Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çaykur Rizespor futbol takımının son oynadığı maçta ortaya konulan tabloların, Rize'ye yakışan tablolar olmadığını belirterek, ''Bunlar üzüntü verici hadiseler, bu tür hadiselere de biz asla yer vermemeliyiz, müsaade etmemeliyiz. Çünkü biz biliyoruz ki spor barıştır, kardeşliktir, centilmenliktir. Bizim bu centilmenlik, kardeşlik ve barış ruhuna gölge düşmemesi lazım'' dedi.
Erdoğan, Sheraton Oteli'nde düzenlenen Çaykur Rizespor Gecesi'nde yaptığı konuşmada, Bank Asya 1'inci Lig'de başarılı bir sezon geçiren kulübü kutlayarak, Süper Lig yolculuğunda başarılar diledi.
Başbakan Erdoğan, ''Gönül birinci yarıyı birkaç puan önde bitirmeyi arzu ediyordu ama maalesef bazı talihsizlikler... Şu anda averajla ikinci sıradayız, dilerim ki ikinci yarıda bu telafi edilir'' dedi.
TBMM'deki bütçe görüşmelerinin kapanışı nedeniyle geciktiğini ifade eden ve konuklardan ''özrünün kabulünü'' isteyen Erdoğan, ''Temelleri 1919 yılında atılan Rizespor'un yerinin Süper Lig olduğunu, oynadığımız futbol ve kazandığımız başarılarla herkese göstermeliyiz '' diye konuştu.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Son maçta maalesef ortaya konulan tablolar, Rize'ye yakışan tablolar değildi, bunun olmasını istemeyiz. Bunlar üzüntü verici hadiseler. Bu tür hadiselere de biz asla yer vermemeliyiz, müsaade etmemeliyiz. Çünkü biz biliyoruz ki spor barıştır, kardeşliktir, centilmenliktir. Bizim bu centilmenlik, kardeşlik ve barış ruhuna gölge düşmemesi lazım. Rize'nin tribünlerinde holiganlar olmamalı. Rize'nin tribünlerinde barış mesajı verenler olmalı. Rize'ye gelen, 'nasıl insanlar, nasıl bir ev sahipliği' bunu görmeli ve o şekilde dönmeli.''
Futbolun galibiyet, mağlubiyet ve beraberlik olmak üzere üç neticesinin bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Hepsi olabilir, deplasmanda da içeride de. Bunu bilerek bu yola devam etmemiz lazım. Zaten Rizeliye de Karadenizliye de Türk insanına da yakışan budur. Ben inanıyorum ki Rizeliler de bunu, bundan sonraki süreçte ortaya koyacaklardır. Çalışkanlıklarıyla, üretkenlikleriyle ortaya koyacaklardır. Özellikle zekaları ve kadirşinas tavırlarıyla bunu ortaya koyacaklardır. Bütün Türkiye'ye örnek olacaklarına inanıyorum. Bu akşam burada bir araya gelişimiz, bunun bir sıçraması olacaktır.''
Rizespor'un, ''Atmacalığını rakip takım oyuncuları ve seyircilerine karşı değil, futbolcularının mücadele gücünü ateşlemek için kullanan'' bir takım olduğuna inandığını dile getiren Erdoğan, ''15 bin 500 kişilik Rizespor Stadı'nı 2009 yılı Ağustosunda hizmete açmıştık. 'Bu stadı sadece spordaki başarılarımızın değil, Rize konukseverliğinin de sembolü haline dönüştürmeden hakkını vermiş olmayız' demiştik. Rizesporumuzun bu sezon kendi evinde, grupta en çok galibiyeti alan takım olma özelliği var. İnşallah ikinci yarıda bir yandan bu unvanını sürdüreceğine, öte yandan deplasmanda da aynı başarıyı göstereceğine inanıyorum'' diye konuştu.
''RİZE GÖNLÜMÜN BAŞKÖŞESİNDE YER ALMIŞTIR''
Rize'nin havasını solumuş, suyunu içmiş, ekmeğini yemiş bir kişi olarak ''Rize'nin terbiyesini almış mürebbiyelerinin olduğunu'' ifade eden Erdoğan, ''Onlardan aldığım nasihatler oldu. Hayatımın her aşamasında bunu yaşadım, gördüm, yaşamaya da devam ediyorum. İstanbul'a ailece yerleştikten sonra da, İstanbul'u yönetme noktasına geldiğimizde de, Türkiye'yi de yönetirken de özellikle Rize gönlümün baş köşesinde yer almıştır'' şeklinde konuştu.
8 yıl boyunca 81 vilayetle birlikte Rize'nin de birikmiş sorunlarını çözmenin, geleceğini aydınlatacak hizmetler üretmenin çabası içinde olduklarını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: ''Türkiye'nin 8 yıllık hükümetlerimiz döneminde yaşadığı o büyük değişim ve atılım, 73 milyon insanımızın her birinin hayatını olumlu şekilde değiştirdi. Bu ülkenin kaynakları, enerjisi, imkanları bu ülke için, bu ülke insanları için kullanıldığında nelerin başarılabileceğini ortaya koyduk.
