Mourinho devri böyle geçti...

Real Madrid'de Jose Mourinho dönemi kapandı. İspanyol devinin başında 3 sezon geçiren Mourinho, kulübü en büyük hedefi olan 10. Avrupa şampiyonluğuna taşımayı başaramadı. Şimdi; Real Madrid'deki 3 yıllık Mourinho dönemini bir kez daha hatırlıyoruz...

NTV Spor 21.05.2013 - 13:19
Mourinho devri böyle geçti...

2004'te Chelsea'nin başına geçtiğinde; "Bana ukala demeyin. Ben Avrupa Şampiyonluğu olan özel biriyim" diyordu Jose Mourinho... Başarılı Chelsea ve Inter yılları sonrası, kendisini Real Madrid'de buldu. Görevi, Barcelona'nın hegemonyasını kırmak ve kulübe 10. Avrupa şampiyonluğunu kazandırmaktı. Mayıs 2010'da atılan resmi imzaların ardından, Real Madrid taraftarı ve İspanyol basını ile Mourinho arasındaki aşk-nefret ilişkisi de başlıyordu. Başkan Florentino Perez; "Dünyanın en iyi teknik direktörü" ilan ettiği Mourinho'nun eline, 500 milyon Euroluk yıldızlarla dolu bir kadro teslim etti. Mourinho'nun ne kadar zorlu bir görev devraldığı daha ilk sezonunda ortaya çıktı. Portekizli teknik adam, Real'in başında çıktığı ilk El Clasico'da, Barcelona'nın, takımını 5-0'lık hezimete uğratmasını izliyordu. Barcelona aynı sezon, Şampiyonlar Ligi yarı finalinde de, Real Madrid'i kupanın dışına itiyor ve üst üste 3. La Liga şampiyonluğuna ulaşıyordu. İlk maçta Pepe'nin kırmızı kartla oyundan atılmasına büyük tepki gösteren Mourinho, bir dönem tercüman olarak çalıştığı Barcelona'nın, UEFA tarafından kollandığını söylüyor ve büyük tartışma yaratıyordu. Real Madrid ile Barcelona, sezon sonunda bu kez Kral Kupası finalinde karşı karşıya geldi. Rakibini uzatmada yenen Real, 18 yıl aradan sonra Kral Kupası'nı kazanıyor; takımının başında ilk kupayı kucaklayan Mourinho da, Katalan ekibinin oyun kodlarını çözdüğü sinyalini veriyordu.

Mourinho'nun ikinci sezonu ise La Liga'da tam bir başarı hikayesiydi. Real Madrid, puan rekoruyla şampiyonluğa ulaşırken, Şampiyonlar Ligi hayalleri yine bir başka bahara kalmıştı. Mourinho, takımını bir kez daha yarı finale taşımayı başarmış; ancak bu kez de Bayern Münih engeline takılmıştı. El-Clasicolar ise artık Barcelona'nın kesin hakimiyetinden çıkmıştı.

Bu sezon öncesi beklentiler yine büyüktü. Orta saha Hırvat yıldız Modric ile takviye edilmiş; tüm gözler La Liga ve Avrupa şampiyonluğuna çevrilmişti. O dönemde kimse, Real Madrid'in sezonu kupasız geçireceğini tahmin etmiyordu. Öyle ki; Jose Mourinho, son 10 yıldır hiçbir sezonu kupa kazanamadan kapatmamıştı. Ancak fırtına yaklaşıyordu... Real'in sezonuna kupalar değil; oyuncular ile Mourinho arasındaki sürtüşmeler damga vuracaktı. Sezona çok kötü başlayan takım, her ne kadar El Clasicolarda başarılı olsa da, Barcelona'nın büyük farkla gerisine düştü. Bu sırada Mourinho'nun, kulübün sembol isimlerinden Iker Casillas ile büyük anlaşmazlıklar yaşadığı haberleri manşetleri süslüyordu. Nitekim Casillas, Valencia ile oynanan maçta elini kırdıktan sonra bir daha kaleyi devralamadı. Mourinho sadece Casillas ile değil; Sergio Ramos ve Pepe'yle de karşı karşıya geldi.

Tüm bunlara karşın takım bir kez daha Şampiyonlar Ligi'nde yarı finale çıktı. Devler liginde gelecek şampiyonluk belki de herşeyin üzerini örtmeye yetecekti. Ancak olmadı... Borussia Dortmund'a diş geçiremeyen Real, 10. Avrupa şampiyonluğu hayallerine bir kez daha veda ediyordu. Mourinho'ya son darbeyi ise Kral Kupası finalinde Atletico Madrid vurdu. Böylece Portekizli teknik adam, 2002 yılından bu yana ilk kez bir sezonu kupa kazanamadan kapattı.

Sezon sonunda Real ile yollarını ayıracak Mourinho'nun, Barcelona yardımcı antrenörlüğü yaptığı dönemde Tito Vilanova'nın gözüne parmağını sokması da uzun süre unutulmayacak.

Mourinho şimdi daha çok sevildiğini düşündüğü İngiltere'ye geri dönüyor. Bakalım Real'de yapamadıklarını; yeni takımında yapabilecek mi?

Sayfa Yükleniyor...