"HATA BANA DEĞİL TÜRK HALKINA KARŞI YAPILMIŞTIR!"

Fatih Terim'den açıklamalar...

NTV Spor 30.08.2016 - 19:45
Son Güncelleme: 31.08.2016 - 00:26
"HATA BANA DEĞİL TÜRK HALKINA KARŞI YAPILMIŞTIR!"

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, Antalya’da Rusya ile oynanacak olan hazırlık maçından önce basın toplantısı düzenledi. Fatih Terim, 2018 Dünya Kupası Elemeleri’ndeki Hırvatistan karşılaşması öncesinde herkesin merak ettiği “Arda Turan, Selçuk İnan, Caner Erkin, Gökhan Gönül, Hakan Balta ve Burak Yılmaz neden kadroya alınmadı?” konusuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

“Hata bana değil Türk halkına karşı yapılmıştır” ifadesini kullanan Fatih Terim “Olay kişisel değil ilkesel. Sorun; gerektiği gibi dirençli mücadele göstermemektir. Benim darıldığım, kızdığım budur. Kimseyle kişisel bir problemim yok. Zaten hata da bana yapılmadı. Hata benim üzerimden Türk halkına yapılmıştır. Yapılan odur. Özür makamı ben değilim. Ancak Milli Takım’ın kapısı; kendini bu formayı taşıma şerefine hazır ve istekli olan, saha içinde ve saha dışında Milli Takım oyuncusuna yakışır davranmayı yol edinmiş, takımın bir parçası olmaya hazır olan her oyuncuya açıktır. Bu sadece prim meselesi değil” dedi.

Kişiler hakkında isim vererek açıklama yapmayacağının altını çizen Terim “Kişiler üzerinden herhangi bir açıklama yapacak da değilim. Bunu benden bekleyemezsiniz. Kadro tercihleriyle ilgili, şu an kampta olmayan hiçbir oyuncumla ilgili tek kelam etme niyetinde değilim. Çünkü takdir edersiniz ki hepsinde emeğim ve iyi niyetim var. Şu an burada olan ve olmayan oyuncularım bana değil ay-yıldızlı formaya hizmet ediyor. Ben bu geminin kaptanıyım; hiçbir mürettabatımı seyir esnasında fırtına çıkmasına rağmen denize atmadım. Ya denize atacaktım ya da bu şartlar altında dahi bu gemiyi sağ salim limana yanaştıracaktım. En az hasarla gemiyi yanaştırdığımı düşünüyorum. Kadroya alınmayan oyuncuların alınmama sebebi hepsi için aynı değil. Bu isimlerin neden alınıp alınmadıklarını benden iyi biliyorsunuz. Ne kadar istiyorsanız o kadar yazın. Yaptığım tarife uygun olan herkes burada olur. Zamanı ve zemini oluştuğunda tekrar hizmet edebilirler. Ama bugünkü seçimimiz budur. Olaylara kişiselleştirmeden bakmak lazım. Bu kritirlere uyduktan sonra kimse dışarıda kalmaz. Kişisel değil ilkesel bir durum olduğunu açıkladım. Bu forma, bu değerleri taşıyan herkese açık” şeklinde konuştu.

Fatih Terim’in açıklamaları şöyle:

