Fatih Terim ve Arda Turan ilişkisinin baba-oğul ilişkisi şeklinde algılandığı ve "Olayları hiç konuşmadınız mı?" sorusuna "Hiç konuşmadık" yanıtı veren tecrübeli oyuncu; "Söyleyeceğim bir sözüm varsa en küçük yaştan beri hayatım boyunca hocamın yüzüne söyledim. Bu olaylar için de hocam birebir kimseyle muhatap olmak istemedi. Milli Takım hocasıdır ki; hakkıdır. Basın toplantısı yaptı. Ben de o zaman da dediğim gibi bu konular hakkında konuşmak doğru olmazdı. Milli Takımın maçı vardı. Ben de maçlar sırasında 'Bizi bu ara eleştirmeyin, sonra eleştirirsiniz, çocuklar etkilenir' diyordum. O zaman ben yapmış olacaktım. O yüzden bana Milli Takımın çıkarları için asla böyle bir şey yapmak yakışmazdı. Şimdi uygun bir ortam oldu bunlar gerçekten söylenmesi gereken şeyler olduğu için söyledim. Yoksa hocama cevap vermek gibi bir polemiğe girmek amcında değilim. Bize söylenen şeyler karşısında bunları söylemek zorundayım. Çünkü hayatım boyunca para, prim konuşmadım. Böyle bir şey konuşursam anam babam beni eve koymaz. Ağır geldi. Biz de 29 yaşındayız. Herkesin, arkadaşlarımızın anası babası var, çoluğu çocuğu var. Bu lafları kimse kaldırmaz." diye konuştu.
Ülkemizin zor süreçlerden geçtiğinin hatırlatılması ve "Dışarıdan Türkiye'ye bakış açısı nasıl?" sorusu üzerine Arda Turan, "Ülkemizi en iyi şekilde anlatmaya çalışıyorum. Ama olan olayları görünce herkes çok şaşırdı. Arda neden oldu? diye sordular. Yaşadıklarıma hiçbir anlam veremedik. Buradakilerin bakış açısı da Türkiye'nin zor dönemden geçtiği ama iyi bir liderinin olduğu Türk halkının dirayetli olduğunu ve her zorluğun üzerinden de geleceğini düşünüyorlar. Ülkem için bir yaprak iyi olsa, onun için 50 kez uğraşırım. Beni tanıyan zaten bilir. Tanımayanlara artık anlatmak zor. Arda hakkındaki kötü hikayeler birazcık daha iş yapmaya başladı. Arda hakkında biraz daha kötü iş mi yapsak denmeye başlandı. Bu süreçte kötü hikayeler duydum. Yani uzaktan yakından alakalı değil. Olan bir sürü olay olabilir ama olmayan şeyler fazla... Birazcık da başka şeylerden besleniyoruz." yanıtını verdi.
Yapılan eleştirilerle ilgili ise Arda Turan, "Bende de hatalar var. Çok fazla iyi niyetliyim. 'Hayır' yok bende. Neden yok? Arada 'hayır 'olmalı. İnsanlara mesafe koymalıyım. Kıramıyorum insanları. 15 Temmuz'dan sonra sokağa çıktığımda, ülkemde her zaman kahraman kral gibi karşılanıyorum. El bebek gül bebek muamele ediyorlar. Ülkem insanı hakkında hiçbir şey söyleyemem. Yapımla uğraştıklarımla kariyerim boyunca adımlarımı hiç maddiyet üzerine yapmadım. Hep kariyer, hedef, ülkeyi temsil etme, hep bunun uğruna gittim." dedi.
