"ORADA OLMASAM DA O TAKIMIN KAPTANIYIM"

%100 Futbol'da Rıdvan Dilmen ve Güntekin Onay'ın sorularını yanıtlayan Arda Turan, Hırvatistan maçı kadrosuna çağrılmasını değerlendirdi. Milli oyuncu, "Hayatım boyunca kimseyle para, prim pazarlığı yapmadım, yapmam da" derken, "Ben orada olmasam da o takımın kaptanıyım" açıklamalarını yaptı.

NTV Spor 16.09.2016 - 18:01
Son Güncelleme: 16.09.2016 - 21:36
"ORADA OLMASAM DA O TAKIMIN KAPTANIYIM"

Barcelona'daki formuna karşın Milli Takımın Hırvatistan maçı kadrosuna çağrılmamasını değerlendiren Arda Turan şu ifadeleri kullandı;  "Öğlen uykusundaydım. Telefonum çalınca çok fazla. 50 kere çalınca dedim ki 'Allah korusun ya biri öldü ya da milli takıma çağrılmadım.' Böyle bir şeyden dolayı neden bu kadar fazla çalar. Şaşırdım mı? Futbolun içinde böyle şeyler var. Birilerine fatura kesilecekse böyle şeylerle karşılaşabilirsiniz. Önemli olan böyle olaylara nasıl tepki verdiğiniz nasıl duruş sergilediğiniz.

Ben orada olmasam da o takımın kaptanıyım. O takımın maçları varken bana konuşmak asla yakışmazdı.


"ORADA OLMASAM DA O TAKIMIN KAPTANIYIM"
İsterseniz, Milli Takım olayını şöyle söyleyeyim. Gerisi kalsın. Neden konuşmadım? Konuşmamamın sebebi, ben orada olmasam da o takımın kaptanıyım. O takımın maçları varken bana konuşmak asla yakışmazdı. İnsanlar istediğini söyleyebilirler. Olmadığımda da takım arkadaşlarıma ve Türk milli takımına hizmet etmek zorundayım. Birinci konum bu. İkinci konum. Bu Milli Takım olaylarının başında, hesap sorma diye bir şey söylemiştim. Hoş olmayan, aslında beni de rahatsız ifade eden bir şeydi. Ben asla Türk halkı ve milleti için böyle bir şey demedim. Onlar benim baş tacım. Onlar beni ıslıkladılar. Islıkladıkları gün soyunma odasında şöyle söyledim. 'Ben neden üzülüyorum, biliyor musunuz? Avrupa'daki insanlar bizi böyle görüyorlar diye. Benim ıslıklanmam hiç önemli değil. Ben her gün ıslıklandık. Galatasaray taraftarı ıslıkladı. Yine birbirimizi çok seviyorum. Ama ben, "Beni kim paracı primci yaptıysa" dedim. Burada demek ki benim muhatap olduğum şahıslar var. Ben şahıslar için söyledim. Hala da hesap sorma konusunda fikrimin arkasındayım. Dürüst, namuslu insanlar hayatta bazı değerler için yaşarlar. Futbolculuk kariyeri sonunda mutlaka bitecektir. Bıraktığımda futbolculuğumdan çok iyi insanlık iyi adamlık bırakmak istemiyorum.


"HAYATIM BOYUNCA KİMSEYLE PRİM, PARA PAZARLIĞI YAPMADIM YAPMAM DA..."
Hayatım boyunca kimseyle prim, para pazarlığı yapmadım, yapmam da. Kariyerim boyunca Galatasaraylı yöneticiler, federasyondaki yöneticilerle kontratlarla primlerle ilgili asla konuşmadım. Konuşacağım maksimum şudur. Kaptan olarak takım arkadaşlarımı bilgilendirme amacıyla bir prim yatıyorsa, onlara iletebilmek için bunları öğrenmek ve sormak zorundayım. Para istemek ve para pazarlığı yok. Biz federasyonumuzun yönetimimizin belirlediği primi alıyoruz. Kimseden istemiyoruz ki UEFA'dan gelen katılım hakkıyla. Biz ülkemizin, insanımızın vergisinden para falan almıyoruz. Biz prim ve para için oynayacak oyuncular olabilir miyiz? Bizim kazandığımız paranın yanında o primin lafı bile edilmez. Üzücü olan bizim bunları açıklayabilir olmamız. Biz hayatımız boyunca bir daha altını çiziyorum, parayla primle pazarlık yapmadım, yok trip attı; hatta üstüne para istedi. Allah korusun bunlar iftiradır. Yapmayın böyle şeyler. Bunlar gencecik adamlar. Ben bugün Barcelona'ya gelip bunu kaldırabiliyorum. Ama o futbolcular o ülkenin formasını giymeye çalışan gencecik çocuklar, aslan gibi çocuklar.

...yok trip attı; hatta üstüne para istedi. Allah korusun bunlar iftiradır.


