UEFA Avrupa Ligi gruplarında yer almak istediklerini söyleyen Aykut Kocaman, "Bunun ana yolu da iki turu geçmekten geçiyordu. İlk tur gayet iyi geçti. 2. turun ilk maçından beklemediğimiz bir skor aldık. Maçta pozisyonlar bulduk. Oyun içinde bir takım kabul edilir işler yapmak isterseniz yapamazsınız; ancak rakibin eksik kalıp bir gol bulması yıkıcıydı. Bizim için en büyük problemimiz burada oldu. Özellikle rakibimiz 10 kişiyken, ve uzatmalarda kendi kendimize attığımız golü telafi etmek için mücadele edeceğiz." dedi.
"SON 3 MAÇTAKİ HER ŞUT NEREDEYSE GOL OLDU"
Takım içinde bazı sıkıntıların olduğunu kaydeden Kocaman şöyle devam etti:
"Bu dönem yaşadıklarımız benim için büyük sürpriz değil. 9-10'a yakın oyuncu geldi. Onları adapte etmeye çalışıyoruz. Bu dönemin sıkıntısız olmayacağını düşünmedim. Ancak bu dönem skorlarda en azından kabul edilebilir olması en büyük beklentimdi. Skorlarda beklentilerim vardı. Ama bu olmadı. 3 maçta kalemize gelen şut sayısı 20. Kaleyi bulan şut sayısı 8 ve kalemize atılan gol sayısı 6. Rakamlara bakıldığında hemen hemen 8'e yakın şuttan bir tanesi gol oluyor. Bizim son 3 maçımızdaki rakamlara baktığımızda, neredeyse her şut gol oluyor. Hayatın içinde ve oyunun içinde bu var.
Bu tamamen oyuncu hatasıydı diyelim, kalecileri değiştirdik. İkisi de milli takım kalelerini uzun yıllar korumuşlar. İstikrarlı bir şekilde oynamışlar. Hatayı tamamen oyuncular üzerinde anlatmaya çalışırsak veriler 'öyle değil' diyor. Hayatta ve bu oyunda kontrol ettiğiniz olaylar var, kontrol edemediğiniz şeyler var. Bunları yan yana getirdiğinizde bu hata oranının böyle gitmeyeceğini gösteriyor. Pek çok şey birbirini izleyen bir yörüngede gidiyor. Yeni oyuncularla, yeni şeyler, yeni oyun düzeni yaratmaya çalışırken sıkıntılar oluyor. Bu oyuncuların belli bir ortalamaları var. Bu ortalamalarla birlikte doğru oyunla, inatla, bilgiyle, sabırla, bu ortalamaları kendi lehimize çevirebileceğimize inanıyorum."
JOSEF VE MEHMET'İN YAN YANA OYNAMASI...
Josef ve Mehmet Topal'ın yan yana oynatılmasıyla ilgili eleştirilerin olduğunun hatırlatılması üzerine ise Aykut Kocaman, "Bu fikrin iki açılımı var. Psikolojik ve sportif olarak düşünüldüğünde, bu düşünceyi dışlamak mümkün değil. Hep aynı cümlelerle geliyor. Sportif olarak baktığımızda başka bir gerçek ortaya çıkıyor. Bazı oyuncuların yaratıcılığı kadar topu rakipten alma konusunda, topun hakimiyetini ve kullanma kalitesini artırdığında oyuna daha fazla hükmediyorsunuz. Öndeki oyuncuların skor yapma sıkıntısı var. Onlar skor yapamayınca yük bu tarafa dönüyor. Bunu çözmek için de sürekli düşünüyorum. Bir şeyleri baştan bozarak yapmak değil, varolan şeylerin üzerine çalışmalar yaparak gitmek bana daha doğru geliyor" ifadelerini kullandı.
"BAŞLAYAN TAKIM KADAR BİTİREN TAKIM..."
"Giuliano ve Soldado'nun adaptasyonunu nasıl sağlamaya çalışıyorsunuz? Van Persie'nin durumu nedir?" sorularına da Kocaman'ın yanıtları şöyle oldu:
"Kaledeki tercihlerin ötesinde en önemlisi burası. Hemen hemen herkes kadar başlayan takımların önemini biliyorum. Bence en az bunun kadar önemli olan bitiren takım. Özellikle Graz maçları, aynı zamanda -Trabzonspor maçı için bunu söylemeyeceğim- aynı şekilde Göztepe maçı. Vardar maçını belki bu sınıfa koyabilirim. Problemimiz başlayan takımlardan çok sonraki hamlelerde bunu sürdürme şansımız olmamasıydı. Trabzon maçı bunun tersini gösterdi. Giuliano'nun oyuna girişinden sonraki görüntümüz istenilen düzeydeydi.
2. yarının başında şanssız bir golden sonra 10 dakika bir bocalama oldu. Ancak kaliteli ayaklar travmatik bir maçı çevirdi. Bu antrenmanı izleyip, bir taraftan da Vardar'ın son halini analiz edip başlayacak takımdan çok bitirecek takıma karar vermek daha önemli. Fiziksel olarak bir adım daha attık gibi gözüküyor.