"MİLLİ TAKIMA 10 SENE SONRA İLK DEFA SEBEPSİZ, NEDENSİZ GİTMEDİM"
Milli Takıma 10 sene sonra ilk defa sebepsiz, nedensiz gitmediğini vurgulayan Arda Turan, "Kararı duyduktan sonra daha sonra antrenmana gittim. Takımdaki herkes milli takıma gidiyor. Tesise girdim, zaten 1-2 kişi var. 24 kişilik kadronun hepsi gidiyor. Kimseyle bir şey konuşamıyorum. B takımı ile antrenman yaptım. Aslında bu anlardan bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Dedim ki 'Arda belki sert hatalar yaptın.' Kendi hatalarımdan da ders çıkarmaya çalıştım. Bir sıkıntı varsa ben de yapmışımdır. Şuna baktım. Yattım yatağa, "Arda inandığın doğrular bu. Niye devam ediyor. Kötü bir şey yok. O zaman devam etmeli ve bunu yaşamalısın. Çok kolay bir durum değildi ama keyfini çıkardım. Kendime yatırım yapmak için zaman vardı. 2-3 gün izin vardı, çalıştım. Uzun zaman sonra Eylül ayında bir dinlenme fırsatı doğdu. Çünkü o dönemler maç oynuyorsun. Enteresan bir durum oldu. Ben o formaya her zaman aşkla gittim." ifadelerini kullandı.
"Milli takıma alınmışsın diye telefon gelirse?" hatırlatması üzerine, "Biz hiç bir zaman şahıslara hizmet etmedik ki. Her zaman ülkemizin formasına ve bayrağına hizmet ettik. Gider aslan gibi ne görev verirse hizmet ederiz. Arkadaşlarımla toplantı yaptığımda her zaman şunu söylerdim. Oynamayanlara özellikle. Biz buraya seçilmiş oyuncularız. Bir daha buraya hiçbir zaman gelmeyebiliriz. Bunun kıymetini bilerek yaşayalım ve devam edelim. Bunu diyen biri olarak böyle davranmak zorundayım. Hep de böyle davrandım. Çek Cumhuriyeti maçına bakın en çok koşan oyuncu benim. Benden bekler misiniz en çok koşan oyuncu olarak. Ben hep böyle davrandığıma inanıyorum. Vicdanım bu yüzden rahat. Bazen kötü oynayabilirim. Hırvatistan maçı olmadı, ayaklarım gitmedi, iyi hissetmedim. Psikolojik olarak kendimi toparlayamadım, oyunun içine giremedim. Böyle bir sürü maç var kariyerimde. Galatasaray'da Barcelona'da Atletico Madrid'de... Olur... İspanya maçında kendimi iyi hissetmedim. Rakip çok zordu." yorumlarını yaptı.
Hırvatistan ile oynanan EURO 2018 eleme maçında ıslıklanmasının ve sonraki İspanya karşılaşmasında Iniesta ve Busquets'in kendisini teselli etmesini "Takdire şayandı." diye değerlendiren Arda Turan şöyle devam etti, "Sahada konuştuklarımız aramızda kalacak özel şeyler. Ama o gün Iniesta'nın liderliğinde bana gösterdikleri saygıdan dolayı teşekkür ederim. Başka şeyler de var sahanın içinde. İspanyol taraftarları da ülkelerinde spor yapan yabancı bir oyuncuya destek çıktılar. Şöyle de bir şey var. Baktığınızda içeride dışarıda 8-9 tane önemli kupa kazanmışım İspanya'da. Seramoni'de 8-9 Türk bayrağı var. Türkiye tarihinin Avrupa'da 2 tane önemli başarısı var.
