Futbol dünyasının ünlü simalarının gelirleri, lüks içindeki hayatları hep konuşulur da yaptıkları fedakarlıklar pek bilinmez. Manchester City Menajeri Manuel Pellegrini'nin İngiliz Telegraph gazetesinde yayınlanan röportajı bu fedakarlıklarla ilgili bazı ipuçları veriyor.
2001'den beri ülkesi Şili'nin dışında, 2004'ten beri de Avrupa'da çalışan Pellegrini, bu noeli de eşi Carmen ve artık yetişkin üç oğlu Manuel, Juan Ignacio ve Nicolas'tan ayrı geçirdiğini anlatırken, “Bir menajer olarak başarımın, kazandıklarımın karşılığında ödemem gereken bedel, ailemden uzak geçirdiğim 12 yıl, yalnızlık, tek başınalık oldu.
Mesleğim için yalnızlık belki de konsantrasyon, fokuslanma için daha iyi ama bunun özel hayatımda maliyeti vardı. Yokluğum oğullarımın birbirlerine çok yakın büyümelerini sağladı. Daha bağımsız bireyler oldular. Ama bu bana ihtiyaç duyduklarında aramızda saatler olduğu gerçeğini değiştirmiyor” diye konuştu.
Pellegrini,“Geriye dönebilsem ailemi yanıma alır mıydım? Bunun için eşimin çok emek ve değer verdiği mesleğini, bir oğlumun tıp fakültesini, diğer ikisinin de okudukları kolejleri bırakmaları gerekirdi. Bu fedakarlıkları onlardan beklemem doğru değildi. Kariyerim boyunca çiftlerin hedefleri farklı olduğundan dağılan çok evlilik gördüm. Bana destek veren bir eşim olduğu için çok şanslıyım. Hayat bir bina gibidir. Güçlü temel olmadan olmaz. Ve aile de hayatta sahip olabileceğiniz en güçlü temel. Sonuçta ailenize de zaman ayırmanız gerek. Bugünü iletişim olanaklarıyla bağlantı sürüyor ama aramızdaki mesafe de ortada; yanlarında değilim. Benim için zor bir karardı ama özlem duygumu frenlemek için ailemle, Şili ile ilgili fotoğrafları kaldırdım. Çalıştığım ülkelerde hep Şili, Güney Amerika yemeklerinden uzak durdum. Çünkü bana ailemi hatırlatacaktı” dedi.