"HOCAMIN BİZİM ÜZERİMİZDE EMEĞİ VAR AMA BİZ DE HER PLATFORMDA ONUN EMEĞİNE ASLAN GİBİ OYNAYARAK KARŞILIK VERDİK"
Hocam basın toplantısında şöyle çok güzel şeyler söyledi. 'Benim onlar üzerinde çok emeğim var." Emeğine sonsuz saygım var. Ama biz de her platformda onun emeğine dünyanın her yerinde aslan gibi çıkıp oynayarak karşılık verdik. Her yerde sorumluluğu alarak onun nezdinde ülkemize bayrağımıza hizmet ederek bunu yaptık. 6 ay oynamama sürecim var. Hocam bunu da söyledi. Ben Barcelona'ya gitmeden önce gidip hocama danıştım. Bodrum'a gidip sordum. Oynamayacağımı biliyordu. Oynadığım zaman da Eylül ve Ekim aylarıdır. O 1.5 aydan önce ise, buraya kadar dizlik botla gezdim. Ayağımda tendonumda yırdık vardı. Barcelona oynamamı istemedi. Bana 40 milyon Euro yatırım yaptı. 'Gel burada tedavi ol' dediler. Ben onun için fedakarlık yaptım ki gerçekten fedakarlık. Letonya maçındaki kramponuma bakarsanız sağ kramponuma yırtıktır. Şurada bir kara işareti vardır. Yırtık kramponla oynadım ve hala o tendon ağrısını zaman zaman çekiyorum. Ülkeme feda olsun, hiç problem değil; ama bizler her şartta ülkesi ve forması için fedakarlık yapmış oyuncularız.

...biz de her platformda onun emeğine dünyanın her yerinde aslan gibi çıkıp oynayarak karşılık verdik


"BUNLAR İYİ CÜMLELER DEĞİL..."
Burada üzücü ifadeler var. Hocanın tabii ki de ilkeleri olacak. 'Bundan sonra benim ilkelerimde şerefle...' diye geçen bir cümle var. Bir defa şöyle bir şey var. Sonsuz şeref sahibi benim gönlümde ve kalbimde Allah'tır. Biz fanilerin herhangi şerefle ilgili belirleme konusu olamaz. Yine söylüyorum, hocama saygım sonsuzdur. Gerçekten böyle bir ifade kullanıyorsa bu hiç hoş değildir. Neden değildir? Biz onun evladı yaşındayız zaten. Ne zaman kulağımızı çekmiş de, hayatımız boyunca "oğlum buraya gelin" demiş biz de yapmamışız. Ülkemizin yaşadığı bu sıkıntılı günlerde bizi bu şekilde gösterip, benden değil de halktan özür dileyecekmiş gibi sözler... Gerçekten hocam ile hayatım boyunca çok iyi ilişkilerim oldu. Beraber mücadelelere girmiş bir insanım. Ama bunlar iyi cümleler değil. Bizim de anamız babamız var. Biz onların evladı yaşındayız. Bizi bu şekilde halktan özür dileyecekmiş şeyler yapmış gibi göstermek.... Biz asla öyle şeyler yapmadık. Onların hiçbirisini kabul etmiyorum.

"BİZ PARACI PRİMCİ İNSAN DEĞİLİZ"
Ben hata yapmışımdır. Yüzde 100 hatalarım için de halktan özür dilerim; ama asla yanlış yapmamışımdır. Hatalarım nedir? Günahım Allah'la benim aramdadır. Bütün günahları işlemiş olabilirim ama o Allah'la benim aramdadır. Ama takımıma zarar verecek, takımımın kötü olmasını isteyecek, bilerek oynamama... Madem bunlar vardı neden Çek Cumhuriyeti maçını kazandık. İrlandalı kafayı atmasa o zaman biz doğru mu yapmış olacaktır. Biz hocamızın evladı yaşındayız. Her şartta onun nezdinde ülkemize ve bayrağımıza hizmet ettik. Biz paracı primci insanlar değiliz. Asla da böyle bir şeyin pazarlığını yapmadık. Türk halkı bunu böyle bilsin.

...kötü niyetli hatalar asla olmadı. Bazı söylemleri kesinlikle kabul etmiyorum.


