Sezonun ilk yarısında sadece 1 gol atan 2. yarıda ise bambaşka bir görüntüye bürünen Sofiane Feghouli, tam 8 kez rakip fileleri havalandırdı. Gollerin hepsi de birbirinden özel ve anlamlıydı. Cezayirli yıldız, şampiyonluk maçında da Başakşehir duvarını müthiş röveşatasıyla yıktı, Galatasaray’ın 22. zaferinde kilit rol oynadı. Sarı- Kırmızılı taraftarların kahramanı, unutulmaz şampiyonluğun detaylarını, yakaladığı çıkışı ve gelecek hedeflerini FANATİK’e anlattı. İşte Soso’nun açıklamaları...
Şampiyonluğun bir numarasıydın, bu sezonu kariyer sezonun olarak yorumlayabilir misin?
Benim için muhteşem bir sezondu. Bu sezon içerisinde hem Türkiye Kupası’nı kazandık hem de lig kupasını kazandık. Sene başında hedeflerim arasında bu vardı. Tüm seneye baktığımızda ilk başta oynamıyordum ama mental olarak da kendimi bırakmadım, tam tersi kendimi hazırladım, çalıştım. İkinci yarı benim için iyi geçti. Rize’ye karşı, Akhisar’a karşı, Başakşehir’e karşı golüm var. Sezon muhteşem geçti. Bu benim başarım da değil. Takım olarak yaptık. Takım arkadaşlarım olmadan ben bunu başaramazdım.
İlk 17 haftada 1 golün var ama ikinci devrede 8 gol 6 asist. Neler değişti?
Fiziksel olarak kendimi iyi hazırladım. Bununla birlikte goller geldi. Gollerle birlikte güven de geldi. Bunun yanında da Mariano, Belhanda, Fernando ile oynadıkça birbirimize daha çok alıştık. Top bana doğru ortalanırsa, Mariano pas verirse nereye vermem gerektiğini, Belhanda ile aynı şekilde... Kısacası pas üçgenlerini otomatiğe bağladık. Bu da gollerin artmasına sebep oldu. Sadece bu da değil, genel olarak takıma bakmak lazım.
Feghouli’nin Galatasaray formasıyla hedefleri nelerdir?
Ben Galatasaray’a geldiğimde Galatasaray’ın büyük bir takım olduğunu ve büyük bir hikayesi olduğunu biliyordum. İspanya’da 6 yıl oynadım. Ancak orada Barcelona ve Real Madrid var. Onlardan dolayı kupaları alamıyorsunuz. Avrupa Ligi’nde iki kez finale kaldık ama kupaları alamadık. Kariyerimde tek eksik olan şey kupalardı. Benim de Fatih hoca gibi Avrupa’da kupa kazanma isteğim var. Bu kadar muhteşem bir taraftarınız olduğu zaman Avrupa’da yenemeyeceğiniz takım yok. Bu, bütün takımlarda olan bir özellik değil. Burada yöneticilerimiz de çok iyi transferler yaparlarsa seneye Avrupa’da çok iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum.
Bu sezonun maçı hangisi kendi performansı açısından?
Sonuç alınması gereken birçok maç vardı. Hangi maçın daha önemli olduğunu söyleyemem ancak kişisel performansımdan memnun olduğumu söyleyebilirim. Geçirdiğim bu sezondan memnunum.
Diagne’nin gelişinden sonra takımda neler değişti? Onun gelişi de performansınızı olumlu yönde etkiledi mi?
Diagne’nin gelişinden önce Gomis’in gidişine bakmak lazım. Gomis’in gittikten sonra takımda bir boşluk oluştu. İlk yarıda baktığımız zaman ben, Henry ve Belhanda, Gomis’in eksikliğini doldurmaya çalıştık. 2. devrede de Mbaye geldi. Geldiği zaman da yepyeni bir futbola adapte olması gerekiyordu. Kasımpaşa’da oynadığı tarzda bir futbol değildi bu. Daha fazla baskı altında oynamayı öğrenmesi gerekiyordu. Zaman içerisinde takım Diagne’ye, Diagne de takıma alıştı diyebiliriz. Gelecek sene hazırlıklarımızı yaptıktan sonra çok daha iyi bir hâl alacağını düşünüyorum.
8 puan gerideyken bile saha içerisinde hem sakin kalıp, hem kazanma arzusunu nasıl gösterebildin?
Psikolojik olarak zor bir sezondu. Zor bir sezon geçirdiğimi söyleyebilirim. Maçları teker teker ele almamız gerekiyordu. 8 puana bakmaktan çok her seferinde maçlara konsantre oldum. Evimizde kazanıyorduk her zaman. Başakşehir’i de yeneceğimizi biliyordum. Bundan daha önemlisi ise deplasmanlarda oynadığımız maçlardı. Bunlar da iyi gitti ve iyi konsantre olup üstesinden gelmeyi başardık.
Şampiyonluk maçında Başakşehir’e inanılmaz bir röveşata golü attın. Daha önce böyle bir golün var mıydı?
Daha önce böyle bir gol atmadım. Küçükken hayal kurarsınız, belki o zaman atabilirsiniz. Bunu şampiyonluk maçında atmak da önemliydi. Galatasaray’a geldiğimden beri en özel ve güzel anım bu oldu. Ailem, eşim, çocuklarım da tribündeydi, onlar da izliyordu. Umarım bu anı onlar da unutmaz ve hep hatırlarlar. Açıkçası bu golü, o ambiyans içerisinde taraftarlar önünde atmak önemliydi.
Rize ve Bursa maçlarında sol ayağında inanılmaz gollerin var. Galatasaray’a gelmeden önce sol ayağının bu kadar iyi olduğunu biliyor muydun?
Futbola başladığımda abim her zaman bana ‘sol ayak, sağ ayak’ derdi. Çünkü Zidane da böyle oynuyordu. Her ikisini de çok iyi kullanıyordu. Ben de hep bunun üzerine çalıştım önceki takımlarımda. Valencia’da da bir çok gol attım bu şekilde sol ayağımla.
Son olarak... Galatasarayla 2 şampiyonluk yaşadın. Sence hangisi daha zordu?
Geçen sene 3.5 ay boyunca ufak bir sakatlığım vardı. Bu beni biraz zorluyordu. Bu sene ise daha çok psikolojik olarak baskı vardı. Genel anlamda bu şampiyonluğun daha zor olduğunu söyleyebilirim.
