Ne yazık ki bu hastalık zamanına denk geldik. Elini üzerimizden çekmiyor. Beşiktaşlılığımı artık çok fazla konuşmaya gerek yok.
Benim bir formayı öpme fotoğraflarım var. Beşiktaş'tan ilk dönemimde gönderildiğimde, Fenerbahçe'ye gittim. Oradan da daha sonra gittiğim Eskişehir'den de gönderildim. Şenol Hoca yeni Trabzonspor'a gelmiş. Ben de Şenol Hoca'yı seyrediyordum. O zaman Eskişehir de Fenerbahçe de beni istemiyordu. O sırada telefonum çaldı. Şenol Hoca, 'Seni istiyorum' dedi. Trabzonspor beni tekrardan Türk futboluna kazandırdı. Hiçbir şey olmaz bu çocuktan derken belki tekrar 2. Lig'e gidecekten tekrardan beni Türk futboluna kazandırdılar. O yüzden Trabzonspor formasını öpmüşümdür. Galatasaray beni Avrupa futboluna taşıdı. Avrupa çapında bir oyuncu olmama neden oldular. İki camia da benim bu takımı tuttuğumu bilir. Bunları da artık çok fazla söylemeyeyim. Aslında herkes biliyor. Ama bazen zaman zaman böyle eleştiriler olacaktır. Bunlara da saygı duyuyorum."
"BU DÖNEMDE BÖYLE BİR ŞEY VİCDANSIZLIK"
Corona virüs nedeniyle Beşiktaş'ın indirim istediği ve kendinin bunu kabul etmediği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine ise Burak Yılmaz, "Artık dünya insanlık böyle bir durumdayken, insanlarımız ölüyor. Böyle bir salgında ölülerimiz varken, parayla ilgili, kontratı konuşuyorum... Böyle bir insan değilim. Bu dönemde böyle bir şey de vicdansızlık. Yaklaşık 5 ya da 6 gün önce başkanımızı gördüğümde, -bu arada kulüpte kimseyle ilgili bir şey konuşmadım- geçmişe dair yüklü bir alacağım var. Onu ileriye taşıdık. Başkanıma, "Bu dönemde benden yana bir şey olursa oturup konuşuruz" dedim. Yüklü alacağımı ileri tarihe erteledim. Başkana da "Her zaman sizinleyim" dedim. Bu dönemde parayla pulla ilgili konuşacak insan değilim. Bunlarla gündeme gelmek istemiyorum. Geçmişte parayla alakalı bir şey olmuştu. Futbolu bitirdiğimde anlatırım, bana haksızlık edildiğini anlayacaklar. Kaptan olarak her zaman elimi taşın altına soktum, sokmaya da hazırım. Bundan sonraki haberler, Burak kötü oynadı, gol atamadı diye olsun. Parayla alakalı olmaz. Bunları söyleyen çok değerli büyük ağbeylerimize üzüldüm, içerledim. Her zaman her şeyin doğrusu söylerim. Yakın geçmişte de fevri hareketler yapmış bir insanım. İşin doğrusunu hatalıysa söylerim. Ben o adam değilim" sözleriyle söylentilere tepki gösterdi.
"Haziran'ın sonuna doğru başlayabileceğimizi düşünüyorum"
Ligin tamamıyla ilgili neler düşünüyorsunuz?" sorusuna Burak Yılmaz, "Kendi takım arkadaşlarımla da diğer takım arkadaşlarımla da konuşuyorum. Ligin biteceğini gördük. Ama ne kadar oynayacaklar. Belki şampiyonluğu ve küme düşmeyi etkileyecek bir salgın var. Biz de antrenmanlara 4'lü 5'li gruplar halinde başladık. Evde bisikletimiz var. Kondisyonerimizin verdiği programla çalışıyoruz, ama evde bisikletle fit kalma diye bir durum yok. Futbol başka bir oyun. Başka bir enerjiyle oynanan bir oyun. Haziran'ın sonuna doğru başlayabileceğimizi düşünüyorum. Pazartesi, Salı, Çarşamba tekrar idmanımız var. Haziran'ın sonuna doğru başlayabileceğimizi hissediyorum. Tekrar bir ara verirse vücudumuz onu kaldıramayabilir. Mental olarak çok güçlü olamayabiliriz. Tekrardan bir sezon başı kampının futbol için çok zararlı olacağını düşünüyorum. İşimiz bu, paramızı kazanıyoruz. Tatil önemli değil. Haziran sonu gibi hissediyorum" yanıtını verdi.