Maçı düşünürken sadece başlangıç olarak değil bitiren takım olarak da düşünüyorum. Esas olan bitiren takım. Oyunun belli bir dakikadan sonraki düşüş anında kuvvetli kalan takım çok daha fark yaratabiliyoru. Bütün halinde düşünüp doğru kararı vermeye çalışacağız."
"TARAFTAR TAKIMI İTEN BİR GÜÇ OLDU"
Sıkıntıları aşma konusunda yüksek irade ve yeteneğin takımda olduğunu kaydeden Kocaman, "Son iki maçımızda Graz ve Trabzonspor maçlarında harika bir enerjisi olan taraftar grubumuz vardı. Zaman zaman döneme tepkiler verdiler. Trabzon maçındaki 2. gol yıkıcıydı. Taraftar takımı iten bir güç oldu. Taraftar net tepki verdi. Sonraki dakikalarda hem takım hem de taraftar bütünlüğüyle Trabzon'un üstüne gidilmesini sağladı. Dönemsel olarak bir takım sıkıntılardan geçiyoruz. Bilemediğimiz nedenler olabildiği gibi şanssızlık, rastlantı gibi pek çok şeyle anlatmaya çaışıyoruz. Bunu aşabilme gücü yeteneği, iradesi ve taraftarın kuvvetli desteğiyle gececeğiz. Takım da taraftar da isteğini gösteriyor. Birkaç maç daha benzer görüntüler sunabilir. Öbür taraftan da bu geçiş döneminde en çok isteyen grubun güçlü iradesi. Bunu yarın koruyabilirsek turu geçme şansımızı bir puan bir puan bir puan daha üst seviyeye çıkarabiliriz." yorumlarını yaptı.
"YEMEDEN ATACAĞIMIZ BİR GOL TURU ORTAYA GETİRECEKTİR"
Oynadıkları maçlarda 2 golden fazla atamadıklarının ve Vardar karşısında tur için en az 3 gole ihtiyaçları olduğunun hatırlatılması üzerine de Kocaman, "Sayısal olarak en az 2 gole ihtiyacımız var. Atmak önemli, ancak yememek atmak kadar önemli. Yemediğiniz her dakika atacağınız bir gol turu ortaya getirecektir. Önce birinci adım yememek. Yemeden atacağımız bir gol turu ortaya getirecektir. Ondan sonrası söylenecek bir şey yok. İrade, irade ve ötesi" ifadelerini kullandı.
"MUTLAKA VE MUTLAKA STOPERE İHTİYACIMIZ VAR"
"Trabzonspor maçında Giuliano ve Soldado girdikten sonra pozisyonlardaki tamamlamamızı yaptık" diyen Kocaman, "Onların takıma adaptasyonunu bekleyeceğiz. Uzun maratonda mutlaka ve mutlaka stopere ihtiyacamız var. Oraya orta sahadan fiziksel olarak da uygun, telafisi olan maç hamlesiydi. Temel pozisyonu stoper olan iki oyuncumuz var. Oraya takviye mutlaka gerekiyor. Sadece bizim göndermek veya almak istediğimiz oyuncular üzerine transfer gitmiyor. Gitmek isteyen olabiliyor, gelmek istemeyen olabilirir. Sadece bizim taleplerimiz değil, oyunculara da bağlı" sözleriyle transfer gündemleriyle ilgili bilgiler verdi.
"KENDİ TARAFTARININ PROTESTOSU OYUNCUNUN SORUMLULUK ALMASINI ENGELLİYOR"
Vardar maçı ve Volkan Demirel'in Trabzonspor maçında protesto edilmesiyle ilgili olarak da Aykut Kocaman, "Antrenörlük ve teknik direktörlüğümdeki en büyük avantajım şu ki; uzun bir futbolculuk dönemim oldu. 16 yıl oynadım. Oynadığım dönemdeki uygularımı mümkün olduğunca unutmamaya çalıştım. Bunları aktarmaya çalışıyorum. Oyunculara da, taraftarlara da o günkülerle bugünküleri harmanlayıp aktarmaya çalışıyorum. Sebebi ne olursa olsun ahlaki bir problem olmadığı sürece futbolcu için en büyük sıkıntı, kendi taraftarı tarafından protesto edilmektir. Bu sadece Fenerbahçe için değil, bütün takımlar için geçerli. Bunun yarattığı sonuçlar şöyle oluyor. Pek çoğunda sorumluluk almaktan kaçmaya doğru gidiyor. Protesto edilmemek için mümkün olduğu kadar sorumluluk almamaya başlıyorlar. İki takım son nefese girdiğinde pek çok şey sonucu belirlediği gibi, bu da giriyor. Oyuncu sorumluluk almamaya başladığında sonuç değişiyor. Bunu kırmak, yıkmak bizim elimizde. Önce iyi sonuç almaya çalışacağız. Umuyorum Vardar maçında bu çok büyük güç verecek bize. Oyuncu taraftar arasında birbirini yukarı çıkaran hali ortaya çıkarmaya çalışacağız" diyerek basın toplantısını tamamladı.