Rize eğitimde büyük bir değişim yaşıyor. Daha da iyi olacak. Şu anda üniversitesindeki 6 fakültesiyle bir farklılığı var. Fiziki imkanların ötesinde, Rize artık bünyesindeki tıp fakültesiyle de bölgede bir merkez haline geldi. Bu da önemli adımlardan bir tanesi. Rize'nin çocukları, Trabzon'a, Ankara'ya, İstanbul'a giderken büyük ölçüde bunları Rize'de telafi eder duruma geldik. Bütün bunlarla birlikte fen ve Anadolu liseleriyle, hastaneleriyle Rize bir değişim yaşıyor.''
"FUTBOL YÖNETİLEMEYECEK KADAR ÖNEMLİ BİR SEKTÖR"
Çaykur Rizespor Kulübü Başkanı Metin Kalkavan, futbol kulübü yöneticiliğine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla başladığını belirterek, ''Şunu gördük futbol kötü yönetilemeyecek kadar önemli bir sektör haline gelmiş'' dedi.
Sheraton Otel'de düzenlenen Çaykur Rizespor dayanışma gecesinde konuşan Kalkavan, futbolda son 2 yıldır yöneticilik yaptığını söyledi.
Kalkavan, bu süreçte, herkesin siyasetten korktuğu gibi futboldan da korktuğunu gördüğünü ifade ederek, ''Fakat onun sayesinde bir şeyi fark ettik, Başbakanımız, 'şu cenazeyi kaldırın' dedi'' diye konuştu.
Kalkavan, şöyle devam etti: ''Baktığımızda bu, şehirler için ve kamu menfaati için çok önemli. Burada bu akşam Rize için bir araya geldik ama amaç pastayı büyütmek. Bunu yapabilmek için şiddetten, küfürden, kayıt dışılıktan, şeffaf olmamaktan ve hesap verememezlikten uzak olarak, en sonda da UEFA ve federasyonumuzun belirlediği kriterlere göre bu işi yapmak zorundayız.
Rize büyük bir değişim gösteriyor. Biz şanslı bir şehiriz. Mülki amirlerimiz inanılmaz. Sayın Başbakanımızla ne zaman karşılaşsak, 'iyi gitmiyorsunuz' diyor. Devamlı azar işitiyoruz. Yine bu sefer de mağlubiyetten sonra karşılaştık. Ama son karşılaştığımızda Altay'a mağlup olmuştuk. Sonra 4 galibiyet oldu ama Başbakanımızla bir daha karşılaşmak nasip olmadı.''
''RİZE İNSANINI MEMNUN ETMEK KOLAY DEĞİLDİR''
Rize insanını memnun etmenin kolay olmadığını da dile getiren Kalkavan, ''Bakıyoruz neler yapılıyor? Sağolsun federasyonumuzun desteğiyle Rize bir devrimi gerçekleştiriyor ve inanın Türk futboluna örnek olacak merhalelerden geçiyor'' dedi.
Kalkavan, son 2 yılda yapılan çalışmalar arasında Türk futbolunun kendilerine göre ilacı olacak olan şirketleşmeyi başarıyla gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Rize'nin son 2 yılda evrim geçirdiğini vurgulayan Kalkavan, şöyle devam etti: ''İnanın olay çıkıyor, bizim uşaklar içleri patlarken sahaya atlayıp,
kırıp dökmüyorlar. Son zamanlarda en büyük başarıyı taraftarlarımızla yaşıyoruz ve onlarla gurur duyuyoruz. 'Rize iyi bir model oluyor' derken, bu yönetim şekliyle, şehriyle, taraftarıyla, teknik kadrosuyla futbolcusuyla önemli bir yere geldi. Burada bugün bulunduğumuz yer hedeflediğimiz yerlerden bir tanesi. Ama burada bulunmak değil, sonunda burada bulunmak önemli. İnanıyoruz ki burada olacağız.''
''RİZE'YE GELMEK İSTEMEYEN FUTBOLCUYU ALMIYORUZ''
Kalkavan, oluşturdukları modeli kurarken Rize'ye gelmek istemeyen futbolcuları takıma almadıklarını söyledi
Bu seneki başarının altında da takım ruhu yattığını anlatan Kalkavan, Rize'yi konuşurken, sadece Rize'yi konuşmak istemediklerini, Bank Asya'yı da konuşmak istediklerini ifade etti.
Bugünkü şartlarda Bank Asya'nın bugünü ve geleceği olmadığını iddia eden Kalkavan, şunları kaydetti: ''Finansal açıdan baktığımızda bir takımın, 8-10 milyonluk bütçeyle yaşaması mümkün değil. Bu açıdan öyle ya da böyle Bank Asya'ya kaynak yaratmak zorundayız. Öyle bir sektör haline geldi ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin topladığı vergilerin ciddi bir kısmı bu sektörden geliyor. Bank Asya ligi, 2.6 milyar geliri olan Spor Toto'dan yüzde 1 almaması lazım. Biz Spor Toto'yu taşıyan gruplardan biri olarak yüzde 1 ile inanın ciddi bir kaynaksızlık içine giriyoruz. Bunun açıklaması, Süper Lig cennet, Bank Asya cehennem. Böyle bakıldığında Bank Asya Ligi'ne kaynak yaratmakta fayda var. Çünkü Bank Asya Ligi Türk oyuncuların ağırlıkla oynadığı bir lig.''