Çek Cumhuriyeti maçı sonrası taraftar bizi bağrına bastı. Hocamız da bizi çağırdı. Gittik gerekeni yaptık. 15 maç yenilmeyen takımın kaptanı da bendim. 1 puan varken, yöneticilerimiz ve sorumlularımız da uçaktayken kimse kafasını kaldırmıyorken söylediklerimi hatırlasınlar. Bir puan varken de Arda'ydık, takımın kaptanıydık. Bu konuşmaların hepsini Çin'de oynayan Burak için de Selçuk için de Hakan Balta için de Caner için de Gökhan Gönül için de kim varsa alınmayan onlar için de söylüyorum. Eğer onlar kabul ederlerse. olabilir, 15 maç beraber kazanmadık mı? Aslan gibi Hollanda'yı yenip dışarıda bıraktık. Saha içi nedenlere bakalım. Arda da Burak da gelip geçer. Eğer böyle başarılı olacaksa ülkemizin milli takımı. Aslan gibi sonuna kadar destekleriz. Ama ülkeye hizmet etmek. Hayatım boyunca son milli maçımmış gibi o bilinçle gittim. Hayırlısı olsun."
"Ekim ayındaki Ukrayna ve İzlanda ile oynanacak 2018 Dünya Kupası maçları aday kadrosuna çağrılmaması durumunda hayal kırıklığı yaşar mısın?" sorusuna Arda şu yanıtı verdi, "Öyle hayal kırıklığı hiç yaşamam. Ülkeye hizmet bu şekildeymiş. Bu şekilde karar vermişler hocamız ve yetkililerimiz. Hayal kırıklığı kesinlikle yok. Neye hayal kırıklığı içsel ve adamlığımıza yönelik olursa yaşarım. O imalar olursa, biz bunlara üzelebiliriz. Öteki türlü, biz zaten emir kuluyuz. Hayatımız boyunca milli takım için emir kulluğu yaptık. 2008'de de bu çocuk Arda'ydı. 2010'larda... Hep böyle hizmet ettik." dedi.
Hırvatistan maçı aday kadrosuna çağrılmadığı için bir kırgınlığı olduğunu vurgulayan başarılı oyuncu, "Milli Takımdan herhangi bir yetkili 'Evladım, olur böyle şeyler' diye bir telefon açmadı. 'Olur, hocan böyle karar vermiş' dese ne olacak? Kenardan ucundan biri bizi arasaydı kötü mü olurdu? O kadar hizmet etmişiz. İçeriğe girip baktığımda düşündüğümde insanın kendi gönül rahatlığından daha güzel daha onurlu bir şey olabilir mi? Çok şükür." diye konuştu.
Futbolda bu tür tartışmalar yüzünden insanların birbirini kırmaması gerektiğini aktaran Arda Turan, "Çek maçını kazandık, o İrlandalı kafayı atmasa, biz belki şu anda nerelerdeydik. Portekiz grupta galibiyet almadan gitti. Belki finale gidecektik. 2008'de 90'da golü atmasam, Nihat abi sonraki maçı çevirmese. Futbol bu. Ama futbol insanları kırmaya üzmeye birbirimizi gerçekten yıpratmaya o kadar senelik dostlukları kardeşlikleri, baba-evlatlık ilişkileri bozmaya değmezdi diye düşünüyorum." göndermesinde bulundu.
"İŞİMİZ ÇOK ZOR AMA BİZ ZORU SEVERİZ"
Hırvatistan ile deplasmanda alınan 1-1'lik sonucu da değerlendiren Arda Turan, "Maçı seyrettim. Oyun olarak tatminkar değildi. Ama skor olarak muhteşem tatminkar. İnanılmaz bir şey oldu. Altın değerinde çok önemli bir puan aldık. Dünya Kupası grubumuz çok zor. Ardalı, Buraklı falan filan da çok zor. Kişilerle alakalı değil. İşimiz çok zor. Ama hocamız da biz de zoru severiz. Sonuna kadar kovalarız. Gerekeni yaparız. Hep bu inancım var. Ben ilk Antalya'daki Rusya maçından önce tweet attım. Hem de kendi isteğimle.
Ben oynasam da oynamasam da ben bu milli takımın kaptanıyım. Bunu kimse değiştiremez. Biri yazmış demişki abi instagramda 'Milli Takım futbolcusu ibaresini değiştirin" diye. Ben de dedim ki Kardeşim yaptıklarını senden alamıyorlar. Öyle bir durum yok.