“Dünya Kupası’na başlamadan önce önemli bir turnuvayı geride bıraktık. Son basın toplantımızdan bu yana takvim olarak bir araya gelemedik. Çok da zaman geçmedi; 1.5 ay gibi. Düşünsel ve manevi olarak çok da iyi geçtiği söylenemez. Bu geçen sürede tabii ki ‘EURO 2016’da ne yaptık, nasıl geçirdik, başta ben olmak üzere ülkeyi nasıl temsil ettik, tüm ekip ve oyuncular nasıl bir temsil içinde olduk’ sorusunun muhasebesini yapma şansı bulduk. Dolayısıyla hepimiz yaşadıklarımızı hatta yaşamadıklarımızı masaya yatırdık. Konuşacak, değerlendirecek şok şey var. Bugünden sonra artık Dünya Kupası’nı konuşacağız. Ama kısaca merak ettiğiniz, bildiğiniz birkaç konunun üzerinde durmak istiyorum. Milli Takım; profesyonellerin sadece kendilerinin değil Türk halkını da temsil eden milli duygularla hareket eden, sadece kazanmak için değil mücadele etmek için sahaya çıkan bir yapı olmalıdır. Taşıdığı ay-yıldızın sorumluluklarını da hem sahada hem de saha dışında hissetmesi gerekir. Böyle bir birey topluluğudur Milli Takım. Benim oyuncularımdan beklediğim budur. Bunu da her vesileyle anlatıyorum. Benim için asıl değer, yönetenler değil ay-yıldızlı formadır. Bu bizim için vazgeçilmezdir. EURO 2016 öncesi verdiğim mülakatlarda tüm yabancı ve yerli medya kuruluşlarına şunları söyledim: ‘Bu turnuvaya katılmak çok önemli ve biz buradayız. Önemli bir başarı. Ne Türkiye Ligi’ndeki mücadele ne de grup maçlarındaki mücadele oraya yeter.’ Yani mücadele eden bir takım ve bu takımın hak edeceği başarıları bekliyordum. Kim ne derse desin teoride de olağanüstü özenli hazırlandık. Ancak pratikte beklediğimiz performansı gösteremedik, bundan uzak kaldık. Beklentilerin de arkasında kaldık. Çok da hoşumuza giden bir tablo ortaya çıkmadı. Bu tabloda olmaması gereken çok şeylerin yaşandığını hepiniz biliyorsunuz. Hatta bazı şeyleri benden daha iyi biliyorsunuz. Bugün burada ‘Şu şöyle yapmış veya yapmamış’ diye detaya girecek değilim. Kişiler üzerinden herhangi bir açıklama yapacak da değilim. Bunu benden bekleyemezsiniz. Kadro tercihleriyle ilgili, şu an kampta olmayan hiçbir oyuncumla ilgili tek kelam etme niyetinde değilim. Çünkü takdir edersiniz ki hepsinde emeğim ve iyi niyetim var. Hepsinden liglerinde de önemli başarılar bekliyorum. Şu an burada olan ve olmayan oyuncular bana değil ay-yıldızlı formaya hizmet ediyor. Benim konumum şikayet etme yer değil. Tam tersi benim yerim, çözüm yeri. Dolayısıyla ben çözerim veya aksiyon alırım. İnsanlar gelişir ama değişmez. Ben de değişmeyeceğime göre kişisel olarak fazla bir şey beklemeyin. Kıymet verdiğim konularda hiç geri adım atmadım. Bunun bedeli neyse ödemeye de hazırım. Hayatım boyunca da öyle oldu. Değerlerime aykırı bir şey olursa da diğer yüzümü göstermekten çekinmem. Ben bu geminin kaptanıyım; hiçbir mürettabatımı seyir esnasında fırtına çıkmasına rağmen denize atmadım. Ya denize atacaktım ya da bu şartlar altında dahi bu gemiyi sağ salim limana yanaştıracaktım. En az hasarla gemiyi yanaştırdığımı düşünüyorum. Fransa’da böyle davrandım.”

“KARARLARIMIN BEDELİNİ ÖDERİM”
“(Ben yaptım oldu) demiyorum ama bu kararı ben verdim açıkçası, birçok şeyi de açıkladım. Ama kararın gerekçesini herkesin bildiğini düşünüyorum. Her şeyi açıkladım ben. Gerekçe, bahane,sebep... Benim ağzımdan bunu duymayacaksınız; bu benim tarzım değil. Benim söylemediğim milyonlarca şey var. Ben insanların yüzüne söylerim. Arkadan dolanmak benim işim değil. İnsanların yakıştırmalarını önleyemem. Herkes hayatta kararlar verir. Mesela bunun bedelini ödemek. Bunun bedeli neyse de ödemeye hazırız. Ben buraya yakıp yıkmaya değil, yapıcı bir duruşla Milli Takım’a katkı sağlamaya çıktım.”

Sayfa Yükleniyor...