"HİÇ BEKLEMEDİĞİM BİR HAMLEYDİ"
Eğer bir sorun varsa da bunları ben söylemedim. Karşı taraf söyledi. Bir sorun varsa oturup konuşmaya razıydık; ama bizim büyüğümüzdür. Ona karşı saygısızlık yapmamız söz konusu değildir. Hak adalet varsa ki; o bilir. Hayatı boyuncu futbolculuğu döneminde böyle davranmıştır. İnandığı doğrular üzerine yaşadı. Ben de inandığım doğrular üzerine yaşıyorum. İnandığım doğrular üzerine iyi niyetli hatalar yapmışımdır. Genciz kanımız kaynıyor. Ama amaç ülkemize başarıyla hizmet etmek. Hiç beklemediğim bir hamleydi. Milli Takıma hoca bizi 100 kere, 1000 kere çağırmayabilir. Helali hoş olsun. Yine çağırmaz. Biz dışarıdan aslan gibi hizmetimizi yaparız. Oradaki herkes bizim kardeşimiz. Ama ben bir şey yapıyorsam arkadaşlarıma yardım etmek için, olmayan arkadaşlarım için de söylüyorum. Eğer olmayan arkadaşlarım da bu cümleleri kabul ederse... Bir tartışma, bir sıkıntı bir çözüm aranacak bir olay varsa, bizim bildiğimiz benim sokakta öğrendiğim, gelelim yüzyüze belüstü direk.... Söyleceklerimi bugüne kadar herkesin yüzüne söyledim. Federasyon yöneticisi, teknik direktör saygı çerçevesi içerisinde. Hatalar yapmışımdır. İyi niyetli hatalar için özür diliyorum. Ama kötü niyetli hatalar asla olmadı. Bazı söylemleri kesinlikle kabul etmiyorum. Bizde emeği çoktur. Ben orada herhangi bir söylemde bulup, kimseye zarar verip cevap verme gibi söylemiyorum. Bazı şeylere mecbur kaldığımız için. Prim para konusu, şeref konusu. İşte halktan özür dilesin falan.

"HİÇ BEKLEMEDİĞİM BİR HAMLEYDİ"
Eğer bir sorun varsa da bunları ben söylemedim. Karşı taraf söyledi. Bir sorun varsa oturup konuşmaya razıydık; ama bizim büyüğümüzdür. Ona karşı saygısızlık yapmamız söz konusu değildir. Hak adalet varsa ki; o bilir. Hayatı boyuncu futbolculuğu döneminde böyle davranmıştır. İnandığı doğrular üzerine yaşadı. Ben de inandığım doğrular üzerine yaşıyorum. İnandığım doğrular üzerine iyi niyetli hatalar yapmışımdır. Genciz kanımız kaynıyor. Ama amaç ülkemize başarıyla hizmet etmek. Hiç beklemediğim bir hamleydi. Milli Takıma hoca bizi 100 kere, 1000 kere çağırmayabilir. Helali hoş olsun. Yine çağırmaz. Biz dışarıdan aslan gibi hizmetimizi yaparız. Oradaki herkes bizim kardeşimiz. Ama ben bir şey yapıyorsam arkadaşlarıma yardım etmek için, olmayan arkadaşlarım için de söylüyorum. Eğer olmayan arkadaşlarım da bu cümleleri kabul ederse... Bir tartışma, bir sıkıntı bir çözüm aranacak bir olay varsa, bizim bildiğimiz benim sokakta öğrendiğim, gelelim yüzyüze belüstü direk.... Söyleceklerimi bugüne kadar herkesin yüzüne söyledim. Federasyon yöneticisi, teknik direktör saygı çerçevesi içerisinde. Hatalar yapmışımdır. İyi niyetli hatalar için özür diliyorum. Ama kötü niyetli hatalar asla olmadı. Bazı söylemleri kesinlikle kabul etmiyorum. Bizde emeği çoktur. Ben orada herhangi bir söylemde bulup, kimseye zarar verip cevap verme gibi söylemiyorum. Bazı şeylere mecbur kaldığımız için. Prim para konusu, şeref konusu. İşte halktan özür dilesin falan.

KAMPTA HER ZAMAN KAVGA OLUR

Kampta kavga olduğu yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine ise Arda Turan, "Kavga her gün olur. Ben gittiğim günden beri kavga var. Kavga etmeyen takım mı olurmuş. Mutlaka kavga edeceksin. Ayrıca şöyle bir şey söylüyorum. Biz başarılıyız. 15 maç  yenilmeyip, Avrupa Şampiyonası'na gidip Hırvatistan ve İspanya'ya yenilip elenebilirsin. Biz bunu kabul edelim. Bu olayların nezdinde benim tek bir ricam var. Biz saha içindeki sorunlara bakalım. Saha içindeki sorunlar bensem, 100 yıl boyunca burada oturmaya razıyım. Biz bundan dolayı olimpiyatta 1 tane altın madalya kazanabiliyoruz. Bundan  dolayı bu kadar az madalyamız var. Bundan dolayı Barcelona'da bir futbolcumuz, Avrupa'da çok az futbolcumuz var. Biz bu saha dışı sebepleri konuşa konuşa... Saha dışı sebepler nedir? 'Prim yok da, milli takımda oynamıyor' ifadesini düşünmek cahilliktir. Bundan ülkeyi kurtaralım.

Benle oyna bakalım ayak tenisi. Yenebiliyor musun? Bırakır mıyım? Ben kazancak için oynarım. Hele Milli Takım forması ki o formayı 11 yaşından beri Olimpik Milli Takım da dahil her yaşta şerefle taşıdım. Bundan sonra da taşımasak da yine şerefle ve onurladır."

Sayfa Yükleniyor...